Bugün spor salonunda tanımadığım birinin suyunu içtim üstelik karıştırma ihtimalimde yok. Benim sişem yeşil onunki kırmızı. Allahtan adam görmeden yerine koydum* dalgınlık işte.
Anlatıldığında degil de yaşandığında yaran olaylardır.
Iki gün önce falan babannemlere bir ugrayayim dedim. Kuzenim de orda kalıyor. Üniversiteyi burda okuduğu için kendi yaşadığı şehirden biraz uzakta onu da görmüş olurum düşüncesi ile bastım zile. Babannem açtı kapıyı, içeri girdim falan...
Babannem o ara söylenmeye başladı.
-furkan kalk artık bilgisayarin basindan yeter bak saat 12 oldu sen hâlâ oturuyorsun. Kalk ders çalış.
+ yav anneanne git başımdan bir haftasonu var onda bari çalış deme.
- sınavların başlayacak senin oturmanın zamanı mi?
alacağımız olan bir müşterimin yanına gittim. baya biriken borcuna istinaden senet yapacaktım. senedi düzenledikten sonra bir bir imzalattım. ardından müşterinin benden bir ricası oldu. yalnız duyunca mala bağladım, hani ciddi mi söyledi yoksa şaka mı yapıyor diye.
+ şunu da imzala, tamamdır.
- abi şey diyecektim ya.
+ nedir ?
- bunlar bende kalsa olur mu ?
zeusun eltisi ile white rabbit yemekhanededir. white rabbit en çok yiyen ama en zayıf insan olarak tıkınmaktadır, 3. suyunu içer ve zeusun eltisi suyunun olmadığını fark eder.
white rabbit pudingleri oynarken her yere döker ve en son yemekhanede zeusun eltisi white rabbiti kovalamaktadır.
+white rabbit gel buraya!
-yakala beni!
hizmetli gelir ve: ortalığı anaokuluna çevirdiniz çıkın dışarı.
herkeste bir kahkaha, white rabbit gülüyor zeusun eltisi yerlerde, bugün de böyle bir anımdır.
Az önce televizyonda hava durumu veriyolardı. Bursa 23 istanbul 24 vs vs. Bir sürü şehrin hava durumunu söyleyip, ankara nınkini söylemeyince babam sinirlenip, ankara anayın am.na mı koydu onu niye söylemiyon diye bağırdı.
arkadaş bu nasıl memleket
haşa allah ım der dolandırır
azrailim der dolandırır
cebrail im der dolandırır
bu memlekette bu kadar mal varmı
ara ara hakediyorlar diyorum.
- kanka adam arabamı vurmuş. bir de ne var bunda diyor. siker misin sabaha mı bırakırsın?
- sabaha bırakırım. çok yorgunum amk.
- sikildiğimiz için yorgunuzdur belki de.
- valla siksen bu kadar yorgun olmazdım.
PEK YARAN DEĞiL AMA AĞIZLARI AÇIK BIRAKAN CiNSTEN BiR OLAY ASLINDA
Asker dönüşü adam akıllı bir iş bulana kadar bir operatörün çağrı merkezinde komando eğitiminden sonra işe başladım.
Çağrı merkezleri zor olsa da içerideki arkadaşlık iyidir, güzel muhabbet döner. Orada 3 yıl çalışan bir arkadaş vardı.
Sınırsız anısı var adamın o anlattı en iyisi bu diyerek.
işe yeni başlamış o sıralar. günün birinde çağrı geliyor.
Karşıdaki adam karısının fransaya gittiğini, gitmeden önce fransadan ucuza konuşabileceği bir paket aldıklarını fakat 1.500 lira fatura geldiğini söyler.
Bizim arkadaş araştırır evet paket var ama hiç aktif olmamış. Heralde sistemsel bir hata var konu ile ilgii arkadaşlarımı bilgilendireceğim onlar size dönüş yapacak der.
Back Office denen işin sistemsel kısmındaki arkadaşları bilgilendirir geçer gider.
Günler sonra back Office de çalışanlardan birisi arkadaşı arar.
Sen bir sorun yazmıştın fransa ile ilgili olayın sonucunu bilmeye hakkın var neler oldu neler diye başlar lafa.
Bu back Office çalışan arkadaş Kafayı yeme derecesine geldiğini ama sorunu bir türlü çözemediğini, saatler süren sistem analizlerinden sonra sistemde bir hata olmadığını anlar.
Aranan numaralara bakar falan yok çıkamaz işin içinden. Türkiye de bulunan adamın faturasını inceler.
Sonunda sorunu bulur ve adamı arar.
Back office: Merhaba … dan arıyorum böyle bir fatura sorunu vardı onun için aramıştım.
Müşteri: evet neden böyle oldu 2000 liraya yaklaştı fatura
Back office: beyefendi siz şu şu şu ülkeleri kapsayan paketi almışsınız ama eşiniz ispanya da!
