lise yıllarımda sınava geç kalacağım korkusuyla ayakkabılarımı giymeyi unutup terliklerle okulun yarı yoluna kadar gittiğim olmuştu.Bisikletle gittiğim için fark edilmeside zaman alıyor terliklerin.
bir gün ablamdam zımba almak üzere kendi odamdan ablamın odasına doğru yola çıktım. odamın kapısına gelip kendi kapımı içerden çalmam dalgınlıkların en güzeliydi.
sigaramı yakmışım paşa paşa yürüyorum. akşam saatleri böyle. Koskoca lambanın direğini göremedim ya la... Sonrası malum son anda bir çalım, az kalsın direkten dönüp avuta çıkıyordum.
bir keresinde de kahve yapmak için ocağa su koyup uyuya kaldıktan sonra duman kokusuyla uyanmışlığım var.
kafanızı bir kere valeybol filesinin direğine bir kez de elektrik direğine vurmak üstelik yalnız değilsinizdir. Annene selam söyle diyen yengeye amin demek de cabası. Sevgiler sana seyahatteki uçuk beynim.
evin tozunu almak için akvaryumun fişini çekip makinenin fişini taktım. akvaryumun fişini geri takmak 6 gün sonra aklıma geldi. 1 balığım ölmese belki yine aklıma gelmezdi.
çaydanlıktan çay bardağına kaynar su dolduruyorum. ancak su, bardağı tam doldurmaya yetmeyecek gibi geldi o yüzden bardak yerine çaydanlığın içine bakıyorum. sonuç olarak su, bardağı tam olarak doldurdu. bununla da yetinmeyip taştı ve masadan da ayağıma döküldü. acı bir tecrübe.
telefona dalıp önümdeki direği görmemek. hatta direğe kafayı gömdükten sonra bile onu farketmeyim ya ben niye ilerleyemiyorum bu çarptığım şarj aleti mi acaba diye düşünmek. sebebini hala düşünüyorum.
dışarıdan yeni gelinmiştir, anahtarla kapı açılır, içeri girilir, el yüz ayak yıkamak için lavaboya gidilir, lavabonun ışığı yanmaktadır, içeride olan, hatun kişi, kayıptır, lavabo da olacağı tahmin edilmemektedir, hatun kişi de ev de hebele yok diye lavabonun kapısını arkadan kitlememiştir, hebele direk lavaboya dalmıştır hem de kapıyı vurmadan, ama dedi ya tahmin etmemiştir diye, neyse evet malum son çıplak bi halde yavru ceylan tedirginliğinde klozete oturmuş hatun bedeni ve, arkadan back vokal ler yükselerek hayvan hayvan it, bu durumda hebele koşarak uzaklaşmıştır oradan.
dükkanda * müşteriyle ilgilenirken, içeriye dayımın oğlu geldi ve selamın aleyküm dedi. o anda müşteride bişeyler sorunca, müşteriye dönüp aleyküm selam dedim, sonra dayı oğluna döndüm soruyu cevapladım. yanlış kişilere yanlış şeyleri söylemiştim. birden yaptığım salaklığa gülmeye başladım allahtan müşteri anlayışlı çıktı oda tebessüm etti. hayır nasıl böyle bir şey yaptım hala inanamıyorum. *
hatun kişi ile restaurant'a gidilmiştir. karınlar doyurulup mekandan ayrılınır. böyle 8 - 10 adım attıktan sonra işletme sahibi gelir, hede cim hesabı ödemeyi unuttun galiba der. allah tan mekan sahibi tanıdık ta yanlış anlaşılma olmamıştır. ''hocam sonra hallederiz deyip uzaklaşılmıştır'' hayır problem ödemek değil, bu durum da, hatunun yanın da para çıkarmak problemdir, esasen unutulmuş hesaptır. hatun kişi aklı baştan almışsa ondandır. *
annemin kemal paşa tatlısı istemesi üzerine markete çıkmıştım.
markete gidip görevliye hacı murat tatlısı ne tarafta acaba diye bağırmıştım.
görevli de 135. reyonda efendim demiş ver yardırmıştı.