Yanıma dizüstü bilgisayarımı ve yeterince dolu batarya alarak Kanuni Sultan Süleyman'nın olduğu yıllara gider ve ona Muhteşem Yüzyıl'ı izletip, "ne yapıyon sen hacı?" derdim.
sırasıyla, milattan önce 2000'li yıllarda soğuk ve çetin sibirya ormanları, milatan sonra 700.lü yıllarda uçsuz bucaksız orta asya bozkırları, selçuklu sultanı alpaslanla birlikte anadolu topraklarına geldiğimiz yıllar, ve son olarak ulu başbuğ atatürk önderliginde milli mücadele yıllarında yaşamak isterdim.....
valla bugün öğlene giderdim ilk. o 2. mesajı atmama engel olmaya çalışırdım. hemde kendimle karşı karşıya geldiğimde dünya'nın sonunun gelmesi felanda sikimde olmazdı.
sonra geçen eylül'den başlıyarak bütün pislikleri temizlerdim hayatımdan.
yolum uzun olacak gibi ama.
cumhuryetin yeni kurulduğu, kurtuluş savaşının sıcak döneminin bitip siyasi döneminin başladığı zamanlarda, ankara kavaklıdere dolaylarına ışınlanmak isterdim.
kanuni sultan süleyman'ın devri olan osmanlı yükselme devrine gider 'allah rızası için herşeyi güzelce yazdırın sonra arkanızdan bir pezevenk demedikleri kalıyor dört dönersiniz mezarınızda'demek istiyorum .
geçmiş yılların sayısal loto sonuçlarını da yanıma alıp 1990'a giderdim. (tıpkı o geleceğe dönüş filmindeki gibi) çünkü o zamanki futbol, avrupa, türkiye, çocuk olmak, insan ilişkileri, akrabalık ilişkileri herşey bugünkünden daha iyiymiş. alırdım bi corvet ya da mustang, sevgilimle dünyayı dolaşırdım. artık modası geçtiği için uzatmadığım saçımı da uzatırdım.
en azından 3-4 hafta sonrası. tüm haftaların iddia, loto ve bilumum bahis sonuçlarını öğrenip, her kazandığını katlaya katlaya büyük bir servete sahip olmak ve ardından zaman makinesini yok etmek çok bencilce bir hareket olurdu.