ateistlerin yine forumlardan arak bilgilerle ve içeriğini bilmeden üşüştükleri başlık. Zeyd'in bahsi geçen eşinin ismi Zeyneb binti Huveyze'dır. Zeyd eşini kendi boşamak istemiş ve peygamber bunun nedenini sormuş. Zeyd anlaşamadıklarını ve sürekli sorun yaşadığını belirtmiştir. Sevgili ateistler aynı kaynaklarda bunlarda yazıyor neden bu kısımdan bahsetmiyorsunuz da cımbızla ayıklama yoluna gidiyorsunuz diye sormak lazım bazı konularda.
Neyse devam edelim; Bunun üzerine Zeyd eşini boşar. Zeyneb binti Huveyze Bedir savaşında bizzat savaşmış ve islam'a emekleri geçen bir kadındı. Bunun üzerine peygamber kendisini sadece nikahına alıp sahip çıkmıştır. Aynı evde bile yaşamadıkları rivayet olunur aynı kaynaklarda. Akıl var mantık var, zevk için yapmak istese bu işin pekala üstünü örtebilirdi. Ruhunuz dahi duymazdı. Ama bu ayet ile sabitlenmiş bir mesele. Dönemin kaynakları peygamberin bahsi geçen evliliği hiç istemediğinden bahsetmektedir.
Zeyd'in gittiği malum savaşa gelince. Aynı savaşa islam ordusunun en iyi kumandanı Halid bin Velid'te gönderildi. O da mı ölüme gönderildi o zaman? Kaldı ki kazandıkları bir savaş bu savaş. Azıcık detaytlı araştırın, azıcık. Tabi biz çok biliriz, en iyi biz biliriz tarzında ki kibirli kafadan kurtulabilirseniz.
Şu tatlı su ateistler acaip. Yani evlendi diye hersey iyi tamam ama sırf bunun için inkar mı ediyorsun! Adam herşeyi yalamis yutmuş ama bunda işine gelmemiş. Yav siz ne akilsiz Kafirlersiniz. Uğraştığıniz konuya bak.
Ayrıca o kaynak adam gibi yerden bile alınmamiştir. Ateist sitesinden alınmıştır. Zeydin karısı Peygamber'e aşık idi. Ama peygamber yinede zeyd ile evlendirdi. Ama bu sırada allah eğer araları bozulursa kadını sen alacaksın dedi. Sonrasında evlilik olmayınca mecburen evlendi.
Once adam gibi araştırın. Azcık şeref sahibi olun azcık ön yargısız olun.
Daha düne kadar Sovyet Rusya sında ensest iliskiye giren ateistler in peygamber e attığı iftiradır. Siz ilk önce kendinizi tanımlayın. Öznel bir ahlak yapınız var ve bulunduğunuz yerdeki ahlak normlarını taşıdığınızı unutmayın.
33:4 - Allah bir adam için içinde iki kalb yapmamıştır. Kendilerinden zıhar yaptığınız eşlerinizi analarınız kılmamıştır. Evlatlıklarınızı da oğullarınız kılmamıştır. O sizin ağzınızdaki lafınızdır. Allah ise hakkı söylüyor ve doğru yolu gösteriyor.
33:5 - Onları (evlatlıkları) babaları adına çağırın. Allah yanında o daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin dinde kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Bununla beraber hata ettiklerinizde üzerinize bir günah yoktur. Fakat kalblerinizin kasdettiğinde vardır. Allah, çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.
33:37 - Hem hatırla o vakti ki, o kendisine Allah'ın nimet verdiği ve senin de ikramda bulunduğun kimseye: "Hanımını kendine sıkı tut ve Allah'tan kork" diyordun da nefsinde Allah'ın açacağı şeyi gizliyordun. insanlardan çekiniyordun. Halbuki Allah kendisini saymana daha lâyıktı. Sonra Zeyd o kadından ilişiğini kestiği zaman, biz onu sana eş yaptık ki, oğulluklarının ilişkilerini kestikleri hanımlarını nikâhlamada müminlere bir darlık olmasın. Allah'ın emri de yerine getirilmiştir.
Siz memleketi kerhaneye, meyhaneye, kumarhaneye cevırdıkten sonra mı peygamber e eleştiri yapıyorsunuz?
Adam istese zaten Zeynep'i en başta alır. Hanginizin sevgilisi başkasının altına gittikten sonra onu geri alırsınız lan! Peygamber in sizin kadarda mı onuru yoktu?
Ayrıca peygamber e zaten dininden vaz geçmesi için istediği kadar kadın önerilmişti. Siz kendi pislik nıyetınızle olaya bakıyorsunuz.
