küçücük bir sözcüktür.lakin içi derindir, alabildiğine.öyle bir hale gelebilir ki gecedir, gündüzdür.geçirdiğiniz o'nsuz zamanın her anını saniyesine varana kadar hissetmektir.hani bir ağrı bastırır ya insanın göğsünün üstüne, işte o ta kendisidir.ilacı olmayan ve ilacı belli olan.''seni seviyorum''ların ötesindedir.en ağırıdır.zordur.
kendi kendine bir türlü yetemeyen, mutluluğu hep başka kişilerde arayan insanların zayıflıklarından sadece biridir. sadece acı verir özlemek, insana hiçbir yararı yoktur.
insan sevdiğini özler. özlerken sevinir aslında. nice insan vardır ki özlemeyi tadamadan yaşayıp gitmiştir.
özlemek kavuşmaya değil kavuşma ihtimaline sevdalanmaktır.
özlemek tünelin sonuna gitmek değil ışığı devamlı önünde görmektir.
ve özlemek her herkesin harcı değildir ki sadece karşılıksız sevebilmektir, emektir.
en derininde tutunabileceğin, her şekilde ama ne yaparsan yap her şekilde elini bırakmayacak birinin, yokluğunu hissetmektir. kendi içine iyice kıvrıldığında duyduğun o sestir. seni kendi yoluna çeken bir sestir bu, evindir. evinin direğidir. şimdi "öl" desin, ölürümdür. hiç bırakmam elini.
ve sen daha demincek,
yıllar da geçse demincek,
bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm,
ömrümün sebebi, ustam, sevgilim,
yaran derine gitmiş,
fitil tutmaz, bilirim.
ama hesap dağlarladır,
umut, dağlarla. *
özledim aşkını taşırma sabrımı boş yere söyleme geç yalanları... yeterki sen bana dön beni sev.. diye devam eden serdar ortaç'ın çok sevdiğim bir şarkısını dile getirtir.
--spoiler--
bugün daha çok özledim seni.
önce rüyamda gördüm, kalktığımda sen vardın aklımda.
sanki yanımdaydın sanki seninle geçirecektim tüm günümü.
her seferdeki gibi mutluluk verdi yine bana özlemin.
bana gülüşün aklıma geldi.
telefonda "aşkıımm" diyişin aklıma geldi.
gittim pencere kenarına yaktım bi sigara.
giderken beynimi kemirdi hislerim ve hasretin.
özlüyorum işte yanımda olmanı doya doya gözlerini seyretmeyi istiyordum ama yoktun işte. bugün her şeyi seninle yapmak istedim.
olacakmış gibi de bir sürü hayal kurdum.
onlarda mutlu eder gibi oluyor ama gerçekle yüzleşince geçiyor işte. sonra da içimde yorgunluk.
bugün daha bi çok özledim seni ben.
bütün alışkanlıklarını ne biliyim yürüyüşünü felan göresim geldi. bir dokunuşunu bir bakışını sesini duymayı.
seninle olmayı en çok bugün istedim ben
..
--spoiler--
3-4 yıldır yaşadığım olaylar ve tanıştığım insanlar sonucu hakkında fazlaca düşündüğüm eylemdir. Vardığım son nokta "yaşıyorsa bir yerde, bir zaman mutlaka görüşeceğiz" düşüncesi olduğu için yaşayanları ailem de dahil özleyemiyorum.
Etrafıma bakıyorum en yakın arkadaşlarımdan biri babasını hiç tanımamış. Onun hayatını görünce babamı özlemek garip geliyor. Ben özlersem o ne yapsın? Kokusunu hiç hissetmediği, sesini hiç duymadığı babasının özlemi yanında benim babama duyduğum özlem ne ki? Başka bir yakın arkadaşım annesini kaybetmiş. Kaybettiği günden beri hayatı zindan. Attığı her adımı "annem yaşasaydı" diye tamamlar olmuş. Sanılmasın ki bu insanlar öyle kendini salmış, acıya kaptırmış tipler. Tam tersine hayatı tırmalayarak bir şeyler elde etmiş insanlar.
Kaybettiğim arkadaşlarımı düşününce mesela hayatta olan arkadaşlarımı özleyemiyorum. Biliyorum ki yerlerindeler. Günlerin sayısı çok olsa bile mutlaka görüşeceğiz. Ama gitmiş olanlara ulaşmak mümkün değil. Onları özlüyorum işte.
Mustafa'nın hayatındaki tüm zorluklara rağmen "yaşayacağız bir şekilde kızım! öyle bırakmak var mı?!" deyişini hatırladığım zaman intiharına anlam veremiyorum. Özgür'ün o makara hallerini hatırladıkça böyle bir adamın başına nasıl böyle bir ölüm gelir diye düşünmekten çıldırıyorum. Şimdi ankarada zaman zaman gördüğüm "alo doğal gaz" aracına sövüp sayıyorum. Bütün apartmanı çıkardınız da bir özgürün kapısını açmak mı zor geldi diyorum hep. Gizemle anlatıp anlatıp milleti güldürdüğümüz fıkraları hatırlıyorum. Neden attın kendini o camdan diye bağırmak istiyorum arkasından. Hep böyle işte. Böyle birkaç örnek daha. Bunları özlüyorum işte. Bu insanları özlüyorum.
Çok inançlı biri olmamama rağmen allah yola baktırsın derler ya işte öyle. Uzaktaysa problem değil. Yerinde, iyi olsun yeter diyorum. en fazla bir telefon kadar uzaktır.
insani bir eylemdir. uzun süredir hissetmediğim bir şey. acayip bir hissizlik boşvermişlik var a.q. içimde. bazen diyorum insanlıktan mı çıktım acaba? güzel bir şeydir özlemek. ama insan olanı özlemek lazım tabi. olmayanı özlerseniz insanlığınızdan soğursunuz.