ashaf - anne güneş gece sönüyo mu ? ondan mı karanlık ?
anne - hayır canım batıyo
ashaf - nası yani ya ?!
anne - sabah doğuyo ya
ashaf - eee
anne - akşamda batıyo..
ashaf - anlamadım ki şimdi yani hem doğu hem nası...
anne - ayyy yeter çık git başımdan ! sorduğu soruya bak delinin...
lkb abi : kızım biz seni kapıda bulduk acıdık eve aldık sen üveysin
lkb : sen yalancısın bi kere tamam mı anneaaaaaaaaaaaaaaaaa
lkb anne : efendim
lkb : ya anneaa yaa beni kapıda mı buldunuz ben senin kızın degil miyim yaa böhühühü
lkb abi : tabi kızım öylesin işte ahah hem bak bakalım hiç küçüklük resmin var mı salak
(bu arada lkb fotograf cektirmekten nefret etmektedir ve cekilirken aglamak ortalıgı yıkmak suretiyle olayı başlamadan bitirmektedi.nitekim bu olay olurken de henüz 5 6 yaşlarındadır yani zaten küçüktür)
lkb : snıf snıf annea??
lkb anne : olur mu kızım benim gel anlatiyim sana bak dogumunu senin
lkb : peki ...
lkb anne : hem bıdı bıdı böle şöle bak
lkb : ihihi annea ben nasıl oldum ki peki
lkb anne : ıhmmm
lkb abi : ahahah hadi bakalım
ve her seferinde kandırırdı yaa.küçüklük saflık falan ama bu kadar da hor kullanılmaz ki caınm saflık.
kac yaslarinda oldugumu tam kestiremedigim ama 3-5 yaslari arasi oldugunu tahmin ettigim zamanlarda, odamda bulunan gece lambasini cevreleyen abajurun uzerindeki avci ve beyaz kus figurlerindeki kusun, lambanin sactigi kirmizi ve los isigin icinde bazen gercekten de odada uctugunu gordugumu zannedip, korkudan defaatle altima isemem. isin ilginc tarafi, halen daha gercekten olmus gibi geliyor. hadeeee!.. yine isedik anasini satiim. -aaanneeeee *
(bkz: ay dede)
altıncı sınıfta derste güneş sisteminden bahsederken yanlışlıkla ağzımdan çıkmış olan ve yerin dibine girmeme sebebiyet veren sözcüktür aynı zamanda.
doğup büyüdüğünüz ve de yaşadığınız yerlerde (diyarbakır gibi) deniz yoksa şayet;
kar nasıl ki toprağın üzerine düştüğünde orda kalıp toprağın üstünü örtüyorsa; denizin üzerine düştüğündede aynı şekilde denizin üstünü kapatarak örteceğine inanırsınız.
tabi istanbula geldiğinizde karlı bir günde ağlayarak deniz kenarına gitmek istemeniz ve insanların dayanamayıp sizi götürmek zorunda kalması sonrasında acı gerçekle yüzleşirsiniz...
ve akabinde de büyük bi sükut u hayal e uğrarsınız.