ülkemizin ciğerlerinin yandığı bu günlerde, insan, ister istemez, kızılderili şefi seattle' in tarihe geçen sözünü hatırlıyor,
"son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak"
Kaç gündür ülkemizin ciğerleri yanarken bizlerin de içimiz kanıyor. Tarifsiz bir acı. yetkililerin ihmalkarlığı, vurdumduymazlığı acımızı daha da arttırıyor. El birliğiyle bu yangını söndürmek gerek. Doğaya, tabiata sahip çıkmak, yeryüzü emanetini gözetmek gerek. Kötüler de olacak, fırsatçılar, ateşin çocukları vs. Doğaya, insana zarar verenlerin her iki cihanda ateşleri bol olsun.
zamanla olaylar ve sonucundaki duygusal inişler çıkışlar arasındaki uçurum çok mu artıyor yoksa yaş geçtikçe daha da mı etkiliyor anlayamıyorum. ancak tecrübem o ki bir kaç ay içerisinde bu güzel günlerin büyük sıçışı olacak.
kendimi bildim bileli, bizim evin dışındaki sığınaktır anneannemin evi.
her sıkıntılı anda koşar, koşamasa dayımları yardımımıza gönderir. bir dediğimizi asla iki etmeyen dünyalar tatlı bir kadın anneannem.
annem kadar üzerimize titreyen belki tek insan.
ben evden yürüyerek gelince o kadar yol yürünür mü diye kızan birisi.
yoğun bakımdan gelen habere göre durumu kritikmiş.
senelerdir ilk kez bir şey için korkuyorum.
allah'ım sen yardım et.
biliyorum yapılması gerekenler yapıldıktan sonrası sana kalmış, ama sen ona şifa ver. hepimize, tüm hastalara.
şuraya sayfalarca yazı yazasım var ama.
ara ara yanına geliyordum ama keşke daha çok gelseymişim, keşke daha çok sarılsaymışım.
yemin ederim pişmanım.
ulan hele bizdeki tabloya imrendin de, dayımın yüzünden alamamıştın.
bok var şu amk dünyasında, 3 kuruşluk tablo. sen iyi ol gel, ben alırım anneannem.
haksız da olsak üste çıkmayı büyüklük, küfür etmeyi, dalga geçmeyi, aşağılamayı samimiyet, bağışlamayı zayıflık, nezaketi ve alçak gönüllülüğü aptallık, yüzsüzlüğü, densizliği, seviyesizliği, haddi aşmayı öz güven, kandırmayı, aldatmayı, kazıklamayı kurnazlık ve insanların hayatına karışmayı özgürlük sandığımız için hep kaybediyoruz ve geri gidiyoruz.