saatlerce yuruyup yorulduktan sonra minibuse binilir,centilmen bir abimiz kalkar ve yer verir.. o tiklim tiklim minibuste yer bulduguna sevinen antihanzo rahatça giderken minibuste tek genç olmanin verdigi dezavantajla birazdan binecek nineler,amcalar için kalkmaya "mecburen" hazirdir..
-Teyzecim buyrun oturur musunuz?
-Yok yavrum sen otur
-yok valla olmaz geçin
-otur yavrum sen aaaaaa incem simdi
-olsun inene kadar oturun bari
-tamam hadi oturiyim..sen nerelisin kizim?
- (eyvah sohbet baslamistir) arnavut teyze
-aaaaaa sen x'in kizimisin yoksa ? ne çok buyumussun
-yok teyze x'in kizi degilim ben
-sen y'nin kizisin o zaman
-y'de degil teyze tutturamadin
-bekarmisin kizim sen benim torunum var (ve torun fiziken boy,pos olarak anlatilir..)
-teyze siz inmicek miydiniz..?
teyzenin minibusten kendini atmasiyla hayatimin en huzursuz ani bitmistir..sicaktir,kalabaliktir,minibus ziplaya atlaya istanbul yollarinda yol almaktadir,ve yasli bir teyze copcatanliktadir.. Allah'im sen buyuksun.
okuyunca komik gelmeyebilir ama yaşanınca komikti. ama sadece komikti, yarılmadık.
akşama kadar lokantada komilik yapan arkadaşım ve yazar kişisi (garson) iş çıkışı minibüse biner. minibüs tıklım tıklım. arkadaşım, şişmanca, bonus kafalı, 15-16 yaşlarında şirin bir tip, adı bekir.
bekirin yanında ayakta beklediği koltuktaki genç hanım: kaptan durakta inecek var.
bekir, kibarlaşmak için epey bir çaba sarfederek: ne güzel, ne güzel!
beşiktaş-sarıyer minibüs hattı istikamet beşiktaş..
-hacı osman'da binen turist çift sesli bir şekilde ingilizce konuşurlar.
-4.leventten binen yıldız teknikli öğrenci bizimkilerin arkasına oturur.
-bizimkilerden erkek olan ingilizce beşiktaş iskelesine gider mi? der yanındaki hatun telefonla konuşmaktadır.
soför anlamaz efendim abi diye atılır. bu sırada hatun telefonu elinden bırakır.muhabettenden bihaberdir.
yıldızlı kız tercüme eder ama sıçar.
turist olduğunu zannetiğimiz hatun türk çıkar.
yıldızlıya aynen şöyle konuşur.
"hayır madem bir artislik yapıyorsun tam yap doğru çevir"
minibüs yarılır.
yıldızlı: müsait bir yerde indirirmisin
soför: sana indiren indirdi.*
kızın çevirisi: beşiktaşımı tutuyorsun diye sordu.
şöför ve yan koltukta oturan kadın kişisi konuşur, hocanızda tam arkalarındadır. şöför daha önce süper bir hikaye anlatır (ah bi hatırlasam) daha sonra bi suskunluk olur. sonra şoför sazı tekrar ele alır.
ş: ben bir dernek kurdum.
k: ne derneği?
ş: ssk.
k: ne o ssk'lı minibüscüler derneği falan mı?
ş: hayır, sivrisinekleri koruma derneği.
k: nasıl yani?
ş: şimdi biz insanlar allahın en sevdiği canlılarıyız yani kutsal sayılırız. işte bu sivrisinekler de gelip bizi ısırıyor, bizim kanımızı içiyor. yani onlar da kutsal oluyor. o yüzden onları korumalıyız.
teyze vitaminliyogurt belçika' da yaşamaktadır. türkiye'ye geldiği zaman istanbula almaya gidilir. 3-4 gece istanbulda kalındıktan sonra bursa' ya gelinecektir. ikitellide işi olan teyze vitaminliyogurt ile birlikte minibüse binilir.
+ teyzecim ben veririm parayı tamam sen çıkarma.
- aaaaa olurmu ya tamam ben vericem.
+ ya teyze bıraksana ben veririm.
- olmaz ben vericem kızım parayı.
+ eh peki ozaman.
