sınavdan yeni çıkılmış, dolmuşa binilmiş, oturulmuş... daha bokunu çıkartırdım da neyse burda keselim...
......
rus : omuzdan dürtmek suretiyle... şu parrrayıı uzatırrrsın?
ben :pardon ... uzatırım tabi..
ben : alırmısn abi şurdan bi kişi?
şofor: eksik bu para, kim verdi bunu 250 bin lira daha versin...( heyecana gerek yok daha 0'lar atılmamış)
ben :abla, eksikmiş 250 bin lira daha vermen lazım.. (ablada tık yok, tip tip bakıyo mına koyim)
ben :abla, teyze... 250 bin lira..
rus :uzatırrsıınn, tejekkürr ederimm, uzatırrrsın ...
sonuç: cepten verdik koskoca 250 bin lirayı mına koyim, yine bize patladı... yani kadına rus dedim ama ukraynalı da olabilir, kimbilir belkide beyaz rus... seda sayan' da olabilir(rrr).
yer:küçük sanayi görükle minibüs hattı
hemen arkamdaki kişi ücretini 'öğrenci' olduğunu belirterek şoföre iletmemi ister ben de parayı aynı şekilde önümdeki kişiye iletirim.peki o şoföre nasıl iletir;
-şurdan bir ormancı*
top görünümlü yaşlı sayılacak bir amca minibüse binmiştir..
amca:tatlım kadıköy ne kadar? (şöfere sorar)
şöför: 1.300 abi.
amca: tamam şekerim. al canım. (parayı uzatır)
şöför: sağol abi.ayrıca ayakta dikilme geç otur şuraya. sonra polisler bize taşaklanıyo! pardon..
dolmuşta geçen diyalog, ağzına kadar dolu olan dolmuşa binilir.
ceylina iç ses :bu ne a.q tutuncak yer yok ulan kahvaltıda etmedik inince bi kremalı bisküvi alayım bari. o esnada inilecek yere gelindiği farkedilir.cey panikle seslenir.
cey- bi kremalı bisküvi alabilir miyim ? *
şoför- kalmadı be abla. *
cey- inebilir miyim burda! *
iki tane salak kız aralarında konuşmaktadırlar.
- yaaa kankiii ben börülcan'a söööledim yarın çıkcazz.
+ay inanmıyorum sonunda dediğini yaptın he! kankiii süpersin yaaee.*
arkadan bi abi inmeye çalışıyor fakat kızlar öyle hararetli konuşuyorlar ki adamı görmüyorlar.
(abinin yakarışı)
- kankiiler çekilinde inek* lann!
K:müsait bir yerde lütfen (arkalardan sessizce gelir)
Ş:
K:müsait bir yerde inebilir miyim?!
Ş:
K:şöför bey inebilirmiyim ineceğim yeri geçtiniz!!( bağırır )
Ş:abla niye daha önce söylemiyorsun?
K: söyledim ama duyan yok!
Ş:ben seni telefonla konuşuyorsun sandım.
ben:???
-bir öğrenci alır mısınız?
-öğrenci kimliğiniz var mı? (kiğmliğin açılıp gösterilmesi üzerine)
-nerden biliyim geçerliliğinin olduğunu!
-sağa çek de incele o zaman!!
-müsait bir yerde durur musunuz?
-efendim?
-müsait bir yerde durur musunuz lütfen?
-efendim?
-saati soracak değilim heralde durun diyorum artık!!
30-35 yaşları arası bir abla, ön kapıdan****giriş yapar yapmaz şöföre bağırmaya başlar:
- ne yaptığını sanıyosun sen ya! ben otobüse binerken nasıl hareket edersin sen! canıma mı kastın var?
şöför, sesini çıkaramaz... haksız tabi... kadın ise devam eder:
- hadi insan canına değer vermiyorsunuz, ceza almaktan da mı korkmuyosunuz? şikayet etmeyi arıyosun sen şimdi... yasalardan, kanunlardan da mı çekinmiyorsunuz kardeşim!
benim arkamda kalan koltukta oturan kızlar, aralarında konuşmaya başlar:
k1: yasa mı? ne yasası! yasa ne arar la türkiyede!
k2: kanun diyo ya (tıslayarak gülmektedir) hangi ülkede sanıyo acaba kendini?
anne kız otobuse biner. malum çok sıkışıktır içerisi. anne ön kapıdan kızı arka kapıdan biner otobüse. biraz yol alınır. şoför bağırır yerinden,
- parasını vermeyen var mı?
anne kızından önce davranır hem kızının hemde kendisinin parasını verir.ardındanarkadaki kızına bağırır.
