seviyorum, belki de düşündüğümden çok. ama zamanında o kadar çok söyledim ki sevmediğimi artık sevdiğimi söylesem de inanmaz güler geçer. nedenini bilmiyorum neden böyle hissediyorum ama sürekli aklımda o var, şu lanet telefon her titrediğinde odur diye zıplıyorum, eğer oysa suratımda saatlerce gitmeyen bir gülümseme oluyor. onla konuşmadığım her saniye azap gibi geliyor. J.R.R. Tolkien ve oğlunun ruhu şad olsun.
intihar haberlerinin en acısı da metro önüne atlayan insanlar.
Hayatınızdan vazgeçecek noktaya geldiyseniz eğer neden bu kadar acılı bi yöntem seçiyorsunuz? Yakın zamanda aynı durakta yaşanan böyle bi haber daha gördüm. içler acısı.
Bugün derste hoca bana güzel küpeli kız dedi. Kendimi tablo gibi hissettim. inci küpeli çağrışımı.. Ama bence küpeli güzel kız demek istedi çünkü küpelerim gayet sıradan. Bugün de kendimizi beğendik, çok şükür...
Richard Bach tarafından, 1972 yılında yazılan masal türünde bir roman olan, ' Martı''' adlı kitabının ana karakteri olan martının adı Jonathan Livingston'muş.
Öylesine sinirliyimki şu anda ancak bu kadar olur. Bazen işin içinden çıkabilmek için tükürdüğünü yalarsın. Sorun sağlık olmasa girmezdim bu durumlara elbette ama nasıl bi duygu asla tadmayın derim o düşen burnunuzla başbaşa kalmayı. Çok uzun olmuş biri beni böyle sinirlendirmeyeli bunu farkettim. Çaresiz boyun eğmek zorunda kalmayın inşallah.......