Demek istediğim şu ki hayat akıp giderken gökyüzüne bakıp aman aman şu güneşe çıplak gözle bakamıyorum bile ama şu güneşin altında yaşayan milyonlarca canlı türünün sabahtan akşama kadar hiç durmadan birbirini sikmeye yemeye sömürmeye ve orseleyip yok etmeye çalışmaları da bu güneşin yüzündendir zira bu güneş denen devasa ve akıl almaz yangın tankı olmasa buralara ısı ışık ve enerji gelmez zaten bu yerler falan hep güneşten kopan parçalardan ibaret keşke bu güneş olmasaydı da bunca zahmete hiç gerek kalmasaydı iyi mi oldu şimdi böyle allah aşkına sen kendi içinde yanacaksın diye biz hergün işe gitmek ve en aşağılık yaratıklarla muhatap olmak zorunda kalıyoruz buradan güneşe ve uzun uzun sopalarla kafamıza vurmak suretiyle bizlere işkence eden otoritelere sitemimizi ileten açık mektubumuzu sunmak ve arz etmek isteriz ki bizler artık dayak arsız olmuş kirkaltilik punklar olarak ötenazi hakkımızı kullanmak yönünde bir karar aldık ve eger gerekirse bunun için imza vermek dahil her türlü formaliteye razıyız yeter ki artık bizi şu güneşin altından çekin ve uzun uzun sopalarınızı kafamıza vurmaktan vazgeçin eğer bunun yegane çıkar yolu yok olmaksa biz bu iş için her türlü formaliteye çoktan hazırız bizlere yapabileceginiz en büyük ve tek iyilik zehirli siyanurlerin satışına getirilen yasak ve kısıtlamaları kaldirmaniz olur sizin de tabii ki çok iyi bildiğiniz gibi bizler zayıf ve sefil yaratıklarlariz ve eşyanın tabiati ve evrimin işleyişi sebebiyle bu gerceklikte çoktan yok olup gitmemiz gerekirdi fakat belli bir noktadan sonra insan doğadan koparak kültürel bir varlığa evrildi bizler de sefiller olarak bu kültürel süreçte doğanın biçer döver dislilerinden bir müddet kurtulmuş olduk falat gelinen bu konjonktürel sartlarda anladık ki doğayla ve maddeyle oyun olmaz.
ben artık yaşamak istemiyorum bu kahpe dünyada. gelen vuruyor giden vuruyor, aile bile güvenmeyip incitiyor. bir yerde yüzümüz gülmedi, gülsek de sahteydi zaten.
adamlar nota bile verdi,
gerçek rakamları vermiyorsunuz
hastalığın yayılmasına sebep oluyorsunuz
deyip feryat ettiler
bizimkiler ;
-onnar bizi gısganiiyyy
-şonnar bizi çekemiiiiyyyy
amanin o da ney ?
bir sabah uyandık
bir de baktık ki,
meğerse vaka sayısında
dünya 3.cü sü
ve
avrupa 1.ci si değilmiymişiz ?
peki ya neden böyle apansızın
gerçek rakamları açıkladılar ?
baktılar aşı parası o biçim
90 küsur milyon nüfus
surisi murisi, afganı tacikisi ????????
dünya para
eldeki parayla da ;
zaray yabayoz
uçah alayoz
artanı da cangoz cunguza zar zor yetiyor
e bir de osmanın g*tü boklu torununun aşısına mı para verek ?
gerçek rakamı açıklayalımda
bari dsö den yardım falan alalım hesabı
Yalnızlık benim tercihim. Bu yaşıma kadar hayatıma girmiş olan herkesi (ailem hariç) sildim. Hayatıma kim girdiyse artık sevgilim, arkadaşlarım hepsi bir şekilde yıprattı beni. 2 defa aldatıldım. Aynı bardaktan su içtiğim, yeri geldimi son 5 liramı verdiğim kardeşimden düşman gibi darbeler yedim. Kimine göre enayi olabilirim ama ben iyi bir insan olduğumu düşünüyorum. Bana bunları yapanlardan intikam da alabilirdim fakat ben konuşmamayı tercih ettim. Sildim. 23 yıl sosyal bir insan olmaya gayret ettim ama bunun bana tek yararı şuan 30 gibi görünüyor olmam. Bundan sonra yalnız olacağım. Bu benim tercihim. 50 kere arıyorsan da açmıyorsam 51. yi arama. Anla. Emre diye biri olmadı. Doğmadı.
Bu entry e ilk yazdığımda sevgilimden ayrılmıştım,saracak yer arıyordum. Yakın zamanda önemli bir sınavım vardı hatta. Ama ben sınavı falan siktir edip kafayı o kızla bozmuştum. Buraya yazdıktan sonra bir karar aldım kendimce, eğer bana bi daha tek kelime bile mesaj atarsa mesajını okumayı bırakın açmadan sileceğim demiştim. O kız beni şaşırtmadı. Yaklaşık 10 ay oldu ayrılalı ve 10 ayda en az 20 mesaj atmıştır görüldü bile olmadığı halde. En son 2 gün önce yazdı. Kendini sapık gibi hissediyormuş bana yazdığı için mesajlarını okumadan siliyormuşum görmeden görüldü yiyormuş kendince falan filan. Hayatın bize attığı ilk tokat bu kız değildi lakin o kız dönüp dolaşıp her tek kaldığında beni tokatlayabilecegini sandı. Dönsün dursun it gibi peşimde su verenin ak.
Ne ara bu kadar yoğun bir insana dönüştüm bilmiyorum ama seviyorum bu hissi. Oturup yarım saat sosyal medya hesaplarıma bakmak bile rahatsız ediyor artık.
Zayıflıklarınızı, pişmanlıklarınızı her ne olursa olsun gereğinden fazla hiçkimseye göstermeyin. Ne derlerse desinler umurunuzda olmasın. Gösterseniz anlamayacaklar, inanmayacaklar ya da inansalar bile bir faydası olmayacak. Siz kendinizi bilin, acınızı içinizde yaşayın, yaşadığınız her şeyden ders çıkartıp kendinizi iyileştirmek için uğraşın ve yolunuza devam edin.
Ben artık bir şeyi eleştirdiğimde olayların daha kötü bir hal almasını istemiyorum. Yapıcı ya da yıkıcı bir eleştiride istinasız her şey daha kötüye gidiyor..
Bir bunalımdaymışım bir bunalımda değilmişim gibi. Esasen iki kişilik bir aile tanımı içinde mutluyum. Bunu genişletmek istemiyorum. Aileden de olsa kimseyi iyi mi kötü mü diye düşünmek istemiyorum. Başkalarının sorunları benim sorunum olsun istemiyorum. Başkaları için kederlenmek, endişelenmek, kafa yormak, üzülmek istemiyorum. Benim hayat enerjim kendime kadar. Bencilim. Böyleyim. Ama böyle olduğum için başkaları hakkımda ne düşünür duygusunu içimden söküp atamıyorum. Aman Elalem ne der. Sallayamıyorum. Ngark hep tatlı, düşünceli, kibar, yardımsever, iyi niyetli olmalıymış gibi. Aksi olursam insanlar beni sevmeyecek, kötü insan diyecek diye ödüm kopuyor . O yüzden de hep başkalarının istediği ngarkım. Kendi istediğim gibi olmaya çalıştığım dönemlerdeki halimi De başkaları sevmediği için ben de sevemiyorum. Bencil olduğum için üzülmediğim, kendimi paralamadığım, herkese nanik yapabildiğim zamana ışınlanamaz mıyım? Kimse umrumda değil. Kendimden başka kimseyi düşünmek istemiyorum.