az önce başıma gelen olay. unutmadan hemen yazayım. mağazaya gelen karı koca, "kolay gelsin, güneş gözlüğü bakıyoruz" diyerek içeri girdi.
ben s müşteri m olarak devam edelim.
m: kolay gelsin. güneş gözlüğü bakıyoruz, erkek.
s: tabi buyursunlar bakalım efendim. var mı düşündüğünüz bir tarz, aklınızdan geçen bir model?
m: reymen ya da police bakıyoruz.
s: rayban modelleri şunlar, police grubu da şu taraftakiler efendim.
- bir süre göz gezdirdiler.
s: rayban'da erkek kemik modelleri öneririm. daha güncel, daha çok satılan bir tarz.
m: rayban değil reynmen. hani şu çocuk var ya klibinde taktığı.
Kişisel alanı korumayı beceremeyen, biriyle konuşurken çok yakın duran ve gözlerinin içine çok dikkatli bakan bir arkadaş var iş yerinde.
Adam bir şey anlatacak, on santimetre yakınımıza gelip konuşuyor. Rahatsız olduğumuzu da bir türlü söyleyemiyoruz. Nan, nasıl söyleyeceksin zaten rahatsız olduğunu. Yöntemi bulamıyoruz.
Yine bir gün, bu arkadaşın da olduğu bir projede 3 kişi toplantısı yapıyoruz, bizim arkadaş diğer erkek arkadaşa yakın yakın bakıp anlatmaya başlıyor.
En sonunda erkek arkadaş dayanamıyor. Uzun uzun dinledikten sonra, proje ile ilgili yorum yapacak diye beklerken "Abi öpüşecek miyiz" Diye soruyor. 6 aydır kendimi tutup, nasıl söyleyeceğiz diye düşünürken böyle bir tepkiyi duyunca tutamıyorum kendimi.
Işin kötü yanı arkadaş anlamıyor.
nan nasıl anlamazsın, öpüşmeyeceksen neden bu kadar yakın ve göz göze konuşuyoruz diyemiyoruz. gözümüzü kapatırsak kesin öpecek korkusuyla gözümüzü bile kırpmıyoruz konuşurken.
Sonra bölüm değiştiriyor, kim bilir kimlerle öbüşmüştür.
-abi reymenler kaçtan başlıyor?
-ortalama 600 civarından başlar.
-hadi ya! Daha ucuzu yok mu?
-rayban'da yok ama farklı markalarda buluruz.
-rayban değil abi reynmen.
-onu bilmiyorum ben kardeş yeni bi Marka mı?
-evet abi yeni çıkmış. Reynmen gözlüğü diyorlar.
Kişisel not: gençliği bu noktaya taşımakta emeği geçen herkesin anasını avradını sikeyim.
Zimbabwe'de 20 kadar akıl hastasını nakleden şoför hastalarını kaçırınca olanlar oldu. Beceriksizliğinin ortaya çıkmasını istemeyen şoför oradaki otobüs durağına gitti ve bekleyen yolculara onları bedavaya taşıyacağını söyledi. Sonra onları götürüp akıl hastanesine teslim etti ve kaçtı. Olayın içyüzü üç gün sonra anlaşılabildi.
zimbabwe'de 20 kadar akıl hastasını nakleden şoför hastalarını kaçırınca olanlar oldu. beceriksizliğinin ortaya çıkmasını istemeyen şoför oradaki otobüs durağına gitti ve bekleyen yolculara onları bedavaya taşıyacağını söyledi. sonra onları götürüp akıl hastanesine teslim etti ve kaçtı. olayın içyüzü üç gün sonra anlaşılabildi.
eski bir türk adeti olarak, gelin olmak üzere evden ayrılan kıza babası evlerinin kapısının ona her zaman açık olduğunu, herhangi bir sorunla karşılaşırsa istediği zaman baba ocağına dönebileceğini hatırlatmak için sembolik olarak bir yol parası verir ve gelin de bunu hayatı boyunca bir yerde saklar. ( eşim bir yörük kızı ve yörük köylerindeki düğünlerde adet olarak hep yapılırmış)
her neyse efendim, eşim babasının verdiği işte bu parayı(100 lira) ertesi gün gittiğimiz kıbrıs'taki balayımızda casino'da harcadı.
geçen gün yurdun koridorunda telefonla konuşuyordum. o sırada saçım da açık ve çok kabarık bonus gibi. koridorun ışığı yanmasın diye biraz geride duruyorum ışık pek sevmem. sonra karşı odanın kapısı açıldı kız beni fark eder etmez bı çığlık attı. sonra kapıyı hızlıca kapadı bende kahkaha atmaya başladım. hareket ettim ki ışık yansın. sesime tekrar koridora çıktı insan olduğumu fark edince o da gülmeye başladı.
