bugün

eğer sayısal çıkışlı ve sayısal girişli bir öğrenciyseniz (giriş burada her iki anlamda da kullanılmıştır, evet.) size girebilitesi yüksek olan derslere hazırlıklı olunuz. örnek calculus. kampüs içinde belli başlı insanlar dışında-onlar kim olduklarını iyi bilirler- bu ders herkesin en az bir gece, en fazla ise alabildiğine düz gider sene kadar ızdırap çektirir...
matematiğim iyi benim diye kendinize fazla güvenmeyin. çarparlar adamı.

ha bir de, 2 midterm 1 final temposunun yanı sıra, ekstra ödevler ve projeleri de unutmayalım. kampüste istisnasız her hocanın öğrencilere daha kazık ve yıpratıcı sınavları nasıl hazırlayabiliriz düsturuyla hareket ettiğini ve hiçbir koşul altında öğrencinin lehine olacak ders/not seçimleri yapılmadığını da unutmamak lazım...

son olarak, yaz okulu tam bir işkencedir, 211 kodlu, tamamen sunumlar, bir ton ödev ve hitabet yeteneği gerektiren ingilizce dersi bu işkenceyi ikiye katlar, ama dönem içinde alındığından daha az etki bırakır. gerisini siz düşünün.
-yeni atananlar için doğu?
(bkz: anlayan anlar)
eğer ciddi değilseniz kürek takımına girmeyin. zaten 2gün sonra haşatınız çıkıp vazgeçersiniz. ha devam ettiren 50 yıl daha fazla yaşıyormuş diyorlar o ayrı.
okulu kazandıktan sonra oha lan odtü lü oldum diye triplere girmenin alemi yok çünkü hazırlıktan sonra sen bile ne olduğunu unutuyorsun okulda.