Küçük yaşlarımda, milli eğitimin de kazandırdığı zihniyetle bütün Yunanlıları Constantinopole hayalleri kuran boş vakitlerinde de basketbol oynayıp izmir'e ziyarete gelen bir milletti.
oncellikle sirtaki geliyor. ardindan zorba muzigi. raki ve kahve nedense en son gelenlerden. he, mitolojiyi de unutmamak gerek. yoksa zeus kicimizdan kan alir. ya da simsek falan sokar gotumuze. aman diyim.
zamanin behrinde 14 15 yil once kibrista sinirda bulan turk bayragini indirmeye calisirken askerimiz tarafindan vurularak lesi gonderden yere serilen it geliyor.
Zeus, poseidon, athena, hades, afrodid(banu alkan değil), sokrates, aristothales, plato(eflatun), felsefe, çarşafla gezen sakallı saçlı amcalar, yaprak taçlar, güzel dalgalı saçları olan uzun sütun bacaklı ablalar, age of mythology, mavi beyaz çizgiler, olympiakos, panianios, turkish airlines euroleauge, basketbol, Efstratios Stratos Perperoglou.
saniyeler içinde gelip giden ilk düşüncelerim bunlar oluyor.
(dipnot: tek biri gelse valla yazar kurtulurdum destan yazmışım)