- sıcak içilmelidir.
- demlenen çay adam gibi çaydır. poşet çaylar tavsiye edilmez.
- demlendikten sonra yarım saat içinde tüketilmelidir. yarım saat sonra artık o çay, çay değildir. yeni çay demlenmelidir.
- mümkünse şekersiz veya az şekerlisi makbuldür.
- sadece ve sadece 'çay bardağı' ile içilmelidir. başka bardak ile içmek 'çay' a hakarettir.
- ve... en önemlisi, muhabbet eşliğinde içilmelidir...
sevgiliyle yapılan en güzel şeyler listesinde yolculuk, yürüyüş sonra çay içmek diyerek üç numaraya koyduğum içecek. o demliyorsa, yanında yenecek kurabiyeler almışsa, bir de televizyonda saçma sapan bir yarışma programı açtıysa tamamdır. izleyip içip yiyip gülelim. işte buna mutluluk diyoruz, sonrası evlilik. sonsuz birliktelik yemini. bir de bunu haftada iki kere düzenli olarak yapmak. çay kurabi ve tv. sevin şu çayı yahu, çok gariban.
Gün içerisinde en aşağı 10 bardak tükettiğim içecek. Tartışmasız en sevdiğim. Mekanda herkes gazlı ve alkollü içeceklere takılınca, "bana bir çay, demli olsun" demek bazen "fakir" gösterse de sıkıntı yok. Çaya devamm.
biz türklerin olmazsa olmaz sohbet içeceği.
iki dost karşılaşır "bir çay söyleyeyim de muhabbet edelim, ha?" der.
iki komşu karşılaşır "bir çay koyayım da öyle laflayalım, olur mu?" der.
misafir gelir, anneniz demli bir çay hazırlamak için mutfağa girer hemen.
ama artık sallamaydı, poşet çaydı, unutuluyor pek modern ailelerde galiba.
yerini çabuk kahveler, çabuk çaylar ve gösteriş yapma nişanelerinden olan ithal kahve dükkanlarına gitmek aldı.
"ay, nescafe'ni nasıl içersin canım; 2'si bir arada mı, 3'ü bir arada mı?"
"sallama bir çay yapıver de hayatım içeyim."
"starbucks'ta buluşup bir şeyler içelim."
ne güzel kültürümüzü yok ediyoruz...
benim de çayla aram yok pek. kahvaltıdan kahvaltıya, dostlarla sohbetten sohbete içerim. ama asla kültürümüzü yok edecek davranışlarda bulunmadım. ve demek istediğim de çay sevmemekle kültürü yok etmenin arasındaki farkı anlatmak.
sabah, öğle, ikindi, akşam; kahvaltıda, zeytinle peynirle, menemenin yanında, börekle birlikte, sigara eşliğinde, bisküvi bandıra bandıra, kekle, krakerle; açken veya tokken, keyfin yerinde veya tepen atıkken, yorgun veya zinde, baş ağrısında, mide bulantısında, 7sinde 70inde... kısaca her daim içilen, içilebilen, şekersizi makbul olan karadenizin doğasından kopup gelen, kışın içimizi ısıtan, yazın hararetimizi alan, lezzetli, pratik, geleneksel içeceğimiz. severiz.
neşe verir.
selamın diğer adıdır.
hatrın kırmızı rengidir.
umudun kokusudur.
kahvaltının yegane elemanıdır.
çalışan ve işçi için dinlendiricidir.
sigaraya arkadaştır.
dervişlerin içeceğidir.
misafire merhabadır.
sami abi'nin her zamanki gibi tercihidir.
edebiyatın ideolojik unsurudur.
dertlilere lokmandır.
okumuş mahalle abilerinin dilinden duymak güzeldi :
