Oğlum bi gün istanbulun tarihi ve turistik yerlerini sayıyor izlediği bir çizgi filmden öğrendiği kadarıyla:
+Sultanahmet.
+yıldız Sarayı.
+büyük ada.
-ee başka.
+ iğne batan şarkıcı.
- o ne oğlum öyle.
+ hani var ya içinde sütunlar var sular var balıklar var.
- Yerebatan Sarnıcı mı?
+ (cevap yok. Konu değiştirilir)
kuzenim küçük oğlunu ofise getirir ve bir süre benim yanımda takılmasını rica eder. minik adamımız öylesine tatlı ve dikkatlidir ki konuşmaları ve şaşkınlık yaratacak tavırları ile o günümün en büyük neşe kaynağı olur...
"Oo emre efendi hoşgeldin. uzun zaman oldu görüşmeyeli."
"eveeet ama sana nolmus ya!!??"
"nasıl emrecim, ne olmuş?"
"Değisiksin!"
"hmmm ne gibi?"
"duy bulcam... şakallayın gitmis! ya niye böyle oldu ki?"
"ahah evet kestim, değişiklik olsun. kötü mü oldu?"
"Şakallı daha güzel. kocaman adamlara şakal yakışıyo."
"sen de büyüyünce sakal bırakacak mısın?"
"bunu düşünüyom ama önce bi büyümem lazım..."
"yerim seni, acele etme böyle iyisin."
"ama kızlar şakallı adamlarla evleniyo. şakalşız adamlar birbirini şeviyomuş. bu hiç bana göre diyil ya ben kızları şeviyom!"
"ahah düşünme sen şimdi bunları..."
"bu odada iki kisi daha vaydı. onlar nerde?"
"Dışarıda işleri vardı, çıktılar erkenden."
"gelmeyecekler mi?"
"evet bugün gelmeyecekler. neden sordun?"
"iyi o zaman, seninle özel bişi konuşmak iştiyom çünkü."
"allah allah, nedir o?"
"ama biyaz ayıp bişi. kimseye söyleme bak!"
"hmmm tamam söylemem."
"babama da!"
"tamam kimseye söylemeyeceğim!"
"söz mü?"
"söz!"
"Senin pipin vay mı???"
"hmmmm var."
"ne zaman pipi oldu seninki?"
"ahah nasıl yani?"
"oğuz dedi ki benimkisi çükmüs, ondaki pipi. büyüyünce pipi oluyomus. seninki ne zaman pipi oldu?"
"sen büyüyünce o da büyüyor Emrecim."
"yani benimki de pipi olcak mı?"
"olacak olacak..."
"peki zeynepte niye pipi yok? oğuz diyo ki onunkini annesi yaramajlık edince kesmis. bana da yapmasınlar bunu yaa..."
"yok yok korkma, kimse kesmeyecek."
"Ona niye öyle yaptılar ki?"
"ona da bir şey yapmadılar. kızların pipisi olmaz..."
"ama şünnet yapıyolar???!!!"
"hmmmmm bak o başka bir şey. biraz daha büyüyünce anlatırım bunları ben sana. olur mu? hem şimdi azıcık işim var."
"o zaman sen bana şu bilgişayarda oyun açsana."
"tamam gel bakalım. otur şu koltuğa, hoooppa, hadi açalım senin sevdiğin oyunları."
"acele eeeet, hadii aksam olacak ve vaktim çok kısıtlı!!!"
Ben ve 3 yaşındaki kardeşim esila.
Ben: hadi bu gecede sen bana hikaye anlat esila. Ne dersin?
Esila: ne derim?
Ben: bana hikaye anlatmak ister misin?
Esila:evet...
Ben: dinliyorum o zaman başla.
Esila:bir varmışşşşş bir yokmuşşş.
Ben: var mıymış? yok muymuş?
Esila:nasıl?
Ben: var mı yok mu?
Esila: beni dinle, sana var zaman var diyorum, yok zaman yok diyorum. Ama artık sana hikaye anlatmakta istemiyorum.
Ben: o zaman kalk git benim yatağımdan.
Esila:o zaman da seni kurtlar yesin.
Ben:yürü git ananın yanına sıpa.
Eve sinek girmiştir, bizim ufaklığın sinekten ödü kopmaktadır.
