bugün

haydar: recep gızlar sinemaya gidiyolar. bizi de çağırıyolar. gidelüm mü?
recep: sinemaya gidersek bilet almamuz icap eder. masraf olur.
haydar: kızlar ısmarlıyolar sinemayı.
recep: ıııı... yok, şimdi dışarı çıkarsak illa garnumuz acukur. bi şeyler yerüz, masraf olur.
haydar: evden yiyecek bi şeyler götürürüz.
recep: ıı... yok, şimdi sinemaya gideriz canımız patlamış mısır ister, masraf olur.
haydar: evde patlatur götürürüz.
recep(düşünür): eh, hadi madem yapalum bi hovardaluk.
universite hayatini seks, alkol, eglenceye endekslemis bir genclige sikici gelecek dizi. iliskilerin masumiyetini kaybetmemis, arkadasliklarin candan yasandigi, ortak noktasi olmayan insanlarin ortak bi hayati nasil paylasabilecegini eglenceli bi sekilde gosteren bitmis trt dizisi. sizi bir sekilde yakalarsa kurtulmaniz kolay olmaz.
Üniversite hayatının en edepli şekilde ekrana yansımış halidir türevi dizileri artık bulmak zor değil imkansızdır.
şu gibi repLikLerin döndüğü muhteşem bir durum komedisinin olduğu dizidir; *

