Meğer akşam eve geldiğimde çoğu zaman bir şey anlamadan, bilinçsizce, belki de mutlu olmadan yaptığım şey,
Ne büyük bir lütuf ve ne dev bir mutlulukmuş.
küçükken bir sürü çocuk toplanır dışarıda oynardık. bir ara közde patates yapma fikrini icat etmiştik. kumu hafif çamur kıvamına getirip bundan bir tepe yapıp içini oyar, orada ateş yakardık. tepenin ortasına da bir patates koyar, uzun süre pişmesini bekleyip yerdik. yaz günlerinin o güzel, hafif esintili akşam üstlerindeki o çocuk aldırmazlığını, o tasasız günleri ve o patatesin tadını çok özlüyorum.
Çocukken dedemin harby çikolatası ve toybox alıp koluma girerek beni konuşa konuşa öğretmenevinin bahçesindeki sallanan koltuklara götürmesidir net. Her haftasonu istisnasız vakit geçirirdik kitap okurdu bana.
Şu günlerde yaşadıklarımızın ne zaman son bulacağına dair belirsizlik huzursuzluğu ve bahar yorgunluğu ebemi mikti. Bitkisel hayattan farkım yok.
ılık bir bahar havasında rahat rahat eve yürümeyi özledim.
2015 senesine kadar yapılan bütün pazar kahvaltıları. Herkes bi işin ucundan tutar ben omlet yapıyor olurdum.
Sonrasında bir şeyler oldu bütün kardeşler ayrı bataklıklara sürüklendik.