bazı şeylerin gözümüzde bu kadar değerli olmasının nedenidir özlemek... biliriz ki özlediğimiz şeye eriştiğimiz zaman, onu özlerken aldığımız tadı alamayız. bu yüzden bazı şeyleri özlemek, ona erişmekten daha güzeldir.
müthiş bir açlık hissi. bastırılamaz, yok sayılamaz ve geçiştirilemez. en fecisi de sonuncusu sanırım. zaman falan hak getire yani. öyle bir süre sonra yokolmaz, azalmaz, çoğalmaz da.. bence. özlem özlemdir. azı çoğu olmaz ki. olmamalı. kıvrandırır. gelmeyecek birini beklemektir. gelmeyeceğinden emin, geleceğinden umutlu bir bekleyiş ama... aradaki ince çizgiye dikkat.
burun direği sızlamasının eş anlamlısı. bir kokunun, bir notanın, onun sesinin tınısın can yakması. özlemek çaresizliğin öbür adı. özlemek kelimede 'sen'in eş anlamlısı. özlemek uzanıp da tutamamanın, tutmak istememenin ayna hayali. gözlerimdeki yaş özlemek. özlemek adının içimi yakması. özlemek kendine bile itiraf edememek. özlemek lugattan çıkarılması gereken en bulaşıcı, en ihaler kelime, 'sen' yerine içime çekilen.
özlemek...özlemek zordur,sabır ister. özlemek acıdır,bu kadar ağır olmamalıdır. aynı zamanda özlemek güzeldir sonunda kavuşmak varsa eğer.seni özledim,hem de çok,yanına geleceğim zaman kocaman sarılacağımı düşünerek,hayal ederek,isteyerek atıyorum adımlarımı gülerek... yolda kim görse beni gülüyordur halime deli diye,ama özledim ne yapayım,onu da mı içime atayım,seni yaşamayayım mı doya doya,keşkelerden oluşturduğum ömrüme bir de iyi ki katmayayım mı? günler geçmiyor diye hayıflanırken,son kalan günlerin hatta dakikaların ne kadar zor geçtiğini iyi bilirim,ama aynı zamanda severim çünkü sana çıkar bütün yollar. merdivenden atarken adımlarımı tek tek,sen kapıdasın yine o gülümsemenle. seni görünce ne sarılmak aklıma geliyor,ne de hayal ettiklerim. hepsi uçup gidiyor işte birden bire. sadece görmek yetiyor işte... özlemek belki bir ömür ama kavuşmak sadece bir dakika... özlemek böyle güzeldir işte...
insanın kalbinden bir şeylerin akıp gittiğini hissettiren, bir şeyler yapmak isteyip ama aradaki duvarın aslında ne kadar uzak olduğunu idrak ettiren duygu. yıldırım demirören için beşiktaşı bırakmak ne kadar zorsa benim için de o duvarı aşıp özledim diyebilmek bir o kadar zordur. gerçi adam bile beşiktaşı bıraktı ama bende hala tık yok. nasıl bir duyguysa, içimdeki sıkıntısı ve aynı zamanda hüznü gittikçe büyüyor. her yan kapının sesi duyulduğunda acaba mı diyorsun, sonra mantığın devreye giriyor. olmaz diyor, geleceği yok diyor ve susuyorsun. zaten o da gelmiyor. insanı ıssız adama bağlar vesselam bu duygu arkadaş.
etrafındakiler konuşurken onun hayalini kurmaktır, saate bakıp o an neler yaptığını düşünmek mesela. son konuşmanızdaki kelimeleri ezberlemektir. onun aldığı kupadan çay içerken her yudumda varlığına şükretmek uzaklığına küfretmektir. fotoğraflarınıza günde yüz kez bakmaktır. kimsenin ona benzeyememesidir mesela ya da güldüğünü duyduğun an yüzlerce kilometre öteden şehrine güneş doğmasıdır. o uyuduğunda hayatın fişinin çekilmesidir mesela. sabah uyanır uyanmaz kokusunu duymaktır belki de. bir ay evvel giydiği tişörtünü yıkamamaktır. olamaz mı? olabilir.
özledim demekle bitmez özlem...günden güne daha çok özlenir...gelmesinin mümkün olmadığı görme ihtimalinizin hiç olmadığı birini özlemek daha çok can yakar. zordur özlemek...