alışmıyor, alışamıyor insan sadece kendini alıştığına kandırıyor. 1,5 yılımı başka bir şehirde yapayalnız ailemden, dostlarımdan uzakta geçirdim. dağın eteğinde 7 odalı bomboş bir villanın 1 odasında yaşadım tek başıma. alışamıyor insan. evet yaşıyorsun ama boşlukta, bir başına. kafanın içindeki düşünceleri dinlemek için en güzel zaman da budur aslında. sevdiklerinin değerini, öfke yüzünden küstüklerinle olan dostluğunu, pişmanlıklarını ölçüp tartmada sana yardımcı olabilir yalnızlık. benim çok işime yaramıştı.
ciddi anlamda büyük sorundur. artık kalabalık içinde olmaktan bile sıkılmaya başlarsınız. evde tek başıma olayım, bilgisayardan müzik dinleyeyim, uzanayım, oturayım ya da film izleyeyim diye düşünmekten kendinizi alamazsınız. akşamları arkadaşlarınızla görüştüğünüzde; "napayım evde bizimkilerle oturduk, t.v. izliyorum" demesi bile sizi aile ile birlikte oturup t.v izleme eyleminin çok sıkıcı birşey olduğunu düşündürür.
Eskiden kardeşlerinle kavga ederken, keşke yalnız bir evde yaşasam derken, aradan 10- 15 yıl sonra, kendi evinde şöminenin karşısında bunları düşünmek, bunları düşünürken gözlerinden birkaç damla yaşın süzülmesidir yalnızlığa alışmak.