Küçükken geziye giderken otobüste beni en öne oturtmuşlardı. Arkadan çocuklar kafalarını camdan çıkarıyordu. Ben de dışarı tükürüyordum onların kafasına yapışıyodu. Sorunca da su attım diyordum.
Dur lan pişman değilim ki. iyi ki yapmışım.nihahaha...
biz ayrılırsak sana bişey olmaz ben çok üzülürüm nasıl toparlanırım düşünemiyorum bile dedi.
sonra terk etti beni. şimdi başkasıyla beraber. keşke her söylediğine inanmasaydım.
orta şiddetteki dolu metrobüse, nasıl olsa birazdan boş metrobüs gelir kafasıyla binmemek. olum metrobüs lan bu, boş sözcüğüyle yanyana getirilmesi bile ayıp. tabi ki gelmedi ve onbeş dakika bekledikten sonra çok daha dolu metrobüse binmek zorunda kalındı.
Bazen keşke o "beni gerçekten seviyor musun?" sorusuna direkt "evet" deseydim diye düşünüyorum. Bok vardı da "afilli sözler mi söylemem gerek burada?" dedim. malım çünkü.
sigaraya başlamak, saçma sapan insanlara güvenmek hatta direk insan denen varlığa güvenmek, sırlarını paylaşmak, tehditlere göz yummak, aileye yalan söylemek...