yaşamak

entry430 galeri15
    80.
  1. yaşamak süreli bir yolculuktur
    bilinenden gelip bilinmeyene giden
    yaşamak doğaçlama bir tiyatrodur
    ezberden gelip ezberbozana giden
    yaşamak karşılıksız sevmektir
    bağlanmaktan gelip aşka giden
    yaşamak güzeldir güzel olan yanındaysa.
    0 ...
  2. 79.
  3. yaşamak bir yarış, yaşamak bir savaş, güçlü olmak gerekir yoksa ezerler. hızlı olmak gerekir, yoksa hep geriden gelirsin. yanlız olmamalısın. paylaşmalısın hep, canından öte canlar olmalı yanında, onlardan güç alasın.
    1 ...
  4. 78.
  5. hüznüde sevincidee yudumladığında ruhu yakar işte tam o ânda derin bir nefes alırsın o ândır yaşamak.
    0 ...
  6. 77.
  7. günün en karanlık vaktinin şafak sökmeden önce olduğundan dem vuruyordu tanrının oğulları. yaşamın ölmeden önce armağan edilmiş olması sona yaklaşımın olasıyı var ettiğini kanıtlıyordu.
    hiç bir karmaşa şu basitliği gölgeleyemezdi;
    berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktı yaşamak.
    0 ...
  8. 76.
  9. yaşamak güzel şey be kardeşim dediğimiz ve kendini herşeyiyle kabul ettiğimiz, içinde bulunduğumuz hoş karmaşa.
    0 ...
  10. 75.
  11. Alki Zeis'in yunanlı komünist bir kadının hikayesini anlattığı kitabı...
    0 ...
  12. 74.
  13. nefes alabildiğin sürece ölümü bir an bile unutmamak ve bunu yaparken de mutlu olabilmektir.
    0 ...
  14. 73.
  15. Cila vakti gelmis eski bir sehpaydi yasamak. Her sirasi gelenin üzerine bir koca bardak köpüklü bira koymasi gerektigi.
    Koyamadik...
    0 ...
  16. 72.
  17. varoluştan yokoluşa uzanan, kimi zaman uzun, kimi zaman kısacık yol.
    1 ...
  18. 71.
  19. güneşin her akşam batıp, ertesi sabah yeniden doğmasıdır yaşamak.... yeniden doğan her gün, insanın yeniden doğuşu, insanın yeni bir güne gözlerini açışıdır... "hiç bir gün diğerinin aynı değildir" güçlükler yenilebilir, yaşama gücüyle tüm sıkıntıların üstesinden gelinebilir.... yaşamak, insanın omuzlarına binip de çekilmez bir yük halini aldığında insan güçsüz olduğunun farkına varır, hiç bir şey yapma isteği duymaz... bu geçici bir durumdur, yaşama gücü insana destek olur.. bunu bilip inandığımızda yaşam gücü çevremize de yansıyacaktır... yaşamak tüm canlıların hakkıdır... sadece nefes almaktan ibaret değil, "anlamlı kılabilmek" yaşamanın temel anlamıdır...
    2 ...
  20. 70.
  21. biz korkakların seçtiği şeydir. yaşamak...
    1 ...
  22. 69.
  23. Nazım hikmete göre:

    Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
    Ve bir orman gibi kardeşçesine.
    3 ...
  24. 68.
  25. zor be. hakkaten zor olan eylemdir. sabır işidir bir açıdan. umursamamaktır da öte yandan.
    2 ...
  26. 67.
  27. Anıların arasına gömdüğümüz yoksulluklarımız, imkansızliklarımız Mazinin tozlu raflarına istiflemeden firlatip attığımız hatıralarımız Hayallarimizi süsleyen "ümit dolu" gelecege kavusamamis olmamız, Geride birakılan pişmanlıklarımız....
    Yasanmislarin icte biraktigi burukluk ya da tatli huzur Yapamadiklarimizin icimizde biraktigi ozlem Sevdiklerimizden birer birer ayrilmamiz, kopmamiz.... Ayvanin sari olusunu fark edememek, atesin yakiciligini kavrayamamak Yapayalnizligin verdigi istirap icinde inlemek Dokulen gozyaslarinin ah vahlara karismasi Hayati doyasiya yasayamamak, bu dunyaya gelisin amacını anlayamamak bazen dostum deyip bagrimıza bastiklarimız tarafindan unutulmanin verdigi aci Unutulmuslugun verdigi sancidır yaşamak....
    5 ...
  28. 66.
  29. 1

    Yaşamak şakaya gelmez,
    büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
    bir sincap gibi mesela,
    yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
    yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

    Yaşamayı ciddiye alacaksın,
    yani o derecede, öylesine ki,
    mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
    yahut kocaman gözlüklerin,
    beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
    insanlar için ölebileceksin,
    hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
    hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
    hem de en güzel en gerçek şeyin
    yaşamak olduğunu bildiğin halde.

    Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
    yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
    hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
    ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
    yaşamak yanı ağır bastığından.

    1947



    2

    Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
    yani, beyaz masadan,
    bir daha kalkmamak ihtimali de var.
    Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
    biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
    hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
    yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
    en son ajans haberlerini.

    Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,
    diyelim ki, cephedeyiz.
    Daha orda ilk hücumda, daha o gün
    yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
    Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
    fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
    belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

    Diyelim ki hapisteyiz,
    yaşımız da elliye yakın,
    daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
    Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
    insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
    yani, duvarın ardındaki dışarıyla.

    Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
    hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

    1948



    3

    Bu dünya soğuyacak,
    yıldızların arasında bir yıldız,
    hem de en ufacıklarından,
    mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
    yani bu koskocaman dünyamız.

    Bu dünya soğuyacak günün birinde,
    hatta bir buz yığını
    yahut ölü bir bulut gibi de değil,
    boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
    zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.

    Şimdiden çekilecek acısı bunun,
    duyulacak mahzunluğu şimdiden.
    Böylesine sevilecek bu dünya
    "Yaşadım" diyebilmen için...
    Nazım Hikmet Ran
    1 ...
  30. 65.
  31. tasarlanmış ve ertelenmiş bütün ölümlerdir belki de.
    1 ...
  32. 64.
  33. nicea' da bir sura yaslanmak... ya da yaslamak bir suru; bir yolcunun omzuna...
    2 ...
  34. 63.
  35. öylesine birşeydir. yapmak için fazladan hiçbir şey yapmadığınız iyi veya kötü. hızlı da olsa yavaş da olsa aslında hep aynı hızda olan kiminin doyamadığı kiminin ise sonlandırmak için çaba sarfettiği her geçen an sona yaklaşan eylem.
    1 ...
  36. 62.
  37. 61.
  38. 60.
  39. sürekli bir şeylere aldanmaktır..
    0 ...
  40. 59.
  41. uzunluğu değil içeriği önemli olan zorunlu fiil.
    0 ...
  42. 58.
  43. üstadın da dediği gibi:
    "bir ağaç gibi tek ve hür
    ve bir orman gibi kardeşçesine" olanı en makbulüdür.
    (bkz: davet)
    (bkz: nazım hikmet)
    3 ...
  44. 57.
  45. 56.
© 2025 uludağ sözlük