paylaşılan fakat paylaşıldığı an yokolan durum. insan yalnızken hissettiklerini hiçbir zaman hissetmez, hissedemez. özel bir andır aslında yalnızlık. çok farklı gözlerle bakar insan etrafına.
kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdesin
yol olsan kimse geçmez
su olsan kimse içmez
el adamı ne anlar senden
çıkarsın bir dağ başına
yol olsan kimse geçmez
bir ağaç bulursun
su olsan kimse içmez
tellersin pullarsın gelin eylersin
bir de köpürmüş gelen o bulutları görürsün
başka ne gelir elden
her insana göre değişiklik gösteren kavram. kimisi korkar ve önüne gelenle arkadaş olur, her insanın yalnız olduğunu bile bile. kimisi de yalnızlığıyla konuşup duygu çöpünü boşaltır, kendini yeniler ve kendi olarak devam eder, yalnızlığını paylaşacağı birilerinin çıkacağının bilincinde. özdemir asaf' a göre paylaşılmayandır, marquez' e göre yüz yıl yaşanılanı vardır. bilge insan, yalnız kalmaktan korkmaz, bilir ki yalnızlığın önüne çıkardığı tüm sıkıntıların ardında, olgunluk yatar. olgunluktur ki çok az rastlanandır ve az insanda öz vardır. gandhi' ye kulak vermeli ve kitleleri peşinde sürüklemektense, beraber yalnız kalacağı farklılığı aramalıdır insan.
yalnızlık allah'a mahsus derler ya doğrudur bu ifade bence. bence o tek ve ondan başka hiçbirşey yok zaten. bunu anlatmakta zorlanıyorum aslında. demek istediğim odur ki, her'şey onun sonsuz varlık boyutu içinde ondan geldi ve ona gidiyor. elindeki kalem, yağan yağmur, içtiğin kahve, sevgilin, yıldızlar, gezegenler,iyilik, kötülük ve sen. sen o'sun aslında. sen ve senden gayrisi onun farklı bir şekilde zuhur etmiş hali. aklına gelen her'şey ve tabi ki aklın ondan ibaret. o herşey ve herşey tek. ikinin olmadığı yerde yalnızlığın olmaması mümkün mü?
ikinin olduğu yerde en çok hissedilen. bütünden kopmuş serseri bir göktaşı gibi yörüngesiz, başıboş dolaşırken renksiz boşlukta buz kesersin. biri sana dokunsa kuru buza yapışır gibi üstünde kalır bir parçası.
ne kendine faydan dokunur, ne kimseye yaşama sevinci verirsin. aslına rücu etme hayaliyle öyle boşlukta gezersin. bir atmosfere dimdik dalmak, sürtünmenin ısısıyla alev almak belki ısıtır. ısıtmasa da yanar, tükenir en azından aslına rücu edersin. (umalım öyle olsun)
uzun sürmesi çok tehlikelidir. nitekim alışkanlık yaparsa kolay kolay kurtulamazsınız ve yalnızlığı özlemeye başlarsınız. tekrar yalnız kalınca " niye yalnızım ..." diye saaçmalamaya başlarsınız ki bu durum hiç de içaçıcı değil.