Hangi birini sayayım ki lan. Çocuğuz her şeyi istiyorduk ama bizim peder bey tam bir puştmuş. (bkz: action man) en büyük hayalimdi benim. böyle oyuncakçı vitrininde gördüğümde çok pahalıdır diye düşünüyordum. Onun her seti farklı olduğundan acaba alsam hangi macerasını seçerim diye düşünüyordum. Açıldım bir kere pedere. Bakarız dedi geçiştirdi. Aradan 2-3 ay geçti, Dedim benim hoşuma giden oyuncağı alcaz mı baba? Hani bakarız demiştin ya.. Cevaba bak, "nabıcaksın onu oğlum"?.
salamura turşu yapıcam amına koyayım, tütsüleyip isli peynir yapıcam. Sonraları Annem benden habersiz gitti aldı ama babama kırgınlığımdan hiç oynamadım.
akülü araba, uzaktan kumandalı araba ve magnum.
Ne çok heves ederdim lan akülü arabayı. bi ara tüm cesaretimi toplayıp babama söylediydim "oğlum bisiklet neyine yetmiyor" dediydi. bisiklet de dandirik bişey.
uzaktan kumandalı arabayı da bir arkadaşımda görmüştüm. şerefsiz piç gözümün önünde oynamıştı da bana ellettirmemişti bile. ailesinin durumu iyiydi, her bok vardı bu amk piçinde. evet, akülü arabası da vardı bu orospu çocuğunun.
hatta, uzaktan kumandalı arabayı parçalamıştı bu piç, ailesi yeni bir tane daha almıştı.
zengin orospu çocukları.
çok üzülmüştüm lan, amk senin mi kırılan araba? olsun, ben yine de çok üzülmüştüm kırılan arabaya.
magnumu da bi bok zannederdim.
harbiden bok gibiymiş.
ama bunların içinde en çok istediğim kuşkusuz akülü arabaydı.
içimde ukte kaldı.
barbie evi hep istedim az biraz beyinsizmişim sonra bana barbie'nin içi boş giyinme dolabını aldılar biraz şaşırmıştım açıkcası ben istedim ev onlar aldı giysi dolabı, hayal kırıklığına uğramadım değil ama neyse sonra arada araba olarak kullandım o dolabı, içime su serptim.
akülü araba isterdim. mahalleden bi çocuk almıştı böyle barbili marbili çok kıyaktı yokuş aşağı kopattırıp yanımaza park ederdi. hayır en kötüsü de kız arabanın üstünde ayrı bi dünya olarak geziyodu. o araba benim olmalıydı. hala apartmandaki çocuğun arabasını gördükçe aklıma gelir bir tekme savururum.
Paten. Bi arkadaşımda vardı. Kolunu kırmıştı. O sebeple babam almadı. Onun yerine gitti scooter aldı. Hala patenim yok. Ama geçen yaz arkadaşlarla almaya niyet ettik. Belki bu yaz alırım. Tabi bu arada yaşımız kemale erdi. Ha bir de hep bi saint bernard'ım olsun istemiştim. O da hala yok. Altı yıldır safkan güzel bi st bernard araştırıyorum. Bu köpekçilerin hepsi üç kapıtçı. Türkiyedeki st bernard lar sokak köpeği kırması gibi. Bu sayede farklı ülkelerden en az 150-200 arkadaş edinmiş oldum. Ve düzenli hayata geçtiğimde ilk işim o köpeği almak olacak. Şuan zaten beş tane köpeğim var. Ama küçük ırklar. Bazen diyorum ki "iyi ki st bernard'ım yok" evde köpek bakmak çok zor.
şu afilli ranazalar vardı bir zamanlar. hiç unutmam çocukluk arkadaşımın ailesi varlıklıydı. ranza almışlardı ona. bide kaydırağı varmış diyordu artık hiç parka gitmeme gerek yok filan. her neyse bizimde o zamanlar maddi durumumuz malum o kadar alım gücümüz yoktu. eve gelip ağlamıştım. annem neden ağlıyorsun dediğinde söyleyemedim çünkü söylersem o da üzülecekti karnım ağrıyor demiştim üzülmesin annem babam zaten zor geçiniyoruz ne gerek vardı söylememe.
kırmızı vatkalı kaban. kayahan'ın hatırlayamadığım bir klibinde bir kız çocuğunda vardı, görüp görüp isterdim. hep kırmızı isterdim de pembe alırlardı. 15 yaşında gidip kendim aldıydım kırmızı kaban.
akülü arabadir cook özenmistim ama ailemin maddi durumu yetmedigi icin alamamistik sokakta hep hayranliklar bakmisimdir akülü arabasi olan çocuklara hey gidi günler.