bugün

Polonya'nın başı belada albümünden dolu kadehi ters tut şarkısı. Albüm kapağı bana Chuck palahniuk kitaplarını çağrıştırıyor.
Sözler:
Ananas gibi, ahududu gibi. Ama daha çok avokado gibi tabi.
Bunu ben bilirim, bir de benim gibileri. inan ki, inan ki...

Denedin bizi ruhumun ikizi. Sandım aynı parmaklarımızın izi.
Seni gördüğümde vurdu bir kalp krizi, inan ki, inan ki...

Yaramaz kedi, yok ki tabi dili. Nasıl söyler ki sana olanı biteni?
Yokluğunda kaldım ben bir kemik, bir deri. inan ki, inan ki...

Zor, çok zor.

Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun.
Bana ihtiyacın olursa, sarıl ona elbet unutursun.
Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun.
Bana ihtiyacın olursa, sarıl ona elbet unutursun.

Dediler "Seni sordu yine biri, kalbi masmavi denizler gibi"
Bunu duyduğumda ben öldüm bir nevi, inan ki, inan ki...

Sıcacık teni, kıvrımlı beli. Nasıl unuturum ki boynundaki o beni?
Bunlar yine başımı döndürmemeli. Ah zor ki, inan ki...

Dönemem geri. Olmalıyım deli, girmişse kalbine bambaşka biri.
Hatırımda gittiğin gün dün gibi. inan ki, inan ki...

Zor, çok zor...

Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun.
Bana ihtiyacın olursa, sarıl ona elbet unutursun.
Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun.
Bana ihtiyacın olursa, sarıl ona elbet unutursun.
- gece -

ankaradan istanbula giden bir otobüsteyim. geçen hafta sevdiğim bir arkadaşımın önerdiği bir kadıköy grubunun şarkısını dinliyorum. yapma n'olursun. 6 saatlik yolun 3 saatini uykuya 3 saatini bu şarkıya ayırmışım.

ilk dinlediğimde basit hatta ucuz gelmişti halbuki. şimdi neden bu kadar bağladı beni bilmiyorum.

- sabah -

kadıköy... herhalde türkiye'nin en sevdiğim yeridir. evet belki bu sabah çok kısa kalıcam burada ama iki gün sonra geri gelecek olmanın rahatlığı var üzerimde. Bir gün temelli de kalıcam burada inanıyorum.

- Öğlen -

Kadıköyden ankaraya dönüş yolundayım. Tuhaf, gereksiz, saçmasapan bir hüzün. Kulağımda "yapma nolursun". Belki 200. Dinlemem oluyor bu.

Çok basit, çok dağınık. Cümleler ilişiksiz gözüküyor birbirine ama aslında hepsi birleşince, her başlayıp biten ilişkiyi özetliyor. Beni çeken ne diye düşünüyordum bu şarkıda. Sanırım buldum: Aklıma herkesi, her ilişkiyi getirmesi. Spesifik olarak birini özletmiyor. Öyle ki sevgiliyi, tüm eski sevgilileri, onların yeni sevgililerini ve eski sevgililerini, sevgilinin eski ve gelecek sevgililerini, arkadaşların sevgililerini, onların eski ve gelecek sevgililerini... Gerçekten de herkesi hatırlatıyor bana. Her dinlememde başka bir hikayeye gidiyorum lanet şarkıda.

Haftaya döneyim de kadıköy'de bi bulup canlı dinleyeyim şu çocukları.
dilime dolanmış tatlı bir şarkı.

yapma, n'olursun.
bırak o yerimi doldursun...
Gün olur devran döner unutulursun
Hâlâ susuyorsun bir adım atmıyorsun
Beni seviyorsun bunu biliyorsun hiç yorma

Yorma beni har vurup harman savurup durma
Beni olmadığım bir adam yerine koyma yapma..
Derdim büyük dermanım yok hiç sorma.
Canımı acıtıyorsun , herkes bize bakıyor.
dolu kadehi ters tut’un en iyi parçalarından biri. diğeri için:

(bkz: ilan-ı aşk manifestosu)
Normalde bu tarz gay/tumbirik grup ve şarkılarına her zaman ön yargıyla yaklaşırım. Bu gruba hala öyle yaklaşıyorum ama zamanında bu şarkıya karşı oluşmuş ön yargılarım bir kaç gündür kırılmış bulunmakta. Her ne kadar girişinde "ananas, avokado, armut, muz" meyve kokteylini duyunca kendimi yoğun derecede ahmet kaya dinleyen ülkücü gibi hissetsem de sesimi çıkartmıyorum. Basit ama Güzel şarkı. Sözler falan. Neys..
Bırak o yerimi doldursun.
Sanırım çoktan doldurdu bile...
tecavüze karşı konulma cümlesidir.
güncel Önemli Başlıklar