leica adlı footoğraf makinesi markası bir projesinde hermes adlı marka ile işbirliğine (yeni dönem concon jargonuyla co-operation) girip leica' nın bir makinesinin deri kısımlarını, çantasını vs sini hermes' e ürettirdi ve hali hazırda pahalı olan makinesini bir fetiş objesine döndürüp daha pahalıya sattı. leica aynı leica idi. ama derisi, çantası el yapımı (yine yeni nesil concon jargonuyla handmade oldu. custom değil. karıştırılmasın.) oldu. özel oldu. buraya kadar normal.
benim için bir kitabın pahalı olması için böyle abidik gubidik kapaklara sahip olmasına gerek yok. yazanına bakarım, aldığı ödüllere bakarım ve gerçekten zor bulunabilmesine bakarım. dış kapak pahalılığı, amacı hali hazırda bilgi vermek olan bir kitabı benim gözümde daha değerli yapamaz.
ulu önder atatürk bu ülkeyi kurdu mu, kurdu. ülkemi, vatandaşımı esaretten kurtardı mı, kurtardı. atatürk ve ideolojileri, fikirleri hakkında bilgi edinmek istesem ulaşabileceğim kaynaklar fazlaca var mı, var. bu kaynaklar da temel olarak (ekstra bilgi hep iyidir.) bana bu bilgiyi vermeyecek mi, verecek.
be arkadaş kitabın kapağı el yapımı deri olunca içinde bilginin artma imkanı mı var?
atatürk' ü anlamak isteyen en basitinden nutuk okur. böyle pespaye oluşumlara fırsat vermez.
türkiye'de ender bulunan kibar bir üslupla "şurada hatanız var, bu konuda belgeler var" diyen tarih öğrencisi gence "eleştirilemez" bir kişilik olduğunu düşündüğünden aşırı kaba bir yanıt vermiştir.
bu ülkenin iktidarı da muhalefeti de aynı. ne en küçük söz ne de eleştiri kaldırabiliyorlar. güya muhalifsiniz. sizin muhalif olduğunuz taraftan ne farkınız kaldı şimdi? ideolojiler farklı, zihniyet aynı.
arz ve talep dengesini iyi kavramış yazardır. kızılması da gereksiz, bir ürün ortaya koyarsın alınır veya alınmaz. alınıyorsa koleksiyonluk yaparsın alanın ve satanın derdidir. ulan o koleksiyon satışının parasını verseler cinsiyetini değiştirecek adamlar burada laga luga yapıyor.
--spoiler--
"bu fatura değil istemeyen almasın."
--spoiler--
şu cümleyi kurabilen insan gönlüne göre herkesin atatürkçülüğünü eleştirebiliyor, ona buna ''sen atatürkçüsün, sen değilsin.'' diyebiliyor. ben atatürkçüyüm kardeşim. her ortamda da göğsümü gere gere söylerim. sen nasıl gazete köşesinden bana sen şöylesin, sen böylesin dersin?
benim her on kasımda saat 9'u 5 geçe hem aklım, hem kalbim yerinden oynuyor. ama bu yazarımız en ufak bir eleştiride kafasına göre herkesi bilmem kimin yandaşı ilan edebiliyor.
hayır veya bağış yapacaksan gizli yap kardeşim. git çıkar cebinden paranı, yatır istediğin kuruma ama gizle.
atatürkçüyüm ve bunu her yerde söylerim göğsümü gere gere. ama bence yanlış bir fikre de doğru demem.
adamın biri çıkacak, bir gazetenin köşesinden, sen şöylesin, sen böylesin, sen kudur, sen kudurma diyorsa bence o adamda bir sıkıntı vardır.
burada insanlar kitabın fiyatını eleştirmiyor. kapağını altın kaplasın, 2500 değil 250000 den satsın alanı çıkarsa. bizi bağlamaz. ama birisi çıkıp atatürk ismini kullanıp gelir oluşturuyorsa kendine, alana da, satana da laf ederim.
yaptığı işi ''istemeyen almaz.'' diye savunmak olmaz.
şunu söyleyeceğim, bugünkü yazısına bir bakın lütfen. adam gerektiği gibi her şeyi açıklamış. okumadan bakmadan eleştri yapıp duruyorsunuz. önce okuyun da sonra ne yapcaksanız yapın.
