ilk sigara içtiğim günü hatırlıyorum ben.
ilk sarhoş olduğum günü de hatırlıyorum.
annem ve babam uyumamıştı.
birlikte takıldığım arkadaşlarım beni apartmanın kapısına bıraktığı halde merdivenleri zor çıkmıştım.
eve girdiğimde de henüz uyumayan bir ahali görmüştüm, tesadüf değil.
ne zaman uzaklaşsam, sessizleşsem, babamın günde en az 3-4 kere beni aradığını hatırlıyorum.
hiçbir zaman bana birgün bir oğlun olduğunda beni anlarsın demedi.
şimdi benim bir oğlum var.
yaptıklarımı, girdiğim çukurları, kıl payı dönüşlerimi hatırlıyorum.
o da mı yaşayacak?
görecek miyim?
düşünmek bile sıkıntı, can sıkıyor.
keşke cemaat imamın dediğini yapsa, yaptığını yapmasa..
amına koyim biz yaşadık anlatıyoruz işte, daha ne denemeye çalışıyorsun?
hayat böyle garip bir şey..
Gündüz bir tık heyecanlıydım ama hava kararınca o gerginlik gitti. Burası bana iyi gelmiyor düşüncesinde ne kadar yanıldığımı zaman geçtikçe anladım. Hem ben niye çekineyim ki, gidenler çekinsin, ürksün, korksun. Sanki nefret etme moduna geçtik, hadi bakalım hayırlısı.
insan, çevresine faydalı olursa hayat bir anlam kazanır. Kişi iyilikte yapar kötülükte, iyilikler kötülüğü geçer arkada bırakırsa insan kendini iyi hisseder.
derler yapmasan da yapti derler.vermesen de verdi derler.
o kadin su adamla konusuyordu derler bak orasini burasini acmis derler.
kudururum.
cunku derler.
bunun icin konusmus olmak bile yeterli.
demelerine bile gerek yok fikir olarak akillarindan gecmesi yeterli.
sinirlenirim imkan olsa soker alirim o fikri.
en cok geceleri restorasyon videolari izlemeyi severim.
zevk aldigim tek sey diyebilirim.
bir adamin coplerin arasinda buldugu eskimis boyasi dokulmus yipranmis calismaz durumda olan (ayni benim gibi) bir seyi alip atolyesine getirmesi. once butun parcalarina ayirmasi sonra tek y
tek pasindan kirinden yipranmis boyasindan arindirmasi.ozenle onlari dizip tekrar birlestirmesi arizasini bulup tamir etmesi belki ona uygun calistisricak en gerek olan is gormez parcasini yeniden yapip takmasi.tekrardan keni karar verdigi yeni bir renge boyamasi.bu asamalari kafamda ezberledim.ezberlememe ramen izlerken hic sıkılmam.o yenilenen aletle ben de yenilenirim sanki. o eksik parcalar takilirken benim de eksiklerim tamamlanir sanki.ben de temizlenirim. adam calistirma tusuna basar alet eskisi gibi calisir video biter mutlu son.
ama ben hala eski ben.
iste bu kismi iyi gelmiyor.
özlüyorum be sözlük. yine birini özlüyorum. bu özlem hiç bitmeyecek mi be sözlük? diyorum ki kendi kendime bazen birini mi özlüyorum yoksa bir duyguyu mu? sonra aklıma geliyor en son ne zaman biri tarafından gerçekten sevildiğimi hissettim diye düşünüyorum. hatırlayamıyorum. öyle demans falan olacak yaşta da değilim yani hani oraya vursam yalnızlığımı, unutkanlığımı... ama unutkan da değilim ki. neyse güzel sevin sn. yazarlar. güzel sevin.
1 bedende 2 ayrı insan, karakter gibi hissediyor; aralarında git-gellerle sürükleniyorum.
Bir tarafım karamsarın tekiyken diğer tarafım iyi şeyleri düşünmeye çalışan, ne olursa olsun hayatın bir anlamı olduğunu düşünen, korkan ama yaşamaya meraklı olan bir taraf. Ancak bu tarafım yine de bir diğer kişiliğimden besleniyor ve karamsarlık buraya yine, yeniden sürüklüyorken gün geçtikçe bu kişiliğim de kendisini kaybediyor.
Artık Öyle ki bu karakterler arasında bir savaş çıksa ve kazansam bile kaybetmiş sayılacağım.