türk halkının ''kafein bağımlısı olmasına'' yol açan ve bu yüzden ''eroinmanın eroin araması gibi çay bulamayan insanın krize girmesine'' yol açan lezzetli içecektir..
şekersiz olarak tüketildiği ve aşırıya kaçmadığı sürece faydalıdır..
her gün dostluğuyla hayatımı pekiştiren. pet bardakla da, kupayla da giden can yoldaşım. her türlüsü güzeldir, zannımca pek şekerli içilmemesi gerekendir. sağlık açısından da geçtim, tadını alamazsınız çayın.
her türlü bardakla içilse de, ince belliyle iki aşık gibidirler.
damak tadından psikoloji tahlilleri yapmak büyük yanılgı. ama ne zaman kendimi savunmasız hissetsem bol şekerli içerim çayı ben.
şekersiz içenler de bana hep; güçlü-kuvvetli, baskın karakterli, ne istediğini bilen, ruhsal olarak dengede durmasını başaran insanlar gibi gelir.
biriyle buluştuğum zaman, karşımdaki güven vermezse bana; o vakit de şekersiz tercih ederim dolayısıyla. sert görünmek için.
ve bence dünyanın en kararsız, en saf insanları da çayı bir buçuk şekerli içenlerdir. elleriyle o şekeri kırmaya uğraşanlardır. dudaklarını şekere yaklaştırıp üfleyenlerdir. şekeri az ıslatıp parmaklarını yapış yapış edenlerdir. çok severim.
porselen fincanlarda ya da kupada çay içen biriyle fazla anlaşacağımı da düşünmem. uzak dururum ondan. abartılmış bir önyargı. kendimi sorgulamaya ve kendime "harbiden sorunlusun sen" dememe sebebiyet veren bir önyargı.
çay, yeterince arızalı tiplerle konuşur aslında. çok şey anlatır. kulağını kapayamazsın.