bugün
- icardi190512
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz14
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu16
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor10
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi14
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- evlilik yaşı kaç olmalıdır13
- anın görüntüsü19
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması13
- bik bik için diktiğim şort17
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- anneler günü16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- zall beceremiyorsan bırak git12
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- düşün ki o bunu okuyor9
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması12
bağdat caddesi'nde kahve içmek.
bazıları için elit olan ama bazıları içinse çok sıradan kalan zevklerdir.
yeğenleri toplayıp sinema veya tiyatroya ya da müzelere (bazen galata kulesi vb gibi tarihi yerlere, fuarlara) götürmek, yemek çay kahve ile günü tamamlamak...
düşünün, sıradan günlük bir gezi-aktivite lüks oldu artık.
nasıl bir durumdayız ki; fakirlikte çağ atlayıp fasfakirliği de aşarak toplum olarak yoksulluk seviyesine geldik. ülke gerçekten çağ atladı ama geriye doğru...
malum, öğlen toplanıp 5-6 yeğeni yanımıza aldığımızda en az 2 araba-taksi tutuyoruz. trafik bildiğiniz gibi ve park sorunu ile bunun getirdiği problemleri yaşamamak için taksiye biniyoruz. eminönü sultanahmet civarında tarihi yerleri gezelim, bir topkapı sarayı ziyareti yapalım. ayak üstü fast-food atıştıralım. akşam galata köprüsü-karaköy de akın balığa inip bir rakı balık yaparken yeğenler balık meyve suyu ya da kola şalgam suyu keyfi yapıp akşam yeğenleri evlere dağıtmak maliyeti minumum 5.000 lira maliyet demek.
çok değil, 5-6 yıl önce hafta sonu yunan adalarında takılma fiyatı (ya da kıbrıs) maliyetiydi bu para. insanlara bakıyorum da neredeyse insan seli içinde yoksulluktan yalnızlık içinde mağara hayatı yaşıyor, evinden çıkamıyor. sosyal hayat bitmiş, milyonlarca insan sıradan hindistan şehri keşmekeşliğinde sağlıksız düzensiz kalitesiz bir kalabalık içinde istanbul'da istanbul'dan bi'haber yoksul köy hayatı yaşıyor.
umurumda mı?
tabi ki hayır! sadece insanların bu düşük yaşam tüketim standartları ve daha dün hafta sonu yunan adalarına yapılan sefere vereceğim parayı istanbul'da yaşayıp bir eminönü sultanahmet gezmesinde ödemem zoruma gidiyor. kendimi enayi gibi hissetmem kızgınlığı.
düşünün, sıradan günlük bir gezi-aktivite lüks oldu artık.
nasıl bir durumdayız ki; fakirlikte çağ atlayıp fasfakirliği de aşarak toplum olarak yoksulluk seviyesine geldik. ülke gerçekten çağ atladı ama geriye doğru...
malum, öğlen toplanıp 5-6 yeğeni yanımıza aldığımızda en az 2 araba-taksi tutuyoruz. trafik bildiğiniz gibi ve park sorunu ile bunun getirdiği problemleri yaşamamak için taksiye biniyoruz. eminönü sultanahmet civarında tarihi yerleri gezelim, bir topkapı sarayı ziyareti yapalım. ayak üstü fast-food atıştıralım. akşam galata köprüsü-karaköy de akın balığa inip bir rakı balık yaparken yeğenler balık meyve suyu ya da kola şalgam suyu keyfi yapıp akşam yeğenleri evlere dağıtmak maliyeti minumum 5.000 lira maliyet demek.
çok değil, 5-6 yıl önce hafta sonu yunan adalarında takılma fiyatı (ya da kıbrıs) maliyetiydi bu para. insanlara bakıyorum da neredeyse insan seli içinde yoksulluktan yalnızlık içinde mağara hayatı yaşıyor, evinden çıkamıyor. sosyal hayat bitmiş, milyonlarca insan sıradan hindistan şehri keşmekeşliğinde sağlıksız düzensiz kalitesiz bir kalabalık içinde istanbul'da istanbul'dan bi'haber yoksul köy hayatı yaşıyor.
umurumda mı?
tabi ki hayır! sadece insanların bu düşük yaşam tüketim standartları ve daha dün hafta sonu yunan adalarına yapılan sefere vereceğim parayı istanbul'da yaşayıp bir eminönü sultanahmet gezmesinde ödemem zoruma gidiyor. kendimi enayi gibi hissetmem kızgınlığı.
evli bir adam için yorumlayayım; evde tek başına koltuğa kurulup bir elinde bira, diğer elinde cips 2 saat deliksiz tv izlyebilmek. daha elitini bilmiyorum *.
namaz kılmak * ))))))))))))))))))))))))))))))
bilardo ve bowling.
videolar hazırlamak, yapay zeka ile resimler oluşturmak. bi youtube kanalı açtım. 2 haftada 400 abonem oldu.