sabit: gözün aydın vahit emmü misafürün geLmüş
vahit: sabit misafir konusunda iyimser bi Laf daha edersen o LafLarı sana yediririm sonra seni keser misafire yediririm
sabit: oLsun misafir umduğunu değiL buLduğunu yer
vahit: sabit sus zaten burnumdan soLuyom
sabit: normaaL ben de burnumdan soLuyom yaLnuz balukLar soLungaçLarundan soLurLar *
---
ayten : babişkom iyiki bana ek kart çıkartmış bak armağan biLgisayarLa aLışveriş yapmak ne kadar koLay bi tıkLıyosun ayağına getiriyoLar
armağan: babanın ek kartıyLa saçma sapan şeyLere bi tıkLadığından haberin var mı? kredi kartı ödemesi geLdiğinden bi tıkLayıp seni evLatLıktan reddetmesin bu fatura baya yükLü de...
ayten : abartma armağan miLyarLık aLışveriş yapmıyorum ya..
bu sırada kapı çaLar ve eve 2. fatura geLir.. tabii bu aLışverişten aytenin haberi yoktur.. internetten kart numarası hackLenmiştir *
ayten : (faturayı görür ve çığLık atar) aaaa!
armağan: 1 miLyar 110 miLyon mu? buz doLabı, çamaşı makinası, teLevizyon.. ayten sen nereye bi tıkLadığını sanıyosun? * *
---
armağan : (garip ve donuk bi şekiLde odaya geLen haydara sorar) haydar neyin var?
haydar : teLefon..
armağan: teLefona ne oLdu
ayten : yutmuş gaLiba
armağan: konuşsana haydar
ayten : sırtına vurmamız Lazım
haydar : teLefon.. rezzan hocadan.. o..
ayten : o mu yutmuş * *
---
vahit : elalemin merçebinden korkup evde stefan king (stephen king) rüzgarı estirdin ya hehal olsun be gadun
zaliha: niye sadece bana kızıyon aha buncaazlarda korktu
ayten : aa biz mi biz bilim adamıyız ayol
recep : kapı 3 defa vurulduğunda çok bilimsel cıyaklıyodun ama
---
rüya : gözler sözlerden daha derin anlamlar taşır
cansu: yaa yıllardır inekler tirenlere neleerr neler anlatıyo biliyomusun sen
---
rüya : bi dakka bi dakka benim kafam karıştı
ayten : kafa karıştırcak bişiy yok gayet basit armağan evlenmeye zorlanıyor ve rezzan hocanın kızı intahara kalkıştığı için bizim evde çünkü tekrar intahar etmesinden korkuluyo
rüya : bu bi birezilya dizisi değil dimi
cansu : hayır ama istenirse tutar
rüya : peki neden kız intahara kalkışmış
cansu : senariste sormak lazım
ayten : iclal duyma ve konuşma özürlü babasını yeni kaybetmiş bissürü sorunu var
cansu : senarist çok karamsar
armağan: bence bunlardan daha önemli bişiy var. iclal haydara aşık
cansu : senarist abartıyo
armağan: abartmıyorum bunu görmemek için kör olmak gerek
rüya : peki peki ne olucak
cansu : senaristleri işten atalım
---
rüya : aahyy
cansu: üff beni de kararttınız ay ne bu haliniz yaa
rüya : herşey kötü
cansu: iyi şeyler de var
rüya : evrenden hala ses yok dolayısıyla bi sevgilimde yok
cansu: ama burnunuz içinde sivilce de yok valla ölürdün acından
ayten: armağan istemediği bi evlilik yapmak üzere
cansu: ama şeftaliyi içimiz gıcıklanmadan tutup yiyebiliyoruz ne güzel bak
rüya : haydarın durumu feci
cansu: enazından 3 şarkının sözlerini sonuna kadar söyleyebiliyoruz
ayten: ben yaşlanıyorum
cansu: bak ona diycek lafım yok ay şimdi ben de karardım
---
zeliha: amanda horozum uykudan uyanmış gözleri mi mahmur, aman da setresi uzun eteği mi çamur, aman da horozuma kolalı da gömlek ne de güzel yakışır...
vahit : senin o horozu kulağım bi yerden ısırıyo zeliha bi türküde katip olarak çalışmıyomuydu bu
zeliha: çalışsın ayıp mı çalışmak
---
cansu: neyi kanıtLamaya çalışıyo
rüya : pisagor teoremini değil herhalde aklı sıra bencil olmadığını kanıtlamaya çalışıyo
cansu: tüh.. pisagor teoremi daha kolaydı be
---
meryem: emreye baksanıza oturum olmuuşşş
asiye : ney ney ney?
vahit : kötürümün meryemcesi
---
ayten : jenerikte adımın recepten sonra yazıldığını görürsem kıyameti koparırım ona göre
cansu : recepten sonra mı yazdınız
rüya : hayır
armağan: recepten önce mi yazdınız
rüya : hayır
haydar : re ile cep'in arasına mı yazdınız yoksa
---
ayten : açıLıcak
recep : kısıLacak
armağan: biz açarız
recep : biz de kısarız
armağan: haydar sen de bişey söyLermisin
haydar : bi kısıp bi açsak
ayten : yeter ama babanızın çiftLiği değiL burası
recep : emmimizin çiftLiği
armağan: artık emminizin çiftLiği de değiL. haydar bişiy söyLe
haydar : aLi babanın çiftLiği oLabiLir mi?
---
tersten konuşan ayten armağana derdini anLatamaz ve kızLar güLme krizine girer *
armağan: nece konuşuyo bu
rüya : türkçee
armağan: iyi de ben niye hiç bişey anLamıyorum
rüya : anlamak için ayteni aynaya tutmak Lazım
---
recep : fiLim icabı önüne çıkanı dövüyodu
zeLiha: annaa nası fiLmmiş o öyLe.. e peki siz naapıyodunuz?
haydar: biz önüne çıkıyoduk
---
ödev yapmamak için hasta numarası yapan cansu ve rüyayı gören ayten armağana sorar..
cansu : sinsi bi hastaLığn pençeLerinde kıvranıyo oLabiLiriz
rüya : evet evet kazıkLı humma oLabiLir
armağan: amma abarttın rüya
rüya : peki kazıksız umma
ayten : nesi var bunLarın
armağan: kazıkLı ve ya kazıksız umma henüz teşhis ediLemedi
ayten : bunLar internet cafeye geLip exeL ödevini yapmamak için numara yapıyoLar
rüya-cansu: kazıkLı voyvoda..
armağan: ortada bi kazık var ama bu işin neresinde anLayamadım ayten hadi çıkaLım
cansu : armağan hazır internet kafeye gitmişken bizim ödevLerini de yapar mısınız?
ayten : kazık nerdeymiş şimdi anLadın mı?
armağan: yiyince anLadım
---
haydar: ince uzun bişey var mı (bir aLet kastederek)
ayten : ben varım noLucak
recep : ama biz işe yarar bişey istiyoz
---
koçLar ve armağan parmağını su borusuna sıkıştıran ayten'e parmağını çıkarması için yardım ederken arLarında geçen bir diLog
ayten : oLmuyo..
haydar : aboo napıcaz şimdi
recep : oLmazsa ana boruya ayten bacıyı monte ederiz
armağan: çok komik (!)
sabit : oLmaz ek yeri uymaz
bi süre sonra rüya ve cansu geLir ve aytene sorar..
cansu: aa ayten noLdu sana
recep: su borusunun içine kaçtı

