onu gördüğünde öpmek değil, koklamak değil, sarılmak hiç değil, manyak gibi ısırmak istemektir. canını ne kadar acıtırsam özlemimi o kadar anlatabilirmişim gibime geliyor.
Özlemek kelimesi insanın "öz" üyle alakalı bir şey anladığım kadarıyla. Hani şeftali çekirdeğinin etrafında kırmızı kırmızı çizgiler olur ya. Sanki çekirdek kanamış gibi. Şeftali özlüyormuş gibi.
bir şarkıda bir yudum içkide onu anmak. değil. her şarkıda her yudumda boşluğa nerdesin demek. nerdesin be nerdesin o eski güzel günlerimiz. ben nerdeyim sen nerde
özlemek.. özlemek kalana mı daha çok koyar gidene mi ? işte buydu tüm mesele zira yakılan bir sigarayla daha mı coşar yoksa bastırılırmı bu lanet duygu.. anlamanın tek yolu vardır: denemek.
takım uefada finale gidecek neredeyse bir adım kaldı. yıllardır hem futbol tutkunu,oynayanı ,seveni cartı curtu olarak benim fanatiği olduğum takım resmen uefada finale çıkacak belki kupayı bile alacak ama ben tam olarak sevinemedim, yarı finalde gol attı takım,öne geçti ona bile buruk buruk içimden sevindim ki benim o golden sonra evi tavaf edip apartmanı ayağa kaldırmam gerekirdi normal zamanda. o benfica maçı ki yıllar sonra bile gözler dola dola izlenecek tüyler ürpertecek ama fanatik fenerli diye geçinen ben o gole adam gibi sevinemedim. Öyle illet bi şeydir işte özlemek.
yanındayken de, biraz uzaktayken de hissedilendir.
her daim, her an, her 'saniye' şuradan gitmeyendir.
sımsıkı sarılmak varsa sonunda özlemek, ne de güzeldir...
insanın içine arada çöken histir. bazen iyidir, aklınıza gelir gülersiniz ahh çekersiniz. bazen kötüdür, aklınıza gelir ve ağlamaklı olursunuz ya da benim ki gibi pişmanlıkla karışır, offf çekersiniz.