--spoiler--
Federasyondan Yılmaz Vural'a Anlamlı Jest
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), futbolumuzun deneyimli teknik adamı Yılmaz Vural'ın meslekteki 20. yılı şerefine Süper Ligin son 3 sırasına "Yılmaz Vural Potası" adının verilmesini uygun gördü.
Federasyondan yapılan açıklamada, Yılmaz Vural'ın Türk futboluna çok emeği geçmediyse de nerden baksanız temiz bir 20 yılını vermiş emektar bir teknik direktör olduğu belirtilerek, kendisinin lige hiç bir şey katmadıysa bile renk kattığının altı çizildi. Açıklama şöyle devam etti:
"Uzun meslek hayatı boyunca ligimizin son sıralarına demir atmış ve çareyi teknik direktörü kovmakta bulmuş sayısız anadolu takımının başına bir son umut, bir kurtarıcı olarak getirilen, bu özelliğiyle zihinlere kazınan Yılmaz Vural'ın, ligin bu alt sıralarına adeta damgasını vurmuş olduğu tüm futbol kamuoyunun ortak kanaatidir. Kendsinin kurtarıcı olarak başına geçtiği takımların önemli bir bölümü Süper Lig'e veda etmesine rağmen her sezon başka başka takımlar tarafından ısrarla bu göreve getirilmesi de şüphesiz bu gerçeğe işaret etmektedir.
Yılmaz Vural'ın meslekteki 20. yılını kendisinin Süper Lig'de çizdiği bu profile uygun düşen bir jestle kutlamak isteyen Federasyonumuz, bugüne kadar 'düşme potası' olarak adlandırılan Süper Lig'in son 3 sırasının bundan böyle 'Yılmaz Vural Potası' olarak adlandırılmasına genel kurul üyelerinin oy birliğiyle karar vermiştir. Önümüzdeki yıllarda da nice küme düşmeye aday takımlarımızın başında görmekten mutluluk duyacağımız Vural'a, futbolumuza kattığı renkten dolayı teşekkür ediyor, başarılarının (gülüşmeler) devamını diliyoruz"
Federasyonun bu jesti hakkında düşüncelerini sorduğumuz Yılmaz Vural ise konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçınırken, konuyla ilgisiz olarak "iddia ediyorum Fenerbahçe'yi bana teslim etsinler 30 sene üst üste şampiyon yaparım" dedi.
--spoiler--
totem olarak,
kaderde varsa düzülmek, neye yarar üzülmek manasına gelen bir acayip cümle kullanıyormuş artık maçlarda. bunun hepsini söylemedi yarıda bıraktı tabi. *
kasımpaşa nın gaziantepspor u 3-0 yendiği maçta iyi oynayan oyuncusunu omzuna alarak kutlayan hoca. böyle dengesiz hareketler yaptıktan sonra neden büyük takımlar beni almıyor diye yakınıyor.
süper ligin şuanki 17 takımından 11 tanesine * ek olarak malatya, sarıyer, çaykur, konya, çanakkale, adana ve kocaelispor'u da çalıştıran şimdilerde gözüne milli takımı kestirmiş olan futbolcu dövebilme özelliklerine sahip çok heyecanlı bir teknik direktördür.
Yeşil sahaların çılgın adamı Yılmaz Vural Esquire Dergisine verdiği röportajda döktürdü! Kasımpaşayı çalıştıran Vuralın futbolcuların cinsel hayatına yönelik fikirleri sporcuları zora sokacak cinsten. Vurala göre futbolcuya ön sevişme yasaklanmalı çünkü parasempatik sinir sistemini etkileyip enerjilerini düşürüyor.
