bağımlılık halini alır biyerden sonra..hayatına birini dahil edemezsin,edersin ama anlamazlar..arada kabuğuna çekilmek istersin,kendini dinlemek istersin,kitaplarınla başbaşa olmak istersin ama anlamazlar..zaten sende umursamazsın,yalnızlık sevgilin olmuştur artık..o kadına tercih edersin kendini,tamamen kendi isteklerine göre dizayn ettiğin,içeri renk sokmadığın siyah beyaz daireni sevgilinin önünde tutarsın,o daha değerlidir çünkü..aile ziyaretleri de öyledir,kısa olanı makbuldür hep..seni yargılayacak kimse olmaz,insanlarla aranda bi duvar olur,hayatında birçok insan olur ama o son duvarı yıkmazsın hiçbir zaman,yıkamazsın..insanlar mutsuz olduğunu,veya çok ukala olduğunu düşünür ama onları da umursamazsın,kendini bilmen yeterlidir çünkü..toplumsal normlar umrunda değildir,benliğindir önemli olan..
''yalnızlığın dezavantajlarından birisi vardır ki, bilincine varılması ötekiler kadar kolay olmaz. bu dezavantaj; sürekli evde kalmak yüzünden, dış etkilere karşı çok duyarlılaşan bedenimizin en küçük bir hava akımında bile hasta olmasıdır. sürekli köşeye çekilmişlik yüzünden ruhsal durumumuz öyle duyarlı olur ki, en önemsiz olaylar, sözcükler ve hatta salt tavırlar yüzünden huzursuz olur, hastalanır ya da inciniriz. oysa sürekli kalabalığın içinde kalan biri, bunları dikkate almaz bile.''
sigara gibidir hani üşüyünce ağlamak isteyince bağırmak etrafı yok etmek isteyince özlenir yada harbi tiryakiyseniz istenir sigara gibi eğer sigaranız bittiyse dostlarınızı ararsınız en sevdiğinizi yalnızlığı yaşayabileceğiniz kimsesizliğinize kimse olan hiç kimseyi bulunca işte o anda cennetten bir bahçe hediye edilmiştir size.
Benim en kötü alışkanlıklarımdan bir tanesi ama sırf yalnız kalmamak için öyle insanlara dertlerimi anlattım hayatıma soktum hatalar yaptım. Bazı insanları hayatımdan çıkardım sonuç ne peki yine kaldım bir gece şu bilgisayarın başında yalnız bir başıma ben sevmiyorum istemiyorum dedikçe yalnızlık bana daha çok bağlanıyor öyle ki hayatınızdan çıkaramadığınız kötü bir dost gibi.
--spoiler--
yalnızlığa mı alışılır yoksa
yalnızlık mıdır bizi kendine alıştıran
çaresizlik mi sever yalnızlığı yoksa
yalnızlık mı bırakmaz çaresizliğin yakasını
hayat seçtiğinde hangi sahneyi oynayacağımızı
yalnızlık her daim bekler perdenin ardında
perdenin önünde hangi seçimi yapacağımızı
kimi yalnızlığı seçer, kimiyse seçmez
ancak yalnızlık her daim bekler perdenin ardında
sabırla ve usulca, oyunun biteceği anı.
--spoiler--
sevgilim varken bile yanlız olmayı isterdim , evde kalmayı buluşmamayı. ne kadar özlesem de yanlız kalmak isterdim,yakın arkadaşlarım hep dışarda olsalar ve beni çağırsalar bile hep yanlız olmayı tercih ediyorum . neden acaba. şöyle bi düşününce garip gelmiyor değil.
yalnızlığa alışmak sıkıntı değil hatta içinde bulunduğumuz dünyayı göz önüne alacak olursak temiz kalmanın en güzel yoludur.sıkıntı biriyle yalnız kalamamak.
Nasıl alışılıyor allaseniz?
Yalnızken halimizin daha mutlu, daha cazip olduğunu sandıktan sonrası hep aynı döngü. kendi kuyruğunu yerken kabuk değiştiren yılan gibi bir şey resmen yalnızlık.