1.)adam 1. olarak zaten söylemiş kitabın niteliğini. bizim bu troller ise bunun para kazanma hevesi olduğunu söyleyip duruyor. adam zaten almak zorunda değilsin diye eklemiş. zaten herkes okusun diye de kitabı beyaz kapaklı olarak normal bir fiyata satıyor. o kitabı neden yaptığını söylüyor zaten. muhtemelen de alanların çoğu daha önce bu kitabı okumuş olanlar olacak.
2.)adam kitabın fiyatının masraflarından dolayı olduğunu söylemiş. hatta arta kalan parayla da mustafa kemal çocuk serisi kitaplarına katkı sağlayacak.
size bu konuda şunu söyleyeceğim, bu ülkedeki çocukların bir kısmının cemaat yurtlarında mustafa kemal'i öğrenmeden yetişmesine müsaade edilirken ve bu çocuklar üzerinden istismar yapılırken hiçbir ses çıkarmayan bu "çok bilmişler" şimdi gelmiş bu adamın yaptığı bu güzel faaliyeti eleştriyorlar, parasını çok buluyorlar. alacaksan ucuzunu al o zaman.
3.)bazı yerlerinde hata var diyorlar. ben de kitabı daha okumaktayım. o söyledikleri yerleri biraz araştırıp bu konu hakkında yorum yapacağım. ve evet, kitapta kaynakça yok maalesef.
gördüğünüz gibi gerekli yerlerde destekleyip gerekli yerlerde de eleştirmiş bulunuyorum. şu bazıları gibi bir şeye it gibi sonuna kadar bağlanmıyorum.
edit: son bir kaç sözümü eklemek istiyorum. eğer bu adamın o kitaplardan elde edeceği parayı hayır kurumlarına veya çocuklar için yeni kitaplar satılmasına harcamazsa ve cebine büyük paralar bırakırsa en başta karşı koyacağımın temennisini veririm.
zaten kendisini de bazı yerlerde eleştirmiş bulunuyorum. yani ona o kadar da bağlı değilim (#40965568).
yazdığı şahane kitap koleksiyonerler için özel baskı yapılınca neden adam eleştiriliyor anlamadım. Varsa becerin sen de yaz sen de sat kardeşim. Beğenmiyorsan alma, git cennete götüren terlikten al.
Nasıl din tüccarlarının sattığı "Peygamber terliğini" alan kişinin Müslümanlığından şüphe ediyorsam Özdil'in kitabını alanın da Atatürkçülüğünden şüphe ederim.
rezil herif bu gercekten ataturk e zarar veren comarlardan daha tehlikeliymis.
herif gitti ataturkculeri zenginlige gore siniflandirdi ya la.
kardesim tum ataturk u sevenler boyle bir kitabi ister ama bak bakalim her ataturkun fikirlerine onem veren adamdan o kitabin parasi cikabilirmi.
sen git parayi veren dudugu calar viralinde kitap cikart sade para kazanmak icin.
parayida kazanmadigini maliyetini karsiladigini iddia edersen o zaman parayi japonlar ve almanlar kazandi.
bu rezil herifi okurdum bu gercek yuzunu gormedigim zaman bunun ne mal oldugunu soylediklerinde ihtimal vermez bu rezili savunmak icin daha da okurdum, bu hareketiyle ne mal oldugunu gordum ve artik savunacak okuyacak bir tarafi kalmadigini ayni zamanda ataturk e ve dusunceye zararini gordukce neden dokunulmadigina anlam vermis bulunuyorum.
rezil herif.
Atatürk’ü sömürmeyen tam aksine millete Atatürk’ü anlatmaya çalışan yazardır.Atatürk’ü insanlara unutturmak isteyen din bezirganlarının cırlaması hep bundan.
Olayı Yılmaz Özdil kapsamında tutmadan yaklaşım yapalım.
Özel baskı, özel seri, özel üretim vb kelimeler bir marka pazarlama ticaret marketing olarak düşünün.