-kızım ben önden verdim. senin arkadan vermene gerek yok.
Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:
- Şoför bey mübarek bi yerde i...nebilir miyim?
- Şu ilerdeki caminin önünde bırakayım teyze seni...
...Oğlum bu Eminönü'nden geçer mi?
- Yok teyze biz Taksim'e çıkıyoruz.
- Hah tamam oğlum siz gidin ben gelmeyeceğim.
Arkadaki aksi teyze öndeki uzun saçlı delikanlıya seslenir:
- Kızım şurdan bir kişi uzatır mısın?
- Ben kız değilim!
- Amaaaan ne bileyim kız mısın dul musun, uzat işte.
Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum. Sigaramın kalmadığı
aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi.
Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp,
- Bir Monte Carlo' dedim! Adam birkaç saniye yüzüme bakıp:
- Abi bu Bakırköy'e gider' diye cevap verdi! işte o an benim ve
şoförün bittiği andı.
- Mükemmel bir yerde inebilir miyim?
Yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuşdakilerle birlikte
güler söylediğine şoför kadını indirirken:
- Buyrun size layık değil ama!
Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sür çer:
- Müsait bi yerde iner misiniz?
Şoför:
- Niye sen mi kullancan???
Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle Taksim'e doğru gidiyoruz. Adamın biri
Beşiktaş dolaylarında gayet aceleci bir tavırla:
- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?
Bizim şoför olaya hakim:
- Tabi abi ayıp ettin. Al götür senden kıymetli mi...
istanbul'dayiz... Dolmuşa bindik, dolmuş doldu,tam kalkıcak, elemanın
biri açtı kapıyı. içerde tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4
... Eleman hala bir umut sordu:
- Kaptan, yer var mı?
Şoför de arkasını dönüp cevap verdi:
- Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım...
Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareke t etmek üzereydi. Tam o anda
kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse
bindi.Birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı. Çocuklardan biri şoföre
parayı uzattı:
- Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?
antalyanın müthiş sıcağında otobüse binilcektir. otobüse binilir ve şoförden beklenmedik soru gelir" abim sen öğrencimisin, talebemisin? " sıcak beynini sulandırdı herhalde diye düşünürken adamın sabah altıda kalktığını duydum ve adama gerçekten acıdım.
dolmuş hınca hınç doludur..
dolmuşçunun galatasaraylı arkadaşları da içerdedir..
dolmuşçu bir anda arkayı cimbomlayalım der..
millet kopar..
cimbomlular kızarır.
ilk durakta yer kapma hırsı ile bindiğim dolmuşta, yaşlılara yer verme adetim yüzünden ayakta kalmışımdır. Akabinde KAPTAN yoldaki trafik levhalarına bile potansiyel müşteri muamelesi yaparak her gördüğü karaltının yanında yavaşlamaktadır. Kaptanın üstün çabası ile dolmuştaki insan sayısı benim matematiğimin saymaya yetmeyeceği seviyelere gelmiştir. Kaptanın sezgileri onu dolmuşta bir iki milimetrelik boşluk kaldığına inandırmıştır ve yine birilerini almak için kenarda durduğumuz sırada istemsizce dudaklarımdan şu cümle çıkar:
-Kaptan, nefes alacak boşluk bıraksaydın az, biraz.
Benim fitili ateşlemem ile dolmuştakiler de söylenmeye başlamıştı.içlerinden birisi:
-Kardeşim bu kadar insana niye tavuk muamelesi yapıyorsun.
diyince kızan şöför:
-Biz sizin yaşınızdayken dolmuş kalabalık olsa da öndekine dayasak diye bakıyorduk, ne kadar şanslısınız işte..
diyerek hepimizi dumur bir vaziyete sokmuştu...