Milliyetin haberine göre, pazar günü maçı olan futbolcunun perşembe akşamından sonra seks yapmaması gerektiğini savunan Vural, maçtan hemen sonra sevişmenin de kasları zayıflatacağını öne sürdü. Habertürkten Gülin Yıldırımkayanın haberine göre futbol camiasından bu açıklamalara tepkiler şöyle:
Eskişehirspor Oyuncusu ÜMiT KARAN: Çok yanlış açıklamalar. Futbolcunun seks hayatının performansla ne alakası var. Ayrıca neden böyle bir gündem yaratıyor onu da bilmiyorum. Ayrıca da kendisi ne aralar seks yapıyor onu da öğrenmek lazım. Futbolcuya yasaksa Yılmaz hocaya da yasaktır. Doktora soracaksın bunu. Bilimsel açıklaması vardır bunun.
Eski Futbolcu ve Menajer SiNAN ENGiN: Yılmaz Vuralın söylediklerine katılıyorum. Doğru olanı, futbolcunun cinsel ilişkiye ara vermesidir. Seksi maç tarihinden 3-4 gün önce bırakmalıdır.
Ve oynanan her maçtan sonra cinsel ilişki yaşanmamalıdır. Oyuncu burada kendisini sakatlayabilir. Ön sevişme konusunda yorum yapamayacağım. Bunları lügata katmamak lazım. Ben ön sevişmenin ne demek olduğunu bile bilmiyorum. Ama Yılmaz Hoca söylediyse kesinlikle haklıdır.
son yaptığı ' futbolculara ön sevişme yasakkanmalı' açıklamasıyla , birçok futbolcuyu kızdırmış teknik direktör. öyle ya da böyle, yılmaz hoca gündeme oturmayı çok iyi biliyor doğrusu.
milli takımdan umudu kesince gözünü fenerbahçe hırsı bürüyen, bu amaçla hızını alamayıp daum'a yalaka diyen daha sonra da daum türk olsaydı böyle demezdim,yabancı olduğu için diyorum şeklinde tuhaf bi ayırıma giden bi bakıma düşene bi tekme de kendisi vuran teknik direktördür. madem daum'un yaptıklarını yalakalık buluyorsun. neden bunları o zaman söylemedin de şimdi söylüyorsun.
--spoiler--
daum geldiği günden beri, büyük bir yalakalık içerisinde! istiklal Marşı'ydı, her fırsatta Başkan'ı övmeydi... Aziz Yıldırım'ın buna ihtiyacı yok ki.
--spoiler--
beşiktaş-antalyaspor hazırlık maçı. yılmaz hoca hazırlık maçı olmasına rağmen yerinede duramıyor. numaralıda tam arkasında bir taraftar yılmaz hoca'ya bağırıyor:
+hocaaa takımı hırslandırıp çıkartmışsın. hazırlık maçı ulan bu!
bunu duyan yılmaz hoca ''ne diyorsun lan sen'' diyip sinirli bir ifadeyle tribüne doğru yöneliyor. yukarıda oturduğum için aralarına ne geçtiğini göremiyorum.
aradan 1-2 dakika geçiyor yılmaz hoca boynunda beşiktaş atkısı gülerek yedek klübesine dönüyor.
maç sonrası röportajlarını dinlerdim bu adamın tv de. allah'ın izniyle kazandık, inşallah, maşallah, çok sükür sakatlık olmadı, kazasız belasız atlattık gibi sözler kullanırdı yılmaz hoca röportajlarında. benimde hoşuma giderdi ama be yılmaz hoca sana sormak istiyorum; bugün de allah'ın izniyle mi sattın bursa'ya maçı ?
günün birinde futbol sahasında (saha kenarında yani) öleceğini düşündüğüm teknik direktördür, zira o kadar heyecanlanmakta ve saldırgan tavırlar içerisine girmektedir ki; kalp krizi geçirdi geçirecek korkusu yaratmaktadır.
hatta bir maçta fenalanıp hastaneye kaldırılmışlığı da vardır.
herşeyi o kadar da dert etmemesi gerekmektedir, tüm olumsuzluklara rağmen hayat güzeldir.
kendisine uzun ömürler ve psikolojik yardımlar dileriz..