Erkeklerin makyaj yapması bir özgürlüktür.
Özgürlük yapabildiğin halde yapmama iradesine sahip olmak.
(bkz: )Kakam var ama tutuyorum ben bunların evinde tuvalete girmem ağbi!
özgürlük: os. hürriyet, ihtiyarilik, serbesti, iradei cüz'iyye, istiklal, fr. liberté, ing. liberty, it. liberta.
insanla tabiat ve içinde yaşadığı çevre ile münasebeti dile getirir. ilmi açıdan, bilincine varılmış ve böylelikle egemen olunmuş zorunluluk olarak tanımlanan kavram. dilimizde yalın olarak erkinlik karşılığı kullanılır. özgür kelimesinin bütün anlamdaşlarının anlamdaşı, bütün karşıt anlamlılarının karşıt anlamlısıdır. metafizik felsefede özellikle zorunluluk, zaruret kavramının karşıtıdır. diyalektik her iki kavramı, özgürlük ve zorunluluğu ilişki içinde ele alır, anlamlandırır. özgürlük, zorunluluğun bilincine varmaktır.
türkçe öz kökünden türetilmiştir. fransızca karşılığı, hint-avrupa dil grubunun kendini yüceltmek anlamına gelen leudh kökünden türemiştir. latincede özgür karşılığı liber ve özgürlük manasına libertas deyimiyle biçimlenmiştir. fransızcaya, ingilizceye, ve italyancaya, latinceden geçmiştir. ingilizcede anlamdaş olan free ve almanca frei sözcükleri hint-avrupa dil grubundan prei sözcüğünden türemiştir.
toplumun gözlerini üzerine dikip 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' yavşaklığından kurtulduğu anda yaşamın her köşesinde 'insan olmanın' mutluluğunu yaşatacak hak.