çok mu uzun oldu acaba? *
defalarca izlesem yine de bıkmayacağım şipşirin dizi.
piliçler ve koçların oynadığı süper ötesi bir dizi.
(bkz: heralde galiba sanursam)
trt de yayınlanan, şu an bitmiş olan, fakat arasıra bile olsa gösterilen tekrarlarıyla bile hala gülmekten koparmayı başarmış süper dizi.
--spoiler--
(Haydar'ın Armağan'a söylediği söz)

Sıfır bir değer değildir. Bir sayı bile degildir. Ancak başka bir sayının yanına gelince değer yaratır, tıpkı sevda gibi. Sevdanın da tek başına değeri yok. ille de biri olmalı. Sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır. Sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür.

Sana dese ki biri, "sevdamı al, kendine ekle, bir ömür ile çarp, sonra sonsuza eşitle". Yine değeri sıfır mı olur senin için?
--spoiler--
''herhalde galiba sanursam''la,''yiğidim aslanım''la,vahit emmü'yle,zeliha'yla,koçlarla,kuzularla tadından yenmeyen dizi.
youtube'da tesadüfen denk gelen bir bölüm özetinden sonra baştan başladım sanki. bi türlü bırakamadım.

o kadar samimi, o kadar neşeli, o kadar çocukluğum kokuyor ki...

ergenliğe giriş dönemimin belki de en çok özlenenlerinden.

hemen edit: çiçek taksi'yi, şahane pazar'ı, süper baba'yı da unutmadım tabi ki. ulan ağlayacam amk...

(bkz: aslanım gıralıçam)
(bkz: heralde galüba sanursam)
dizinin güzel olmasının nedenlerinden biri, oyuncuların tiyatro kökenli olup tiyatroda da beraber oynamalarıdır. zaten senaryonun yazımında da oyunculardan birkaçı vardır.

karakterlerden her birinin farklı yanları vardır ve keyifle izlemeyi sağlar. kullandıkları dil ise sade, eğlendiren güzel bir dil. sahnelerinde eğlendiren, bazen o dönemki ve genel sorunları eleştiren, bazen hislerin öyle bir sade halini ve derin hallerini anlatırlar, tartışmaları olsa bile keyifli atışmalardır bunlar.

süre açısından da uzun bir dizi değildir ve bu da tat almayı sağlıyor bu da güzel yanlarından biri dizinin. dizide yapılan şakalar da farklı eğlendiriyor ve diyaloglarını da seviyorum dizinin. sevgiyi teslimiyeti aidiyeti anlatan güzel replikleri de vardır ve onları da koymak gerek tabi. keyifle izlenecek güzel bir dizi günümüzdeki dizilerden fazlasıyla iyi ve giyim konusunda filan da çekildiği dönem güzelmiş.

+ "Sıfır bir değer değildir. Bir sayı bile değildir. Anca başka bir sayının yanına gelince değer yaratır. Tıpkı sevda gibi. Sevdanın da tek başına bir değeri yok. ille de biri olmalı. Sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır, sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür."

- "Sen ne güzel şeyler söylüyorsun böyle Haydar. "

+ "Biri dese ki sevdamı al, kendine ekle, bir ömürle çarp sonra sonsuza eşitle. Yine değeri sıfır mı olur senin için?"

“Bu sevdanın sonu yok Haydar" demiştin bana. Unuttun mu? Doğruymuş. Bu sevda sonsuz emmioğlu. Ucu bucağı yok. Hatta onun Armağan’a bile ihtiyacı yok. Nereye gitsem Armağan benimle. Ben tepeden tırnağa Armağan kestim zaten. Aynada kendime baksam yeter karşımda hep onu görüyorum. Böyle daha iyi emmioğlu bir gün çekip gittiğini görmektense hep benimle kaldığını yaşamak daha iyi."

