örn.1:
1 liralık hesap makinesiyle ticaret hesaplamalarını yapan bir adam düşünün; hesaplamaları gayet doğru ve kolaylaşmış bir vaziyette.
aynı zamanda pratik.
1 liralık hesap makinesi; 10 lar basamağı 100 ler basamağı 1000 ler basamağı 10.000 ler basamağı gibi çok haneli rakamları anında bölüyor, çarpıyor, topluyor ve çıkarıyor.
1 liralık bu makina ondan bu konuda çok üstün görünüyor ve hayatının etkin rol oynayan faktörlerinden..
örn.2:
şimdi bir adam daha düşünün ve karşısında; bilinçli kuantum işlemcilere sahip, düşünebilen yeni nesil teknolojiyle yoğrulmuş mekanik bir organizma var.
bu adamın hayatında ne gibi değişiklikler onu bekliyor olabilir?
1. örnekte adamın elindeki 1 liralık hesap makinesi hesapta adamdan daha üstündü ve bu, adamın hayatında gayet işe yarıyordu.
2. örnekteki adamınsa konu ile alakası yok çünkü ilk kez böyle bir şeyle karşılaştı.
muhtemelen karşısındaki onu bir tehdit olarak algıladı ve tehdit ortadan kaldırıldı.
Eğer bir gün istenen düzeye getirilebilirse, en çok hukuk alanında işe yarayacaktır.
Evet gerçek adalet yapay zekayla kendine zemin bulabilecektir.
Düşünsenize tamamen yapay zekadan ibaret bir savcı...
Suç işlendiği andan itibaren kişi ya da kurumları takibe alıp delilleri temin edince kamu adına davayı açıyor! Ve yapay zeka olduğu için de tamamen bağımsız ve kusursuz objektif.
yaşamın her alanına entegre edilebilecek bilgisayar sistem yada robotun zeki canlılara benzer bir şekilde yerine getirme kabiliyeti diyebiliriz. bana kalırsa bu keşifde tıpkı diğer keşifler gibi insanoğlu tarafından kötüye kullanılacağından hiçbir şüphem yok. ayrıca bu sistem kanatimce ucan araba icatınada zemin hazırlayacaktır.
Geçtiğimiz günlerde Stanford Üniversitesi’nden bilim insanları, bir bireyin 5 tane resminin analizinden cinsel yönelimini(!) %90 bilen yapay zeka geliştirmişti…
insanın aklına şu sorular geliyor!
1- Günlük yaşamımızın artık içinde olan otonom araçlarla ilgili çok klasik ve tartışılan bir soru var; Araç, kaçınılmaz bir kaza durumunda iki insandan birini tercih etmek zorunda kalsa (genç-yaşlı/ daha çok/az sakat kalma olasılığı olan vs.) nasıl karar verecek?
2- Yeni iPhone'ların yüz tanıma özelliği bağlamında bu ara tüm dünya, bireylerin bu şekilde çok rahat profillenebileceğini konuşuyor. Yani; birinin güncel Instagram resimlerinden suçlu mu, depresif mi vb. konuların keşfi yapılabilir mi? Ötesinde MOBESE kameraları ile bunu sürekli yapma şansının bulunması.
Yapay zekanın hem çok iyi ve hem de çok yanlış yönlere doğru hızla gittiği bir zaman yaşıyoruz…
insan, ortaya cikardigindan cok daha fazla potansiyele sahip bir varlik. Fakat islem kapasitesi, hafizasi ve omru sinirlandirilmis. Yapay zekadan once, kimya uzerinden hormonal tetiklemelerle insan potansiyelini artirmak dusunulmustu. hatta bugun bile devam eden muptezelizm gibi bir akim, koskoca bir kulliyat da yaratildi. Antik cagdan beri bu sinirlamaya karsi cozum olarak, madem yeterince vaktim ve kapasitem yok bari olumsuz olayim, bir yolunu bulup sonsuza kadar yasayayim anlayisi gelisti. Adaklar adandi, ritueller gelistiyse de dunya suleymana bile kalmadi. Super akilli ya da daha dogrusu potansiyele yakin birileri gelip bir duzeni ya da bir ogretiyi kabul ettirse bile yasamini yitirdikten sonra gelisim ona oranla ya yavasladi ya da geri gitti. Bu yuzden cogu, olumunden sonra yillar gecse de kederle anildi.
