küçük şehir mahallelerinde ikamet eden, evine internet bağlatıp ekşi sözlüğe yazayım derken beceremeyip uludağ sözlüğe gelen, dul, her sabah yürüyüş yapan, yüksek tansiyonu olan, kolesterol hastası ve ismi muhtemelen melehat ya da sabahat olan mahalle teyzesinin seda sayan izleyip soğan doğrarken aklına gelen cümle. yüze buruşuk bir ifade vererek söylenir. doğrusu "hoşaf olmaz" olmalıdır.
her girişinde sözlüğün vahim halini gören, ancak bunu düzeltmeye çalışmayan yazar söylemidir. sizi rahatsız eden şeyleri görmemezlikten gelip, kendi keyfinize baktığınız sürece en leziz cacıklar sizindir.
eğer bu cümlenin kurucusu sözlük bünyesinden bir yazar ise,mantıksal çıkarım gereği cacık olamanın sözlük yazarı başına düşen miktarı kadar "cacık olamaz" raporu kazanmıştır. bu rapor kamu kurumlarına girerken olumsuz bir itibaya neden olur.
bir grup bayan sözlük yazarının ev gezmesi sohbetlerinden olabilir bir cümledir.
belki de şöyle bir diyalogtur:
- kız aysel
-efendim gülnaz?
-cımbızı verir misin?
-al hayatım sen de git bak ocağa ağda iyice ısınmış mı diye.. ha bu arada bir kaç dallama sözlükte yine atışıyordu.
-ay evet aysel inan insanın bi daha giresi gelmiyor bu sözlüğe. hepsi ya abaza ya dinci ya da ateist
-yok anam yoookk valla billa bu sözlükten bi cacık olmaz..
- ay valla öyle neyse boşver şu benim kaşı bi al hayatım
-peki tatlım...