Haydar: "Üşüdün mü? Titriyorsun."

Armağan: "Bütün bunların yaşanması gerekiyor muydu, ha?"

Haydar: "Bana neden kızdığını söyle armağan."

Armağan: "Çünkü o zavallı kızın canını yaktın."

Haydar: "Canını yakmak için ne yaptım?"

Armağan: "Onu bu gece neden yalnız bıraktın, ha? Neden?"

Haydar: "Sana bakmaya çıkmıştım."

Armağan: "Bana mı?.inanmıyorum. orada sana deli gibi aşık ve yardıma ihtiyacı olan bir kız varken sen bana bakmaya çıkmıştın, ha? Öyle mi?"

Haydar: "Evet. Benim de yardıma ihtiyacım vardı. O çocuğa "evet" dedin mi?"

Armağan: "Bu seni neden ilgilendiriyor?"

Haydar: "Çünkü "evet" demeni istemiyorum."

Armağan: "Bak Haydar."

Haydar: "Dedin mi? Cevap ver."

Armağan: "Demedim ama demeyeceğim anlamına da gelmez."

Haydar: "Ben... Seni seviyorum Armağan!"

Armağan: "Ne?"

Haydar: "Seni seviyorum dedim. Seni doğduğum, nefes aldığım günden beri, toprağa sıcağı avuçladığından beri, ağacın dibine oturup yaktığım türkülerden beri seviyorum. Hiç görmeden bildiğim, görünce tanıdığımsın. Yanımda yokken sen bende varsın, yanımda varken ben sende yok oluyorum. işte söyledim Armağan. iki yıllık sessizliğimin mührünü söküp attım. Gerisi sana kalmış."

(Armağan gitmek ister, Haydar onu kolundan yakalar.)

Haydar: "Dur, bir şey demeden yollamam seni."

Armağan: "Sana ne diyeyim, bilmiyorum."

Haydar: "Bana neden kızgın olduğunu söyleyeceksin."

Armağan: "Söyledim ya. iclal'e acı çektirdin."

Haydar: "iclal benim onu kardeş gibi sevdiğimi biliyordu."

Armağan: "Sana duyduğu aşk hoşuna gidiyordu. Sana dokunması, sana sarılması."

Haydar: "Hayır, rezzan hocam içindi. peki sen niye beni iclal'e doğru ittin?"

Armağan: "Ben vicdanımın sesini dinledim."

Haydar: "Diğer bacılar dururken niye en çok sen bağrına bastın?"

Armağan: "Çünkü çok çaresizdi."

Haydar: "Sen iclal'i kıskandın."

Armağan: "Madem böyle düşünüyorsun, onu niye eve getirdin?"

Haydar: "Söyle armağan. iclal'i kıskandın değil mi?"

Armağan: "Hayır!"

Haydar: "Kıskandığın için vicdanın seni ayıpladı değil mi?"

Armağan: "Hayır!"

Haydar: "Kendinden sakladığın hayaletler iclal gelince hortlamadı mı?"

Armağan: "Hayııır!.. Evet, evet kıskandım, evet kıskandım."

Haydar: "Niye peki?"

Armağan: "Çünkü sen benimdin, benim parçamdın onun değil."
Haydar: "Sana son defa soruyorum, bir daha da sormayacağım. "Benim bir parçamsın" ne demek Armağan?"

(Armağan tekrar gitmek ister, Haydar yine tutar ve soruyu tekrarlar.)

Haydar: "Ne demek armağan?"

Armağan: "Kabul etmekten deliler gibi korktuğum, kırk kilide vurup sakladığım herşey demek. Yitirdiğim çocukluğumdan saklı kalan masumiyet demek. Bir türlü yol bulup da yüreğimden dilime gelmeyen o cümle demek. Ben de seni seviyorum haydar demek, ben de seni seviyorum demek."
güzel diziydi.

herhalde..galüba..sanursam..
galüba sanursam, bir bu dizi , bir de tatlı hayat dizi ile beraber, gülme efektlerinin hiç rahatsız etmediği, hatta cuk oturduğu efsane diziydi.
çok samimi bir diziydi.
sol framede ismini duyunca hemen mutlu olduğum , unutamadığım efsane dizi. gelmez bir daha böyle güzel dizi, herhalde galiba sanırsam.