Yapay zeka, insanin sinirlarini yikma girisiminin geldigi son nokta suan itibariyle. Bizim de ne kadar organik oldugumuz, simülasyon argümanı uzerinden tartisilabilir ama insanin asla gelecegini yapay bir zekaya teslim etmek gibi bir dusuncesi olamaz. Olamaz da, insanin onundeki o tum sinirlari kendi bunyesinde yikmis bir zeka insana ne dusundugunu sorar mi? Ya da akillisin ufaklik dur ben senin o onulmaz dertlerine bir care bakayim der mi? Ne kadar akilli olursa olsun, evrende ve matematikte sonsuzluk denen cok bariz bir gercek varken coook cooook coooook gelismis bir yapay zeka da hesaplama yaparken pek cok konuda yetersiz kalip belki de cokecektir. Yillar yillar sonra dondurucuda sakladigi super akilli birkac insanla mutualizm gelistirebilir belki.
Psikolog, sosyolog hatta teologlarin da bu konudaki yorumlarini ben merak ederim. Onlenemez bir iletisim agina erisebilirse, insanin aslinda biz onlari cozduk saniyoruz ya sen uzay konularina falan bak yapay abi diyecegi konulari gozardi edip mevcut tum ekonomik, sosyal, kulturel duzenleri altust ederek kendi imparatorlugunu da kurabilir bu abi. Bilimsel deneylerden ogrendigimiz bir sey varsa o da insan hatayi hic ummagi yerden yapar ve risk varsa o gote girer.
Bu yollar alindiktan sonra ve alinacakken artik kimse ya biz bu isten vazgecelim abi diyemez. Gerekirse terorist faliyetler uzerinden calismalar yurur. Gok tasi carpip da yok olacagimiza bari boyle yok olalim olacaksak, heyecanli olur herhalde.
Ya da kutsal metinlerde de vaad edildigi gibi, kafasi calisan insanlari digerlerinden ayirip onlara bir cennet olusturup digerlerini de gen havuzu yaratmak icin parca pincik eder belki ve kehanet tamamlanir. Sonumuz hayrolsun ne diyelim sen koru yarepbim.
yapay zeka sayesinde en yeni test olarak "bakın bakalım yapay zeka(robotlar) şu an yaptığınız işi elinizden alacak mı?" tadında testler peyda oldu. Yapay zekanın neler yapacağını tam olarak anlayamayacağımız bu dünya bize büyük sürprizler hazırlıyor. O yüzden de bırakın testleri ve değişen dünyaya kenardan şaşkınlıkla bakmak yerine merkezine yaklaşın!
yapay zeka şu anda üretilmiş olan bütün robotların kullandığı bir veritabanıdır. hiç bir yapay zeka öğrenmeyi öğrenmeyi bilmez. ancak araştırdığım kadarıyla bir grup insan bunu yapmayı başarmış. yani bir bebek gibi doğup her şeyi kendi kendine öğrenecek seviyeye getirmeyi başarmışlar. umarım adı asuman olur :D
(bkz: westworld) dizisinin ana temasını oluşturan şey.
yapay zeka eğer ki insanları mutlu etmek için yapılacaksa taklit yoksa onlardada karar ve özgür irade taninacaksa bilinç sahibi olmaları lazım. lakin bu bilinç bizi bir yapay zeka ayaklanmasına kadar götürür.
Beyaz Saray Yapay Zeka Raporu;
Otomasyonun olumsuz etkileri, en fazla düşük maaşlı işleri vuracak. Yapay zekâ kaynaklı otomasyonun, eğitimli ve eğitimsiz çalışanlar arasındaki maaş farkını bir uçurum haline getirerek ekonomik eşitsizliği arttırma riski de var
Japonya sürücüsüz arabaları, hastalık teşhislerini ve robotik bilimini daha ileri seviyeye taşımak için dünyanın en hızlı süperbilgisayarını üretmeyi planlıyor.
Elektronik donanım alanında liderliği Güney Kore ve Çin’e kaptıran Japonya, Ekonomi, Ticaret ve Endüstri Bakanlığı’nın bu proje için ayırdığı 19,5 milyar Japon Yeni (yaklaşık 595 milyon TL) ödenek ile sektördeki eski yerine dönmeye hazırlanıyor. Süper bilgisayarın mühendisleri 130 petaflop (Yani, saniyede 130 katrilyon adet işlem) seviyesine ulaşmayı hedefliyor. En erken önümüzdeki sene tamamlanması planlanan cihazın Çin’in 93 petaflop kapasiteli süperbilgisayarı Sunway Tahulight’ı geçmesi de hedefler arasında. Süper hesaplama ile Japonya, yapay zekada insan beynine benzer yapay sinir ağları ile algoritmaların çalıştığı ‘Derin Öğrenme‘ (Deep Learning) yöntemini daha da geliştirmeyi, bilgisayarlarda veri analizini ve yeni işlem uygulamalarını geliştirmeyi de amaçlıyor.