Hiç alakası yokken, mevcut mesele ve metinde alt olan ateistler in meseleyi çorbaya, curcunaya çevirme çabasıdır. Uyduruk hadisleri getirip " al sana delil) derler.
Pes yani Aişe bunu bilecek ve diyecek sonra da bir sürü üstüne evlenıldıgı halde peygamber peygamber olarak kalmaya devam edecek. Onun asıl niyetinı topluma ifşa etmeyecek. Malesef ergen bir bakış açısı. ilmin okunduktan sonra olgunlaşması, tanınması, denenmesi için dünyada gün görmekte lazımdır.
Neyse sorular la islamıyet sitesinden alıntıdır.
Hiçbir sağlam kaynakta böyle bir şey yazmıyor. Binlerce siyer, hadis ve tarih kaynaklarında Hz. Muhammed (a.s.m)’in küçüklüğünden ölümüne kadar iffetin zirvesinde yaşadığına dair bilgiler ortada dururken, böyle bir uydurmaya inanmak için çok saf olmak gerekir.
“Sen çok büyük bir ahlak üzeresin.”(Kalem, 68/3) mealindeki ayette, Hz. Muhammed (a.s.m)’in eşsiz güzellik ve mükemmellikteki ahlakı tescil edilmiştir. En yakınında bulunan arkadaşları ve dostları gibi düşmanları da onun bu ayetin ilan ettiği güzel ahlakına aykırı bir davranışını bulamamışlardır. Onun vefatından sonra da onun arkadaşları ve dostlarının onun yoluna baş koymaları, onun yolunda can vermeleri, onların bu ayetin övdüğü Hz. Muhammed (a.s.m)’in ahlakında hiçbir kusur görmediklerinin delilidir. Çeşitli iftiralara baş vurmuş düşmanlarının bile, onun bu yüksek ahlakına dair ağız açmamaları da bu güzel ahlakının ayrı bir belgesidir.
Yukarıda Hz. Aişe (r.anha)’ye yakıştırılan sözün bir iftira olduğunu gösteren yine Hz. Aişe (r.anha)’nin kendi sözleridir. Hz. Muhammed (a.s.m)’in ahlakının nasıl olduğunu soranlara “Onun ahlakı Kur’an ahlakıydı/ o konuşan, yaşayan canlı bir Kur’an idi.” (Müslim, Müsafirin 139) manasına gelen ifadelerle cevap vermesi bu iftirayı yapanların yüzlerine en büyük bir şamardır.
Hz. Peygamber (asv)’in "ne zaman güzel bir kadın görse bir ayet indiği"ne dair iddianın asılsızlığı, zaten Kur’an’ı biraz inceleyenlerin de malumudur. Çünkü, peygamberin evliliklerine dair sadece Ahzab suresinde dört ayet vardır. Bu ayetlerden ilki olan Ahzab 37. ayette , Hz. Peygamberin Hz. Zeynep (r.anha) ile evliliğine dairdir, ki Hz. Aişe (r.anha) bu ayet hakkında (Peygamberimizin bu evliliğin olmasını istemediğini bildiği için) “Eğer Rasulullah bir ayeti saklayıp gizleyecek olsaydı o bu ayet olurdu.” demiştir. (bk. ibn Kesir ilgili ayetin tefsiri Tirmizî Tefsir 34; ibn Hacer Fethu’l-Bârî 8/524)
Diğer ayetler ise, Ahzab suresi 50 ve 51. ayetlerdir ki, Hz. Peygamber (asv)in, ifade edilen şartlara haiz olan kadınlardan istedikleriyle evlenebileceği ifade edilmektedir. Peygamberin evliliğiyle ilgili Kur’an’daki dördüncü ayet ise, hemen bu ayetin ardından gelen ayettir ki, Peygamberimizin -haşa- bırakın gördüğü güzel bir kadınla evlenmesine izin vermeyi, tam tersine bundan sonra hiçbir kadınla evlenmesine müsaade edilmemektedir. Bir müddet sonra inen 52. ayette, artık hiçbir kadınla evlenemeyeceği kararı verilmektedir. Hal böyleyken, görülen her güzel kadın için bir ayet indiğini iddia etmenin büyük bir iftira olduğu açıktır.