+ Yaaa kucanaa, kucanaaa*
- Ya küçücük yavru sinek o, bi şey yapmaz sana.
+ Annesi nerde?
- bilmem ki başka yerde uçuyordur belki.
+ Işe gitmiş, işeee!! Gelcekmiş.
iftara yakın anne aşağıda oynayan çocuğuna sesleniyor:
-efe eve çık artık,akşam oldu
-anne nolur biraz daha kalayım..nolur
-olmaz çabuk gel diyorum sana
-anne nolur yirmi dakika daha..
-olmaz yirmi dakikası falan yok..yarım saate gelmezsen babana söylerim.
0-9 yaş arası insanlarla bazen karşılıklı, bazen tek taraflı yapılan garip etkileşimlerdir.
Otobüste önümde 3-4 yaşlarında bi premses oturuyodu. Dönüp dönüp beni kesiyodu. Kaş göz yapınca kah utanıyo kah gülüyodu. Senin burnunu yerim, dedim. Bu birden bi ağlamaya başladı. Anne burnumu yiyecekmişşş, diye. Annesiyle birlikte zar zor susturduk. Neyseki annesi gıcık bi kadın değilmiş.
Ben - oyuncağı kim aldı?
Yiğen- adını bilmiyorum.
Ben - sormadın mı ?
Yiğen -sormadım.
Ben - sorulmaz mı hiç , babana sorsaydın bu kim diye, çok gıcıksın.
Yiğen - benimle böyle konuşamazsın.
Komşunun ilkokula giden cocuguyla yapilmis bir konusmadir.
-Karnendeki notlar nasil bakalim?
-(kisa bir suskunluk) iyi 5'ler var, 4 var bir kactane bir de 2 var.
-2 var demek hangi dersmiş o bakalim?
-ee şey matematik.
-zor mu yoksa sevmiyomusun matematigi o zaman.
-seviyorum da hoca biraz şey...
-biraz ne kiziyor mu yoksa?
-yok aslinda kiziyor ama gelip hemen cok guçlu tokat atiyor vuruyor.
Adini sordugum bu salatalik tohumunun ayni zaman da benim de bir zamanlar ilkokulda ki geometri hocam oldugunu farkettim ve bayramdan sonra okula gidip agzina sicmayi planlamaktayim kendilerinin.
- melek hadi ben seni eve bırakayım. babana götüreyim seni.
+ hayır baba yok!
- neden?
+ ben babaya küstüm.
- neden küstün?
+ * süt istedim.
- eee??
+ yok dedi.*
süt içip yemek yemiyor sözlük o yüzden vermiyorlar. *
yeni evlendiğim dönemde, teyzem 5 yaşındaki torununu alıp bize geldi. suat yaşına rağmen bizim ailenin playboyudur, tüm kızlar bu velede hasta. neyse eşim suatı kucağına alıp sevmeye başladı, bu da durur mu başladı ötmeye
- neden beni bekyemedin he?
- neden beklemeliymiş?
- eyişte (enişte diyemiyor puşt) sen kayışma, bu ayamızdaki mesele
- lan kalk ordan koltuğa otur!
- ne kıskanıyon he? buyası yumuşak otuycam buyda
- hayatım çocukla çocuk olma lütfen
- ama ordan hala hareket yapıyor, bak elimde kalacak
- boş vey gel şöyle
- lan bak hala!!!
anne kendi memleketine ait bir belgesel seyretmektedir.
- değiştir, değiştir. çirkin bu. çizgi film açalım.
+ ama benim annem babam orada melek. ben özledim onları. biraz buna baksak?
- annen baban orda mı?! tamam tamam.. benim annem babam da işte. gelcekler akşam de mi?
Artık kim öğretmişse 4-5 yaşlarındaki erkek kuzenim küfür ettiğini sanarken şöyle kelimeleri art arda sıralamaya başlıyor: kaka, çiş, popo, tükürük, tuvalet borusu...
-anneaaeeaaa
+ne var ya ne ne nee?
-dayım popomu ısırıyor.
+.....
-anneeeee acıdı ya acıdıııı.
+ya bırak şu çocuğu artık. yeminle sen gelince şu çocukların kimyası değişiyor. düzeltene kadar kilo veriyorum.
b- tamam ya ben de hamsiyi pişirip yerim.