Böyle sanki her tarafıma kanca takılmış, bir o taraftan bir bu tarafdan bi ordan bi şurdan aynı anda çekiyorlar beni.
Ben de ortada direnmeden duruyorum, ama bir tarafa gidemiyorum hiç.
Aha böyle bir şey.
ben bu yalnızlık konusunda müebbet yedim galiba. gönül işleri değil, kime sarılsam bi şekilde uzaklaştırıyor hayat. arkadaşlarım, kardeşim.. belki de bende bir başka ben keşfedebilmem için böyle olması gerekiyordur. ama biliyorum ben bi beş sene sonra da evimde otururken bir akşam kursa falan mı gitsem diye düşünüyor olurum.
anlaşamıyorum insanlarla. hiç çaktırmıyorum ama. ve evet sorun bende.
bizde sakat çok.. sakat çok abi sakat.. diye muhabbete katılmaya çalışan adam gibiyim.. etrafımda bir sürü insan, olay ve muhabbet dönmekte ama ne beni duyan var, ne gören.. olsun.. yine de
Mutsuzluğumu, yitirmişliğimi cümlelere dökecek cesareti bana veren biriyle karşılaşmadım. Genelde iç sesim "boş ver buna da anlatma, anlamaz; anlasa da bunu kötüye kullanır" diyor. içimizde kalanların çokluğu oranında yalnız değil miyiz zaten?