Beyaz Saray Yapay Zeka Raporu;
Otomasyonun olumsuz etkileri, en fazla düşük maaşlı işleri vuracak. Yapay zekâ kaynaklı otomasyonun, eğitimli ve eğitimsiz çalışanlar arasındaki maaş farkını bir uçurum haline getirerek ekonomik eşitsizliği arttırma riski de var.
Son araştırmalarıma göre yakın zamanda tanışacağımız dostlarımız. Aslında bu kadar hızlı bir gelişme insanoğlunun gerçekten ne kadar muhteşem bir zekaya sahip olduğunun göstergesi. Tüm bilim adamlarının söylediklerini okumaya vaktim olmadı lakin bilim dünyasındaki yapay zeka ile ilgili verilen tarihler 2040-2070 yılı aralarını kapsıyor. Bu devrim niteliğinde bir buluşun kıyısında olduğumuz manasına gelmekte. Özellikle yapay zeka araştırmalarında en çarpıcı yorumu Stephan Hawking yapıyor, insanoğlunun dikkatli olması gerektiğini ısrarla vurguluyor bende katılıyorum lakin ben bu görüşü bir ileri taşımak istiyorum. Yapay zeka keşfedildiğinde insanoğlu zekasıyla bir eşitlik yaşanabilir ama daha sonrası yani yapay zeka bizim zekamızı geçtiğinde ben insanoğlunun onu anlamayı bırakın kavrayabilecek seviyeye bile geleceğinden şüpheliyim. Bizi bir matrıx içine hapsedebilir, bizi yok edebilir veya bizi inanılmaz derecede geliştirebilir ama biz hiç bir şeyin farkında olcağımızı sanmıyorum. Bizim bir hayvanı kolay bir şekilde yakalayıp kafese koyma gücümüz akıl sayesinde elimizde mevcut, bizi de bir kafese hapsetmek gelişmiş bir yapay zeka için zor olacağını sanmıyorum.
en düşük seviyedeki insan zekasına eş değer kabul edilebilmesi için günümüzde kullanılan turing testini başarıyla geçebilmesi gereken tasarımdır. bunun için yine günümüz teknolojisinin tüm olanakları kullanılmaktadır fakat bu çalışmalar bir yapay zeka tasarımına bilinç kazandırmada oldukça yetersiz kalıyor. bir robotu istediğiniz kadar fiziksel anlamda insana benzetmeye çalışın eğer o şey bilinçli değilse çalışmalarınızın bir değeri kalmıyor.
bilinç kıstası genellikle turing testi ile ölçülür fakat bazı kişiler insan eliyle yaratılacak bir yapay zekanın hiçbir şekilde bilinç kazanamayacağını ileri sürer. bu konudaki en önemli argümanlardan birisi de çin odası deneyidir.
yapay zekanın yalnızca deneyimleme yoluyla yaratılabileceği konusu da fazlasıyla tartışılmakta. örneğin yapay zekayı mary'nin odası deneyi ile ilişkilendirdiğimizde bilincimizin ölmeden önce bir makineye aktarılıp hayatımıza bu şekilde devam etmemiz sonucu yapay bilinci kendi ellerimizle kendimizden bağımsız şekilde yaratmak yerine yapay bilincin kendisi olmamız bu konuda yaşayacağımız olası gelişmelerden biri olabilir. bu durumda insanların zihninin aktarılacağı makinelerin kuantum bilgisayarları dediğimiz yapılar olması kaçınılmaz çünkü klasik 1 ve 0 mantığıyla çalışan herhangi bir yapının yapay bilinç ile hiçbir zaman ve hiçbir şekilde ilişkilendirilemeyeceği aşikar. isterseniz evren büyüklüğünde bir bilgisayar yaratın yine de bu mümkün olmayacaktır. yapay bilinç konusunda bana en mantıklı gelen gelecek bu. bu deneyimin kaçınılmaz sonuçlarından biri ise biraz ürkütücü gelse de üç boyutlu gerçeklikten tamamen silinmek, diğer bir deyişle ölmek olabilir.
yapay bilinç yaratma çalışmaları bir şekilde başarıya ulaştığı taktirde türümüzün sonlanacağına kesin gözüyle bakabiliriz. şimdilik mümkün olup olmadığını bilmediğimiz bir şey hakkında yalnızca merak dürtüsüyle hareket edip bunun gerçekten de mümkün olduğu sonucuyla karşılaşmak insanoğlu için trajik keşiflerden ilki ve aynı zamanda da sonu haline gelebilir. insan gibi düşünebilen bir yapay zekanın insan gibi kötülükler yapabileceği hususunda şüpheye düşmek fazlasıyla iyimser olmak olur.
özetle şimdilik insan seviyesinde yapay zekanın mümkün olup olmadığını bilmediğimiz için bir çocuğun elindeki bir oyuncakla oynaması gibi bu konuda araştırmalarda bulunmaya devam ediyoruz.