lise döneminde derslere girmeyip sabaha kadar takıldığımız bir internet kafe vardı. adamcağızın evi olmadığı için internet kafede kalıyordu. bir gün sabahlamaya karar verdik ve arkadaşlarda kalacağım diyerek kandırdım bizimkileri. tabi bünyeler o kadar geç saate kadar oturmaya alışkın olmayınca uyuya kaldık.
öğrenci adamız, bilakis fakiriz. zamanında az parklarda yatmadım. şerefsiz ev sahibim kirayı iki gün geç yatırdım diye evden attıydı. bizimkilere söyleyip moral bozmadım tabii ki. yazıktır babam memur zaten bir de ben dert olmayayım dedim. günlerce hastanelerde, parklarda birkaç kez polis karakolunda yatılı kaldım. en kötü kabuslarımı hep oralarda yaşadım. parktaki şarapçıya, cebimdeki son beş lirayı kaptırmayayım diye neler yaptım.. kavga mı etmedik, yumruk mı yemedik hepsi de oldu be sözlük. en fenası da babam gece aradığında, dışarda soğuktan titrememe rağmen 'iyiyim babacım, sen beni düşünme' diyebilmekti. öyle anlar oluyordu ki sözlük, ağladığımı belli etmemek için bileğimi dişlerdim. telefonla konuşurken sesimin titrememesi için her türlü şeyi yapardım.. sırf 'lan evin huzuru bozulmasın' dediğimden katlandım anasını satiyim. ah olaydı babamın parası da gönderebilseydi. ama biliyorum olum, isteseydim borca girer yine gönderirdi lan. öyle bi yürekliydi. yeri geldi bana daha fazla para gönderebilmek için arabasına gaz almadı. dertlendim be sözlük..
Gemide gürül gürül çalışan 16 silindirli bir makinenin tam yanında demir sandığın üzerinde uyudum. Sürekli aynı frekansta duyulan sesler, şiddeti yüksek bile olsa uyku getirir, deneyin göreceksiniz.
En keyif aldığım ise berber koltuğu. Makasın çık çık çık sesi karşısında göz kapaklarımı tutamıyorum.
şişli etfal hastanesi çocuk bölümünde girişte sağdaki merdiven altındaki sedye.
son metro,tramvayı kaçırınca o mesafeye taksi parası da olmayınca soğuktan donmamak için sığınmıştım. berbattı.
çek cumhuriyetine gitmiştim, prag'da nehrin kenarında arabayı park edip uyumuştum. gece uykudan uyanıp havanın soğukluğundan klimayı açıp, ısınmanın verdiği mayışıklıkla hemen tekrar uykuya dalmıştım.
birkaç saat daha uyuduktan sonra klimanın üfürdüğü sıcaklık+arabanın üstüne vuran güneş+kapalı camlar triosu nedeniyle güne çok sıcak bir merhaba demiştim.
ekleme:ek olarak gece cama vuran polis memuruna arabanın ruhsatını bulup da veremeyişim var. çek cumhuriyetinde bir türk olarak macaristan plakalı bir arabada neden bulunduğumun izahını vermek olayı vardı bi de. ooo problem mi alırım bi dal.
sabahın 6'sında deliler gibi bağıran misafir golden cinsi köpeği susturmak için bahçede elimin onun başına gelecek şekilde okullarda ki sıranın oturağında iki saat uyumak.
odamda halinin uzerinde ve dusmemistim. yerde kuzenimle atisirken yere dusurduk birbirimizi.Sonra ben orda mayistim o tikinmaya gitti.Kalkip iki adim olmayan yere yatmaya usendim.