tam kahkaha atarken öyle biranda ifaden değişir, hani buruk bir tat verir ya olmamış meyve ağzına tamda öylesinden.sonra bakarsın otobüste dolmuşta gördüğün yüzleri biran o sanırsın. kimi zaman dudakları andırır kimi zaman oturuşu,duruşu,gülüşü...sen benzetmek istedikten sonra karşındadır yedi kat yabancının simasında.acıkmışsındır iştahla başlarsın yemeğe biran tekme atılır gibi olur midene acaba o da yemiş midir.iki satır bir şeyler okumak istersin sen okumadan o konuşur satır aralarında söylediği bir sözdür belki o an virgüle takılıp kalan.yani sen bir şey yapmasan da hayatının dengesi şaşmışsa ve her sigaranda bir ahh çekiyorsan adı insan evladı ağzında özlemektir.
bitirir, darmadağan eder, süründürür, kıskandırır, kızdırır, acı çektirir, pişman eder. evet en kötüsüde bu.pişman eder.hemde ananızdan doğduğunuza pişman eder.
özlersiniz, çok özlersiniz, deli gibi özlersiniz. o kadar çok özlersiniz ve birgün yanınızda olsa bile özlemeye devam edersiniz ki gittiğinde ya da uzaklaştığınızda boşluğa düşmeyesiniz...
umudun son noktasıdır arkadaş. özlesen de özlemesen de geri döndü mü? onu sorgulamak gerek. muhtemel herkesten cıkan cevap hayırdır. ya da geldi ama yine gitti' dir. özlemek , beklemek, sevmek bunlar ne zaman bizde yok olursa işte o zaman insan olmaya başlarız. hayvanlık bu. seni siklemeyeni özlemek, düşünmek, o da beni düşünüyor mu acaba? demeler... bunları geçelim, bi sonraki başlığımız ne olsun onları düşünelim ;)