Ilk kez kısa etekli kız gördüğüm gündür.* kendimi bir anda büyümüş gibi hissetmistim. Icimdekinin çocuk oldugunu ama olgunlastigini anlamistim.
Herneyse herkes birbiriyle kaynasmaya coktan baslamisti. Ama ben hala orada oturan yalnız çocuktum. Yanıma birisi geldi ve oturabilir miyim dedi:
-e e evet oturabilirsin.
+merhaba ben blablabla. Senin adın ne?
-ahaha benim adımda blablabla tesafüfe bak sen.
+birbirimizi bulduk desene blablabla.
-sorma ya blablabla.
ben orta okulda çok sosyal bi tiptim,lisede de öyle olcağımı düşündüm..Bizim okul baya kalabalıktı yaklaşık 4000 kişi
Neyse ilk gün isim isim okuyolar şubeleri söylüyorlar, bana geldi P şubesi dediler şu derslikte ilk ders..neyse gittim oturdum baktım bizim ortaokuldaki sosyallik lavukların yanında piç kaldı adam 9.sınıfa gelmiş torbacılık anılarını anlatıyo,dedim hasiktir nereye geldim ben
neyse tabi bi kaç ay geçince kendimi inek tayfanın arasında buldum vs vs die
Evine en yakın lisede okuyan biriydim ben. Mahalleden tanıdığım birkaç insan vardı. Orta okuldan bir arkadaşımı buldum ilk gün. 42.5 gün devamsızlık yaptık. Ben babamın mesleği sayesinde götü kurtardım. Raporlarla falan geçtim sınıfı. Ama o geçemedi.
Hayatımın dönüm noktası dır kendisi tabi böyle olacağını bilsem kaçardım o gün den, hiç gitmedim okul değiştirirdim. Neyse saçımı toplayıp temiz gömleğini giyip gitmiştim, okula giriş sırasına göre sıralanmıştık okula en yüksek puan la girdiğim için ilk sıraya geçmiştim tüm üst sınıf lar bana bakıyor lardı, sonra kenara çekip niye o kadar puanla bu okula geldin dediler uydurdum bişeyler aslında babamın zorlamasıylaydı, hayatımı mahvetmeye başlayan ilk gündür kendisi.
Vay canına 9yıl onceymis o gun. Simdi bizim lisede adettir mudurden sonra ingilizce hocalarından biri ingilizceni kullanacagın bi oyun oynatır ogrencilere. O yıl da tugba hoca eline bi top almıs anlattı oyunu. O topu atacak birine top kime giderse yazla ilgili bi kelime soyleyecek. Topu ilk attıgı ogrenci de ayı gibi bi cocuk son sınıf. Atalaydı adı, girls diye bagırdı ayı hemen. Sonraki beach falan diyo iste akıllarına gelen sapıkca biseyler soyleyeme calıstılar ama ilk tepki göörlzz diye bagıran atalay koparmıstı butun okulun onunde.
(bkz: simdi anlatınca komik olmadı ama)
Okulun bahçesinde diğer sınıfların amk sen ölmedinmi hala diyerek selamlaştığını hatırlıyorum bi de en arkada oturuyodum tek başıma sınıf arkadasım gelip abi sen sınıfta mı kaldın demşiti .
Arkadaş çevresini şöyle bir yokladım artık o ezik ilkokul çocukları değil kişiliğini değiştirecek insanlar için bir bakındım ki 4 sene sonra mezun olacağımız gün kendimiz, internet cafede counter oynarken buldum.