- şöför bey iki tane çiftetelli alırmısınız ? * ???????????????? * zuhahahahahahah * kıkıkıkıkıkıkıkı *
taksi-dolmuşların çalıştığı bir muhitte (neredeyse muhittin diyordum)üzerindeki yazının sildiği ve taksi mi taksi-dolmuş mu olduğu belli olmayan bir arabaya el kaldırdım.yanıma yanaştı ve hınca hınç doluydu.şoföre,abi dolmuş mu dedim.bana:
b: beşiktaş öğrenci ne kadar
ş: okullar tatil öğrencimi kaldı yaaa bir altıyüz
b: 3 öğrenci ne kadar yapıyor
ş: sen nasıl öğrencisin yaaaa dört sekizyüz
şokun tesirinden olsa gerek bayan arkadaş dört lira uzatmıştır, şöför ise oflamasının ardından mevzuyu daha fazla uzatmamıştır.
Ablanın biri hararetli bir şekilde telefonla konuşmakta, geçen gece sevgilisiyle gittiği akşam yemeğini, aldığı evlenme teklifini anlatmaktadır.anlayacağınız kafa meşguldür, ineceği yerde şöyle bir ricada bulunur:
"Pardon, müsait bi' sağda inicem acaba?"
minibüs ahalisi kopma noktasına yaklaşır ama kendini tutar, ta ki şöfer abimiz bizi yardırana kadar:
şöför, yine son gaz daracık yollardan son durağa yetişmeye çalışıyordu. geç kalmış. yol üzerindeki tümseklere hiç aldırmadan üzerlerinden hızlıca geçiyor ve arka tarafta oturan bizleri hop hop hoplatıyordu. yanımda benimle beraber hoplayan bayanların görüntüsü benim açımdan tahrik edici olsa da, hoplarken şekilden şekile girmemiz rahatsız edici oluyordu. birden yanımdaki bayan tarafından başlatılan diyalog, tüm minibüsün son durağa kadar çatlamasına sebep oldu.
- minibüs bey, biraz yavaş kullanabilirmisiniz ?
+ bayan senin kafan karışmış.
kızılay ayrancı arası hatta gidilmektedir kokoş teyzemizin biriside sosyete pazarına gitmek istemekte fakat ineceği yeri bilmemektedir.
-evladım sosyeteden geçiyosun değilmi
-geçiyo teyze geçiyo.
-gelince söyleyiver evladım.
-tamam teyze söylerim.
her üç dakikada bir bu diyalog tekrarlanmaktadır.
en nihayetinde sosyete pazarına gelindiğinde
-teyze burası pazar.
- aaa evladım çok sağol unutmadın beni.
-ne mümkün teyzem ne mümkün!!!
tüm dolmuş kırılmıştır gülmekten.
-yolcunun kucağında bir çocuk vardır. ve minibüse, sarışın, kalçaları dışarıda, meme uçları sanki sütyenden dışarı fışkırmak istercesine olan bir kadın bindi.
kucagında çocuk olan yolcu çocuğuna bakarak
..yavrum hadi teyzene yer ver otursun..
-yer istanbul/boğaz köprüsü, saat 13:30
malzemeler
1 adet şöför ve yolcular
trafik yoğundur. 2 saatte boğaz köprüsünün sadece 3te 1'lik kısmı bitmiştir.
bir teyze 2 saatte bitirdiği süveteri, yandaki koltukta oturan yol arkadaşının üzerine tuttu. teyze telaşlıydı. çünki yaklaşık 320 gramlık krep örgülü bebek yününün 210 gram oldugunu anladı. ve sorusunu yöneltti.
yavrum bu suveteri bir dahaki karşılaşmamızda tamamlayacağıma ant içerim ,türküm doğruyum....
Bursa'da bir gün minibüse binmiştim. Minibüste üniversiteli iki kız aralarında ingilizce konuşuyorlardı. Sanırım kimsenin anlamayacağını düşündüklerinden sesini kısmadan,bir kız ötekine net bir ses tonuyla aynen şunu dedi bir arkadaşı hakkında:
-She is very very good friend, but she is a little bitch..
Bu cümleyi Türkçe söyleselerdi; minibüste uluorta sesli söylerler miydi,minibüsteyken bunu gerçekten merak ettim *
**yaşlı teyze: kızım dur! ben vereyim benimki bozuk zaten...
genç kız : aman ne olcak sanki nasıl olsa benimki de bozulacak, ben vereyim! **--müsaitseniz inebilir miyim?
-ben müsaitim de yol değil abla, ileride indiriversem orada ikimizde müsait oluruz.