bugün

ilüzyon alanında çok önemli bir türk tür. sermet erkin ve başka birçok ilüzyonistin hocasıdır.
bir zamanlar denizaltıcıydı, kurs için gittiği amerikada kaçmıştı...
zaten kelimesinin zati diye kullanımını düsündükce aklıma gelen zat: zati sungur.bu demek oluyor ki pek fazla anıyorum kendisini.
1992 yılında barba'da tanışılan ve alakasız yerde türkiye'nin en ünlü sihirbazı kimdir sorusunu soran kızcağıza ismi unutulunca takılan lakaptır.
savaş yüzünden bağlantılar kopunca ülkesine dönememiş bir süre almanyadaki elçiliğin desteğini görsede savaşın gidişatıyla o da kesilmiş sonraları işinde ustalaşıp arjantine kadar uzanmış.
arjantinde yaptığı gösterilerle büyük bir hayran kitlesine ulaşmış. trt güzel bir belgeselle bilgilendirme yapmış.

gösterisine başlamadan önce tam olarak hatırlamasam da "gözlerinizi ne kadar açarsanız o kadar anlayamazsınız" gibi bir şey dermiş. belgeselde geçen beni etkileyen en önemli kısım; zati sungur sahnede sanatını sergilerken izmirin yunan işgalinden kurtuluşunun haberi gelir ve öyle sevinir ki gösterisi bitmek üzereyken izleyicilere sakın kalkmayın sabaha kadar devam edeceğiz der ve cidden uzun bir süre gösteriye devam eder sonunda da izleyicileri peşine takar ve arjantinde "çok yaşa mustafa kemal, çok yaşa türkler" diye sokaklarda tempo tutarlar.

(bkz: ne mutlu türküm diyene)
Dünyaca ünlü illüzyonist, istanbul'daki Üniversal Sihirbazlık ve illüzyon Stüdyosundan kalan binlerce küçük oyunlar illüzyonist Erdinç Demiray’a hediye edilmiştir. (d. 1898, Bursa – ö. 1984, istanbul)