bizim okul biraz labirent gibidir ve ilk gün sınıflar size hapise düşmüşsünüz hissi verir ve aslında öyledir, ilk gün çok sıkışmıştım ve wc ye gitmiştim, sonra sınıfımı ararken 3. kez aynı yerden geçtiğimi farkettim ve okulu yapan kişiye bi güzel sövdüm, sonra bi hocaya sordum x sınıf nerde diye bişeyler dedi anlamadım ama anlamış gibi yaptım sonra bi sınıfa girdim kendi sınıfım sandım tabi kimseyi tanımıyom sonra bi baktım başka sınıfmış sonra yine sövdüm ve sınıfımı aramaya devam etmiştim ve en sonunda bahçenin bi köşesinde oturan çocuklara siz 9-a mısınız diye sordum evet dediler o an çok mutlu olmuştum ama bi yandan da kendimi rezil olmuş gibi hissediyodum yani lise hayatım kötü başladı
ilk gün okula geç kaldım sınıfa girdiğimde kızıl saçlı ingilizce hocası vardı çok güzeldi lan geçtim sıraya oturdum ilk bana ismimi sordu daha sonra tüm sınıftakilerle tanıştı, haftada 12 saat ingilizce dersimiz olduğunu öğrendim genelde ingilizce dersini sevmezdim ama çok sevinmiştim. liseyi bana sevdiren hoca diyebilirim onun derslerinde hiç devamsızlık yapmadım güzel günlerdi.
Çok cooldum ben.
en öne oturup şu çılgın türkleri teneffüslerde bile okumalar..
Görenler de kesin yeni sınıfın ineği bu demişlerdir. Tabi birkaç hafta sonra alıştım. Kızlar güzeldi filan. Yazıyordu bir tanesi ama ben ilk günden birine takmıştım falan.. öyle işte.
anadolu lisesini kazanmanın haklı gururunu yaşamıştım.
havalara girmiştim. aylar sonra anlayacaktım ki, okuldaki herkes kazanmış haliyle. ben kolejden, anadolu lisesine transfer olduğum için, burjuva, zengin kızı muamlesi görecektim.
ikinci derste iki arkadaşımla* birlikte müzik odasına gitmiştim ve tüm gün orada kalmıştık. günün sonunda orada kilitli kalarak servisleri kaçırmıştık.
2011. ders matematik idi. kapıyı çalmadan içeri girmiştim ve hoca dersteydi. o gün 2 tane arkadaş edinmiştim. biri kız biri erkek idi. kızın yanına oturdum tanıştık sonra o erkekle tanıştım. son saat edebiyat dersiydi ve o saat başka bir kız ve erkek ile tanıştım. kız bana sevgili yapayım mı sana? diyordu bende hayır dedim. edebiyat hocası tanıştığım arkadaşın cep telefonunu almıştı.
garip bir günümdür. daha ilk günden ayağımı otobüste kapıya sıkıştırmıştım. sonra birden korkup bağırmamla şu an en iyi arkadaşım olan insanla göz göze geldik. zaten biraz tanışıyorduk. bunun rahatlığıyla da benim komik halime gülüyordu. ben de güldüm. ve o gün bugündür benimle güler, benimle ağlar. hiç de yanımdan ayrılmaz umarım...
Dershaneden bir arkadaş vardı yanımda. Durduk çevremize bakıyoruz, milleti tanımaya çalışıyoruz işte. Şunun adı şu, bu böyle gıcık falan derken ilkokuldaki illet beden hocası çıktı kürsüye. Tabi ben o an pert kıza anlatıyorum bu adam az şerefsiz değil, bize az eziyet etmedi diye başlamışım sövmeye.
Kız sustu, sustu en sonunda " o adam benim amcam" dedi. Sonrası yok işte.
Hiç unutmam herkes çevre okullardan geldiği için birbirlerini azda olsa tanıyordu ama ben kimseyi tanımıyordum. Kalıplı bir çocuğa abi demiştim. Daha sonra öğrendim ki çocukla aynı yaştaymışız. Az utanmadım değil.
yarrak gibi oturmuştum öyle mal gibi etrafa bakınmıştım. yanımda ki çocuk benden de mal olacak ki o direk gelir gelmez uyudu. üst sınıftan birini öğretmen sandıydım.