Trt'de spiker bildiriyi olurken çok sinirlendim. Elimi yumruk yaptım ve sitenin otoparkına indim.
Arabaya bindim. O anki psikolojiyle kafayı camdan çıkarıp sürmeye başladım. Hayatımdaki en heyecanlı anlardan biriydi.
Ana caddeye gittim. Herkesin elinde bayrak slogan atılıyordu.
O inançlı insanları görünce işte biz kazandık bu savaşı demiştim.
ilk kez bir darbe gördüğüm için heyecan içinde televizyon seyrediyordum.uyumadim hiç.zaten uyumak istesem bile evimin çok yakınında ki camide okunan ezanlardan dolayı uyuyamazdim.
Arkadaşlarımla balkonda çay içip kek yiyorduk.
Mahallenin yaşlı teyzeleri bedduayla dedelerde bastonu sallaya sallaya ana caddeye cıkmaya başlayınca meraklanıp sormuştuk.
Darbe ne ayol? Demişti manyaks bi arkadaşım gerçekten.
Allah rahmet eylesin anam hasta yatağında yatıyordu ben ise onu teskin etmek ve sakinleştirmekle ilgileniyordum. Kendisi iki darbe görmüş olduğu için bir saatten sonra o beni sakinleştirmeye çalıştı. Gece 2 gibi oğul git bari su, çorba birşey al evde birşey yok dediydi. Evet o gece bakkala hücum edenlerden biri de bendim.
Tatilde akşam pazarında geziyordum. Şehir dışından bir tanıdığım ‘darbe oldu. Dışarıdaysan hemen eve git’ demişti. “Ne darbesi?” dediğim an herkes dönüp bana bakmıştı. Tüm pazar benden öğrendi darbeyi ve bir anda boşaldı her yer. Teyzem de ‘çocuğum öyle çat diye darbe olmuş denir mi? Alıştıra alıştıra söyler insan. Hay allah hay allah’ demişti.
duyunca sokağa çıktım. baktım tekbir allah ekber diyen kitle köprüye yürüyor, dedim ne oluyor kime karşı savaşıyoruz ve bu vatandaşlar ne ara öğrendiler de organize oldular, vazgeçtim.