Yagmamalı artık oldugum hıcbır yerde gıtmelı gıtmesı gerektıgı yere. Serı katıl potansıyelımı ortaya cıkartıyor artık yagdıgında oyle dusunceler gelıyor. Bakıslarım ve ıfadelerım de degısıyor daha yenı yenı oluyor bunlar.
her yağmurda şeffaf boyanır denir gökyüzü
her damlada huzura dolanır denir yeryüzü
bilmiyor ki kimseler
her yağmurda puslanıyor gül yüzü
her damlada siliniyor kahve gözü ..
yağmur hafifçe çiseliyor, ben sessizce yol alıyorum. Içimde huzur veren bir koku, ve aklımda yine o. tanrı, yine sanatını sergiliyor adeta. Gittiğim yol, aslında geçtiğim yol. Çocukluk anılarım... Hüznün ve sevincin gerçek olduğu zamanlar. Hep bu havalarda çıkardı solucanlar, hep eğlenceliydi toprak, su ve ıslanmak. Başını hafif yukarı kaldırıp birkac yağmur damlası yakalamak. Pantolonun arkasını kirletmek koşarken, ' annem ne der? korkusu ile onu kendi halinde temizlemeye uğraşmak...
Hepsi çok uzakta şimdi. O eski topraklar sadece beton yığını, solucanları yalnız biyoloji kitaplarında görüyorum ve hatıralar... Hatıralar unutulmaya yüz tutmuş eski bir plak sanki. Nihayetinde ben, geçmişimin benden koşarak uzaklaşmasını bir arabanın içinde kasvetli bir halde gözlemliyorum. Yağmur yine hafifçe çiseliyor, ben sessizce yol alıyorum. Içimde hüzünle mayalanmış huzur veren bir koku, ve aklımda yine o.
Toprakla buluştuğu anda çevreye huzur veren bir kokunun yayılmasını sağlar... içinize çektikçe çekesiniz gelir. insana huzur verir. Islandıkça mutlu olursunuz. Hasta olmanıza da sebebiyet veren hava olayıdır.
dayanmak zormus meger sonu belli oyunlara
reddetmeye gucun yoksa eger
oysa ki ozgurlugu secmek, baska vucutlar sevmek, bir sehri tam kalbinden, beyninden vurup gitmek
var aklimda
bir yagmur cok uzaklardan cagiriyor
"gelirsen severim" diyor
yagmur, yagmur, cok uzaklardan cagiriyor, "gelirsen severim" diyor
her maske bir sey soyler
nefretler, sevgiler
birak artik sevmiyorsan eger.