derin bi nefes alıyorum.. tertemiz hava; ağaçların, toprağın, çiçeklerin kokusuyla doluyor ciğerim..gel gör ki yokluğun aldığım nefesleri vasıfsızlaştırıyor senin kokun olmayınca..
öylesini özlüyorum ki seni..
bazen mahkumsundur özlemeye, bazen ise özlemlerini unutmaya. bazen seversin özlemeyi, bazen ise dayanamazsın. ne var ki kaçınılmaz olandır. aşktır, tutkudur. bazen bir insan, bir dost, bir sevgili,bazen ise bir şehirdir özlemek..
Her gün duymaktan nefret ettiğin duvar saatini, uyumayıp sabahladığın gecelerdeki anne telaşını, pazar temizliklerini, buruşuk kıyafetlerle dolu dolabını... kısacası evini her daim hatırlamak.. özlemek..
hani böyle hastalanırsın, ateşler içinde yanarsın ya. hani zaman gecedir, uyumaya çalışırsın o ateşler içinde de halüsinasyonlar görürsün, neon renklerde.
hani o esnada susarsın da rüyaların hep o suyu aramakla geçer.
hayal meyal uyanırsın, su içtiğini sanırsın hani. ama hiç içemezsin, çünkü halin yoktur ateşler içindesindir.
o içtiğini sandığın uyu hiç içememek gibidir işte aynen öyledir özlemek.
bir terkediş veya terkediliş sonrası, düşünmeden duramamaktır. bazen pişmanlıkla birlikte gelerek insanı derinden derine hırpalar. üstünde fazla durulmamalı, geçmiş silinip atılmalıdır.
insana insan olduğunu hatırlatan nadir hislerden biri. bazen çöreklenir içinde bir yerlere. gitmek bilmez. yavaşça alır tüm enerjini. özlediğine gitmek istersin. ama gidemezsin. saçma sapan nedenler tutar seni olduğun yerde. neyse uzatmaya gerek yok. böyle özlemin amına koyayım ben.
en sevilene duyulan duygu.*
bir ölçütü yok. "bir an", "bir asır" geçer.
istediğin kadar ağla, dövün. kısaltamazsın süresini.
acı içine işler, işler, işler.
kanıksarım sanırsın da, hep taze kalır.
"allah ölüm acısı vermesin" denir ya hep.
beklediğin her saniye sen ölürsün aslında.
gitmek mi zor, kalmak mı? paradoksu da çok aşikardır.
kalmak zordur!
kalan bekler.
kalan sabreder.
kalan umut eder.
kalan zaman sayar.
giden, gelmek için çabalasa da,
hiçbir zaman kalan kadar aciz olamaz.
o'nun elindedir zaman mefhumu çünkü.
o son verir özleme.
şehirler yıkılsın dersin de yerinde kalır.
bilmez ki, zaten tepesine yıkılır bekleyenin o şehir.
nefes almak acı,
beklemek acı,
geçen ama geçmek bilmeyen zaman;
acı!
"vapur özlemek
gün özlemek
insan özlemek
çiçeklerin açmasını özlemek
gecenin gelmesini özlemek
sayfaların okunmasını özlemek
özlemek sayrılığa dönüşmesin
yönetmesin bizi özlemek
kardeşleri var çok güçlü
ümit etmek ve beklemek
gelişini özlemek
uyanmanı özlemek
çözülmeni özlemek
başka bir yerde yaşamayı özlemek
anlaşılmayı özlemek
on beşinde özlemek
kırkında özlemek
özlemek mi bizim yaşamımız
özlemek bizim yaşamımız" *