Müşteri: ….
Back office: o yüzden de fatura artıyor.
Müşteri: orrrooospuuuu!! kardeşim sana bir şey söyleyeyim mi. Benim karının eski sevgilisi ispanyoldu. boynuzluyo beni orospu!
Back office: …..
Müşteri: işin kötü tarafı yüksek limitli kredi kartım da onda amk. Şu borcu ödeyeyim kapatalım hattı sonra kredi kartını da kapatıcam kalsın orada orospu! aktar beni borç ödemeye amk eve karı atmayan orospu çocuğudur şimdi.
iş yerinde temizlik işlerine bakan bir adam var. 35 li yaşlarda, bekar ve biraz farklı. Konuşmaları ve davranışları iş yerinde değil de arkadaş ortamındaymış gibi. Genel müdüre bile ismi ile hitap eden bir tip bu.
internet ten nasıl kız tavlanır falan onları araştırıyor. Okeyde kız düşürmeye çalışan bir tip.
6 ay kadar sonra bunu azarladılar biraz saygı göster, salak salak şakalar yapma, ofislerde insanlarla muhabbet etme gibisinden.
Canı sıkılmış geldi yanıma ertesi gün. Ya bırakacağım işi bir yer var çağırdı cv mi ne yollanacakmış halleder miyiz dedi.
Gel dedim canın sağ olsun neyse cv yi hazırladık falan. mail göndereceğiz dedim mail adresin var mı? var dedi gir hotmaile
Söyle dedim:
sexmanyagi_20@hotmail.com (NUMARA FARKLI)
yeni tanıştığım kızla kadıköy'de buluştuk kız dedi ben eriğe bayılırım tuttum kolundan soktum ilk gördüüm migrosa dedim kaç para ulan bir kilo erik aldık kasaya gittik kasiyer dedi vay aq istanbulun bütün abazları da eriksever olmuş kasiyeri erik manyağı yaptım kızı da kafasını torbaya geçirmek suretiyle boğdum.
bu sefer olay anında habersizdim ama dinleyince epey gülmüştüm.
geçen gün kar topu oynuyorduk. yerden kar toplarken arkamdan geçen 30lu yaşlarda bi adam saçlarımın uzun olmasından dolayı arkadan beni kadın sanmış ve süze süze geçmiş. kafamı çevirmemle erkek olduğumu anlayıp epey hüzünlenmiş.
olay sonrasında bana anlatılınca epey gülmüştük. adamın yüz ifadesini görmek isterdim.
ava giderken avlanacaktı. *
doğal gazın olmadığı dönemler eve 3 ton kömür gelir ve kukla başlar kömürleri taşımaya. gün sonunda her tarafı tutulmuştur.
güzel bir banyo yaptıktan sonra kendini yüzüstü yere atar ve 4 yaşındaki yeğene seslenip '' sırtımı çiğne gel '' der.
yeğen gelir ve kukinin sırıtını ısırmaya çalışır.
tatlım benim ya, '' ıçılamıyom dayı, kayıp kayıp duluyo '' dedi. şahit olan ev halkı pert.
birgün akrabalarla oturuyoruz. beni göstererek akrabalardan birisi ne kadar da yakışıklı yavrum ya diyor. ee işte kuzguna yavrusu anka görünürmüş diyor. iltifat mi etti hakaret mi etti anlamadım.
kabataş-zeytinburnu tramwayına karaköy'de bindim. benimle birlikte tekerlekli sandalyenin gelişmiş versiyonu olan akülü arabaya binen bir adam da bindi. pejmürde bir hali vardı. arabanın arkasında içinde ne olduğu belli olmayan saçma sapan torbalar vardı. kafasına da komik bir bere takıyordu. tramwayda ayrıca birsürü turist sultan ahmet tarafına gidiyor, bir yandan da etrafın fotografını çekiyordu. eminönünde yeni cami önünden geçerken, adam turistlere dönerek, gayet iyi bir telafuzla "this is new mosque but also old mosque. understand?" diye sordu. turistler de yes cevabını verince bir daha açıkladı: "this is new mosque. in turkish, yeni cami. but very old mosque. understand?". daha sonra turistlere "where are you from?" dedi, turistler de "egypt, mısır" dediler. adam bunu öğreninde bu sefer son derece akıcı şekilde turistlerle arapça konuşmaya başladı. bir anda tüm tramway gülmekten ve şaşkınlıktan mahvoldu. bir ara "mısır iyi, libya fenafillah" tarzında bir şeyler konuştuğunu hatırlıyorum. sonunda tüm tramwaya seslenerek "sürekli ameriganca ingilizce mi konuşacağız biraz da arapça konuşalım" dedi ve şovunu bitirdi, gülhanede indi.