Bunu sevdiğiniz bir yazarın özel eseri ya da severek kullandığınız telefon TV Bilgisaray buzdolabı ankastre çamaşır bulaşık makinesi markasının kullanıcılarına çıkardığı sayılı üretim olan özel seri veya bir araba, giysi gibi çanta gözlük vb sayılı üretim Özel seri aksesuar gibi düşünün.
Sevdiğiniz bir sanatçının konser kaydı, sinema filmi veya bir seri filmin özel koleksiyonu gibi algılayıp yaklaşım yapınız.
Mesela: ben de Madonna'nın confession's tour kapsamında Londra konserinin wb (warner Media) yapımı olan özel Blu-ray versiyonunda kaydı var.
Madonna'nın konserde söylediği şarkıların albüm versiyonu olan cd'si, konser için hazırlık dekorasyonları, kostüm dans koreografieri çalışmaları, orkestra dansçılar vokalist hazırlıkları sahne arkası Madonna'nın çalışmaları özel kayıtlar kamera arkaları demolar vb tüm yönleri ile 3 Blu-ray disk halinde özel seri.
Bir arkadaş (ABD) vasıtasıyla konser den çok sahne de işlenen anlatılmak istenen mesaj da düşünülürse adeta siyasi bir toplantı miting havasında olan ve ara sıra izlediğim bu eşsiz esere sahip oldum.
Normal bir konser kaydı olsaydı internet üzerinden DVD olarak o zamanlar 40 dolara kargo vb dahil sahip olacağım bu konser kaydı bana hatır için 100 dolar maliyet olarak çıktı.
Sizler için 5 kuruş etmez ama sahip olmasam ve internette ikinci el 500 dolara satılık ilanı görsem düşünmem pazarlık etmem hemen alırım.
Oysa piyasada şu an 20 dolar civarında paraya sahip olacağınız yine Warner bros yapımı DVD+CD Madonna'nın Londra konseri kaydı var. Bunu 20 dolar maliyete (kargo+ürün) almam ama ikinci el 500 dolara piyasaya verilmeyen sayılı üretim olan bu özel seriyi alırım.
Şu an el yazması hattatlar tarafından yazılmış el işi olarak ciltlenmiş Kur'an ile sıradan matbaa tekniği ile basılmış Kur'an bir mi?
Ya da bir siyasi parti lideri, bilim adamı, sanatçı vb toplum da rolmodel olmuş birinin yazılmış biyografisi ile kendisi yazdığı özel sayılı seri üretim olan kitap bir mi?
Lokanta da günlük menü ile size özel hazırlanmış menü bir mi?
Dikkat edin burada konu Atatürk Kur'an yılmaz Özdil değil.
Bu yapılanı şık bulmayan olur ben de şık olmamış diyorum ama konuya marketing açısından yaklaşım yapalım.
Bu kitap Atatürk veya Kur'an olur, yazan bizzat Atatürk veya Yılmaz Özdil veya cumhurbaşkanı Erdoğan olur benim için fark etmez ve almam.
ille de buna verecek olsam bu kitaba değil bir öğrenciye burs olarak veya şu ekonomik kriz de bir öğrencinin okul masrafı için bu tutarı harcarım.
elma ile armutu ayırt edemeden, vay efendim 2.500 tl kitap mı olurmuş diyerek eleştiren sözde aydın! kesimi çıkardı ortaya.
koleksiyon kitabı, özel kitap.
aranızda kitap koleksiyonu yapan var mı?
kitap biriktirmek değil bak amaç özel kitapları biriktirmek. para koleksiyonu gibi bir nevi.
az sayıda olan.
geçen basım hatası olan çokta eski olmayan bir türk lirasının 20.000 lira gibi bir rakama satıldığı gibi.
merakı olan 2.500 de verir 25.000 de. bunlarda içerik çok önemli değil.
yok 20 liraya nutuk varmış da bilmem ne.
nerenizle anlıyorsunuz bilmiyorum okuduklarınızı.
sözde aydın kesimi geçip diğer gencolar için de şöyle bir örnek vereyim.
kuran, herhangi bir kitap evinden 20-30 tl ye alınabilir sanırım.
bunun 20-30 bin tl olanları da var, özel basım, el yazımı ne bileyim ceylan derili falan.
o hesap.
kuranla bunu kıyaslamıyorum incil de diyebilirsiniz, savaş ve barış romanı da.