Hz. Peygamber (asv)'in, daha yirmi üç yaşında iken kırk yaşında olan Hz. Hatice (r.anha) gibi bir kadınla evlenmeyi tercih etmesi ve çok evliliğin yaygın olduğu Mekke’de, elli üç yaşına kadar onunla tek eşli olarak kalması, ancak onun vefatından sonra, çoğu yaşlı ve çocuklu kadınları genellikle savaş sonrası himaye etmek ve islam’ın özel ve mahrem hayata bakan yönlerinin bir çok kadın tarafından görülüp yaşanması ve aktarılması için evlenmesi; onun evliliklerinin nefsinin arzusuna göre değil; çeşitli hikmetlere binaen olduğunun açık bir göstergesidir.
Bundan 1500 sene önce de olağanüstü bir olaydır.
Evladını boşatıp, gelininle evleniyorsun sonuçta. O devirde insanlar evlatlık da olsa olayı böyle görüyor.
Öyle olmasaydı, bu alışılmadık durumu toplumun gözünde meşru göstermek için sırf bu olaya özel ahzab suresi 37. Ayet yazılmazdı:
--spoiler--
Hani sen, Tanrı'nın kendisine nimet verdiği ve senin de kendisine nimet verdiğin kişiye: "Eşini yanında tut ve Tanrı'dan sakın" diyordun; insanlardan çekinerek Tanrı'nın açığa vuracağı şeyi kendi nefsinde saklı tutuyordun; oysa Tanrı, kendisinden çekinmene çok daha layıktı. Artık Zeyd, ondan ilişkisini kesince, biz onu seninle evlendirdik ki böylelikle evlatlıklarının kendilerinden ilişkilerini kestikleri (kadından boşandıkları) zaman, onlarla evlenme konusunda inançlılar üzerine bir güçlük olmasın. Tanrı'nın buyruğu yerine getirilmiştir.
--spoiler--
Kişiye ve olaya özel bu Ayetin hepsi aynı kapıya çıkan, onlarca farklı meali buradan okunabilir.
Merak eden sayfama bakabilir, en az 10 yerde yazmısımdır diyeceğim mevzudur. Beni imtehana çeken mi var acaba. Daldan dala konarak açık arayanlar. Sen önce yukardaki cevabını aldığın konuların yorumunu yap sonra muhatap olalım.
Merak edenler sayfama bakabilirler.
" yetimlerin mallarını evlilik çağına gelinceye kadar güzelce tutun. Onlarda aklı rüşt hali görür seniz mallarını verin "
Sanırım anlaşılmıştır. Ha bu ayet varken hadis uydurup ona inananlarada ne diyelim.
Ben kendi sistemimde bunu açıkladım. Şimdi sen kendi küfür sıstemımdekı yüzbinlerce çevrilen çocuk pornolarını ve ızleyıcılerını açıkla. Oda mı islam ın eseri yoksa? Vay yavrum vay! O hiç dokunmuyor değil mi?
Neden bu ateistlerın kuyruğuna bastınmı " tenasul uvzunu ağzına alarak konuşmaya başlar " bilemem. Sende var bir tane bizi okuyanlarda var bin tane! Ne olacak şimdi.
Kölelik ve carıyelıkte ilgili meseleler sayfamda en az on yerde var. Zaten bir yıldır bu konulardan başka bir konu işlemedik.
Savaş esirleri savaş meydanımdan toplanır. Sivil halktan değil. Senin karşıya vermiş olduğun esırlerın can ve mal güvenliğini için. Sen onları esir almazsan ya öldüreceksin yada bırakacaksın o seni öldürecek.
Savaş esirleri alınmasaydı bugün kimse zannettiği ırka sahip olamazdı. Düşman ne ana kordu, ne bacı hepsini dizer giderdi.
keşke bu kadar aptal, keşke bu kadar beyinsiz, keşke bu kadar sığ, keşke bu kadar basit ve keşke bu kadar dangalak olmasaydın demek isterdim ama böyle kalmanı canı gönülden istiyorum.
rezil olarak yaşayıp rezil bir halde ölmeni istiyorum. allah'ın sana doğru yolu gösterip cehennem azabından kurtarmasını istemiyorum.
peygamberim gibi olamıyorum maalesef.
o'nun gibi senin kurtuluşun adına dua edemiyorum.
pislik atanlara, iftira atanlara, olayın gerekçesini anlamayıp cinselliğe bağlayanlara, sırf islam'ı ve o'nun peygamberini karalamak adına böyle konuşanlara tahammül edemediğim için açıklama yapmak yerine beddua ediyorum.
rezillik içinde yaşayıp rezilce ölmelerini istiyorum.
bunu da dua olarak görüyorum. suç mu?
gerçi kızacaklarını da sanmıyorum; nihayetinde onların inanmadığına dua ediyorum.
tanım: allah'ın bir taassubu yıkmak için emrettiği evlenmedir.