eğer bir şeyi gerçekten yapmak istemiyorsanız yapmayın. başkalarının laflarına kulak asmayın. daima yanınızda olacaklarını söylediklerinde asla inanmayın. çünkü yaşadığınız sorunlarla sadece siz başetmek zorundasınızdır. yani herkes geçer giderken siz orda sabit durmaktasınızdır.
bir kere bu hayatta kendim için ne yaptım diye düşündüğünüzde cevabınız hiçbir şeyse boşa yaşıyorsunuzdur.
kim söylemiş bilmiyorum ama en kötü karar gerçekten kararsızlıktan daha iyidir.
bir üniversiteyi sadece diplomam olsun gerisi önemli değil diye gitmeyin, gerçekten istediğiniz yerde olmak için gidin.
herkesin sorunu kendine büyük.
yalnızlığınıza üzüldüğünüzde daha da yalnızlığa gömüleceksiniz. yalnızlık hayat tarzınız olmasın.
sevgi sözcüklerinizi gerçekten hak edenlere söyleyin. yoksa cidden karşı tarafın fena halde götü kalkıyor.
kendinizin değerli olduğunu bilin ama bunu başkalarını değersiz kılarak yapmayın.
geçmişinizi bırakırken bir açık kapı bırakın bazen geçmişte birlikte olduğunuz insanlara geri dönme ihtiyacı hissedebilirsiniz.
hayatı seyredenlerden değil hayatı yaşayanlardan olmayı tercih edin.
fakir fukaraya acımıycaksın abi. düşerlerse bir tekme de sen vuracaksın . bu ayaktakımı taifesinden vatana millete hayır gelmez çünkü. 2 kilo baklıyata ruhlarını yunanlılara satarlar.
insanların boş konuşmalarına , umut vermelerine , her şey düzelecek sana yardım edeceğim gibilerinden kolpalarına aldanmamak gerekirmiş. iki el , bir baş içinmiş.
- nerede hareket, orada bereket.
- asla düşmanını hafife alma. düşmanın seni hafife alıyorsa, bunu bozma.
- yalnızlık ilaç olabildiği gibi, hastalığın kendisi de olabilir, o yüzden her kötü hissedişinizde ona başvurmak iyi değildir.
- ne kadar iyiyseniz, insanlar o kadar sırtınıza binerler. iyilik yapacağınız insanları iyi seçin.
- kimseye kendinize verdiğinizden daha fazla önem vermeyin.
sabreden, boyun eğen, yumuşak davranan olma. kıymetini bilmeyene fedakarlık yapma. ne yaptığın fedakarlığın kıymetini anlar ne de senin kıymetini. kaybettiğinle kalırsın. bir de kalbinin kırıldığıyla. sonra kırık kalp sendromu gibi abuk subuk bir hastalığın olur, üzülürsün. "ben kimseye kötülük yapamam" da deme arkadaş. böyle dersen sana kötülük ederler. hatalarını yüzüne tokat gibi acımasızca vuran insanlarla değil; onları başbaşa iken kibarca ve kalbini kırmadan anlatan insanlarla dost ol. kendini üzme, sen üzme en azından. değişiklikten korkma, vazgeçmekten, caymaktan korkma. sen korkma en azından. seni sevene git arkadaş. umutsuzca aşık olduğun insandan vazgeç. seni kollarına alma hayali kuran o insana git. sen de onu seveceksin o seni sevdikçe, merak etme.
deplasman zordur. yabancı bir sahada tanımadığın kişilerin önünde onların tuttuğu takımı yenmek istemek haliyle onlar üzerinde bir sinir bir asabiyet oluşturuyor bu durum da insanın eli ayagı boşalıyor. hele deplasman aşkları daha beterdir sen orada değilsin e haliyle orada da seven insanlar var ve sen onların sevdiklerini sevdiğini söylüyorsun olmuyor. yani cenk taner demiş "deplasman galibi olarak yazsın tarih bizi" ama deplasman zordur aldığım ders budur.