Ailem şehir dışına çıkmış..
Evde yalnızım, şehirde yalnızım..
Yakmışım sigaramı.. Sessizlik..
Yalnızlığı çok seviyorum ben. Huzur resmen.. *
Evde yalnızım, şehirde yalnızım..
Yakmışım sigaramı.. Sessizlik..
Yalnızlığı çok seviyorum ben. Huzur resmen.. *
Şömine karşısında kitap okumak, barbekü günlerinin kapanışını közde türk kahvesi ile yapmak, deniz fenerinin oraya gidip müzik açıp dinlemek
Mesai sonrası televizyonun karşısına geçip 2 bira çakmak.
yeni çıkan sergilere gitmek. hepsine hakim olmak ve takipte kalmak.
Boğazda rakı balık yapmak şekerim.
lan elit zevklere baktım da yazılan hiçbiri elit gelmedi bana ya ben çok üst segmentim ya da benim durum;
görsel
görsel
dışarıda yemek, içmek.
saat tabiki.
bence en elit zevk felsefe ve sanat ile uğraşmak ve kitap yazmaktır. aristo zaten zamanında bunu ifade etmiştir, felsefe ile ancak zengin, ailesi soylu, politik anlamda güçlü insanlar uğraşabilir diye.
zengin değilim, ailem soylu değil, politik anlamda güçlü değilim. ama felsefe ile uğraşıp, geleceğe yön vermek için kitap, senaryo yazıyorum. mahvoldum yahu, hayatım perişan oldu. kafa yükseklerde ama imkanlar kısıtlı. cendereye girdim çıkamıyorum. senin neyine kültürmüş, felsefeymiş, sinema, tiyatroymuş... senin tek işin var para kazanmak ve çocuklarına bakmak. ahahahahha
zengin değilim, ailem soylu değil, politik anlamda güçlü değilim. ama felsefe ile uğraşıp, geleceğe yön vermek için kitap, senaryo yazıyorum. mahvoldum yahu, hayatım perişan oldu. kafa yükseklerde ama imkanlar kısıtlı. cendereye girdim çıkamıyorum. senin neyine kültürmüş, felsefeymiş, sinema, tiyatroymuş... senin tek işin var para kazanmak ve çocuklarına bakmak. ahahahahha
Bazen kimseye söylemeden ufak termosumu kahve yapıp doldurur, sonra motora atlar çekerim bir deniz kenarına.
Saatlerce otururum öyle.
Düşünmediğimi düşündükleri her şeyi düşünür, sonra yorulur eve geçerim.
Saatlerce otururum öyle.
Düşünmediğimi düşündükleri her şeyi düşünür, sonra yorulur eve geçerim.
Şomine basinda yun halida cirilciplak uzanip otuzbi... hahaha şaka şaka..
Gece yarisi zifiri karanlikta nehir kenarinda oturmak... bir zamanlar yapiyodum acayip keyif aliyodum... hayatimin en mutlu zamanlariydi..
Gece yarisi zifiri karanlikta nehir kenarinda oturmak... bir zamanlar yapiyodum acayip keyif aliyodum... hayatimin en mutlu zamanlariydi..
Ek olarak , ukraynali sut gibi bi hatunun ayaklarini yalamak ta olabilir bakalim kismet olacakmi..
Steak yemek.
Villamın deniz manzaralı balkonunda 2 rus kıza masaj yaptırırken diğer yandan ejder meyveli kokteylimi yudumlamak.
Duş alıp cilt+saç bakımı yaptıktan sonra yeni değiştiğim nevresimin üzerine uyumak.
Kitap alışverişi yapmak, böyle diyorum çünkü o kadar pahalılaştıki kitaplar , kafana göre bir kitapçıya girip zevkine göre kitap almak artık zengin aktivitesi oldu…
güncel Önemli Başlıklar