çayın tadı ülkemin tadına benzer. acı ve sıcak, güçlü ve anılarla keskin. özlem tadındadır. bulunduğum yerle geldiğim yer arasındaki mesafe tadındadır.
kraldır kral. o olmadan bir iş hayatı düşünemiyorum.
not: sakinleşmiş kaynar su boş demliğe koyulur ve sonra üzerine gerekli miktar elenmiş, tozu alınmış çay dökülür. takriben 25 dakika aşağı çökmesi beklenir. deneyiniz ve afiyetle içiniz.
iştah keser,yeşil çayı filan geçin.bol limonlusu çileklisi zevk içinde içilebilir tabi.Asıl olay siyah çayda.Mideniz kazındığında değilde yalancı açlık hissettiğinizde içebildiğiniz kadar demli çay için ve olanları görün.Anında keser iştahınızı.Ama şekerli içmeyin,şeker acıktırır ve çayın yanında bişeyler yemek istersiniz.ayrıca bardağın yarısına dem koyarsanız tuvaletede rahat çıkarır.
Sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi,akşam sohbetlerinin tadıdır. Çay bizimle o kadar özdeşleşmiştir ki, çay bahçesi denilen mekanlarımız vardır. Başka ülkelerde eşi ve benzeri bulunmayandır. Demlik kavramının anlam kazandığı, Avrupa'nın sadece sallamasıyla yetindiği içecek versiyonudur.
bizim evde hiç çay tüketilmez. hatta çayın evde ne işi var diye hep düşünmüşümdür. fakat misafir damladığı an hep işe yaramış kutsal içecekler katagorisindedir.
babaannemin içine dem koymayarak sıcak suyun içine şeker atarak içtiği içecek, babamın hüpkürterek içtiği içecek, sigarayla çok güzel giden içecek de içecek.