Güzel hikaye. Ama kazık kadar herifin annesine “götüme zenci yarağı girsin” şeklinde bir ifade kullanması ilginç. Bizim de annemizle gizlimiz saklımız yok ama bu tip bir ifade de kullanmayız yani asla terbiyemiz ona göre verildi. Ayıpladım şahsen.
bir adam var; beyninde tümör var (kötü huylu değil) ve adam bu tümör yüzünden durup dururken havlamaya başlıyor. geçen gün otobüs durağında karşılaştık eşimle konuştu biraz derken yine havlamaya başladı. bildiğiniz uluyormuş gibi havlıyor. adam havlayınca kadının biri korkup kaçarken elektrik direğine çarptı. eşim dedi: "abla kusura bakma rahatsızlığı var". "hastaysa hastaneye gitsin o zaman" diye nasıl bağırıyor kadın.
bu adamı da yakında televizyonda görürsünüz kesin haberlerde.
hiç unutmam, üniversiteside kampüste bildiri okuyan devrimci bi arkadaş vardı bizim. bu bildiriyi okuduğu anda ezan okunmaya başladı. bu da saygıdan söylevine ara verdi. böyle olunca ülkücülerden önce alkış aldı, sonra da dayak yedi.
bizim sokakta palancılık yapan bir komşumuz var. palan dediğimiz ise eşeklerin sırtına yerleştirilen bir oturtmalık. şu an nesli tükenen mesleklerden biri. iyi, has, eğlenceli bir ağabey ama kendisi sıklıkla yalan söyleme gibi kötü bir huya sahipti. köylünün günler önce sipariş ettiği palanı yapmayınca yalana başvururdu. ismi de bu yüzden yalancı palancı oldu. palanı soran müşteriye söylediği yalanlar " kaynanam öldü, palanı çaldırdık, yanlış köy otobüsüne verdik vs." gibi yalanlar. yine böyle müşteriye yalan söylerken fena çuvalladığı bir diyalog :
m: benim palan ne oldu?
p: senin palanı dikemedim
m: niye?
p: kaynanam öldü
m: yahu, senin bu kaynanan kaç kere ölüyor? altı ay önce de kaynanam öldü demiştin.
p : tüh lan!! sana da mı aynı yalanı söyledik. wuhaha...
başka bir diyalogda da, müşteriye palanı köy otobüsüne verdiğini, otobüste çalındığı kıtırını atıyor. işin komik ve fıkra gibi tarafı attığı yalanı telafi etmek için palanı yapıp köy otobüsüne veriyor ve bu sefer palan, sahiden de çalınıyor.
Bir gün üç arkadaş malum göle karşı içiyoruz bira fıstık falan.. Herkes kendi halinde ben şarkı açmışım, diğeri harıl harıl dm den yardırıyor, üçüncüsü de saçma sapan şeylere bakıyor telefonunda..
-Başgaaaan dedim kiminle yazışıyorsun ?
+Tanıman dedi
- Hiç şaşırmadım amk bi kere de tanıdık olsa o zaman olay
+ Ya başgaaaan dedi erkek arkadaşından ayrılmış bana sarıyor dedi hem dert anlatıyor hem yokluyor gibi
- Dedim öylesi bizden uzak olsun zaten
+ Sorma dedi demek biz de ilerde biriyle olup kavga etsek, gidip orospu çocuğunun biriyle mesajlaşacak..
- O ana kadar susan üçüncü arkadaş kafasını hafifçe bize çevirerek, başgann dedi kız seninle mesajlaşıyor ama şu an diye..... derin bir sessizlik..
geçen hafta bi arkadaşın yanına gitmiştim orada kalacaktım birkaç günlüğüne. neyse sabah oldu, çıktık dışarı. otopark kapısında gıcır bi araba duruyor. araba da tanıdık değil, bilmiyoruz kimin olduğunu ki çektirelim. sağ olsun karşıdaki kapıcı aradı taradı buldu herifi. 22-23 yaşlarında artist biri. üç metre ileri-geri gideceğim diye güneş gözlüklerini taktı bu havada kamil. binbir pozla çekti arabasını, sonra çıktık biz arabayla gittik söve söve.
neyse işte akşama doğru geldik biz. lan bi döndük yine aynı yere bırakmış arabayı. fesuphanallah dedik, yine çektirdik arabayı, yine şekiller falan. sonra çıktık akşam yine, arkadaşlarla buluşmaya. saat gece yarısı gibi dönüyoruz eve, lan bi baktık hâlâ orada göt herif. arkadaşın komşusu gelmiş o çektiriyor bu sefer de arabayı kapıdan. tam geçtim ki yanlarından, arkamdan dünyanın en güzel çarpma sesi geldi. bu dalyarak geri geri çıkarken kapı direğinde bıraktı tamponu, farı. bi an göz göze geldik herifle ve gözlerimdeki zevk pırıltılarını saçarak, sırıtarak girdim eve ağır ağır. iki gündür eve girip çıkarken sağ tarafının anası sikilmiş o arabayı seyredip sigara yakıyorum amına koyim.