yalnızlık

entry9503 galeri519
    9175.
  1. Şu an ölsen kaç gün sonra ya da kaç saat sonra bir başkasının haberi olur? işte bu sorunun cevabı yalnızlık seviyenizi ortaya koyar.
    3 ...
  2. 9176.
  3. En çok fiziksel engellilerin anladığı duygu.
    0 ...
  4. 9177.
  5. Elalemin dengesizlikleriye uğraşmaktansa tercih ettiğim yaşam tarzım.
    0 ...
  6. 9178.
  7. korkusuz, pazarlıksız, hür bir profil canlanır bende. var ettiklerimizi yok saydığımız an, merhaba yalnızlık.
    0 ...
  8. 9179.
  9. Çok uzun süreli olmadıkça ara ara kendinle kalıp düşünebildiğin yalnızlık faydalıdır diye düşünüyorum. insanların söyledikleri bir yana sen ne hissediyorsun, ne düşünüyorsun ve ne istiyorsun bunlar daha önemli.
    2 ...
  10. 9180.
  11. bilmediğim bir dilde söylenmiş şarkının arkadaşlık ettiği durumum. ne memnun ne de şikayetçiyim fakat çok alışığım.

    https://youtu.be/d2SNX3bfYKw
    5 ...
  12. 9181.
  13. "Yalnızlığa alış ki Büyük Yalnız'a dost olasın" demiş bir düşünür.
    1 ...
  14. 9182.
  15. Ne üzülüyorum ne de mutluluk hissediyorum. Benim için arafta kalmaktır yalnızlık. Insanlardan bir şey beklemedim hiç kimse de benden bir şey beklemedi. Aslında hiçbir şey hissetmiyorum her türlü insan ilişkileri için çünkü duygusal anlam yüklenebilecek eylem yok bana göre bu ilişkilerde Bunun sebebi de kafa yapısı uyuşmazlığı. Belki çevrem değişince kendime uyumlu birini bulurum.
    2 ...
  16. 9183.
  17. Belki de başımıza gelen en güzel şeydir, bilemeyiz.
    0 ...
  18. 9184.
  19. Çok Alışılırsa da çok uzak kalınırsa da acıtır. Kararında olmalıdır hayatta.
    1 ...
  20. 9185.
  21. Babam ağır bir ameliyata girmişti. Annem de yanında, refakatçi olarak kalıyordu. O zamanlar üniversite sınavlarına hazırlanıyorum. Üstüne üstlük ortada bir ölüm kalım durumu var. Kimseye bir şey anlatmıyorum. Pek soran da yok açıkçası. Sadece hocalarım. insan böyle durumlarda hatırlanmak, önemsenmek istiyor. Neyse.

    Kimse de önemsemedi. Borç para alanlar, yanımda dolaşanlar, dalga geçenler, bağıranlar, koşanlar, susanlar... Standart bir lisede olan olaylar oluyor ve ben sadece o an orada bulunuyor gibiydim. Hayattan, akıştan ve olaylardan bağımsızdım.

    Okuldan geldim. Zor bir gündü. Bir elimde test kitabı, diğerinde bir roman, kulağımda teki çalışmayan, diğeri de can çekişen bir kulaklık, gün boyu müzik dinleye dinleye oradan oraya savrulmuştum. Eve girer girmez, çantamı fırlattığım gibi, kitaplarımı alıp ders çalışmaya dershanedeki etüt sınıfına gittim.

    insanlar geliyor, giriyor ve çıkıyordu. Bazen birileri beni soruyor, yanıma oturuyor, gündelik dertlerini anlatıyorlardı. Ben de dinliyor, ayıp olmasın diye tepkiler veriyordum.

    Sonra bir kız geldi. Yeni edindiğim bir arkadaşım... Böyle havalı bir şey. Senin bir şeyin var, dedi. Şaşırdım. O kadar zamandır ilk defa biri benim nasıl olduğumu merak etmişti. Böyle elimi tutuyor, yüzüme bakıyor falan. Çipil çipil. O an gerçekten beni ciddiye aldığını düşündüm. Ne bileyim. O an inandım.

    Sonra bana dışarı çıkmayı teklif etti. Sigara içecekmiş, o arada anlatırsın bana dedi. Hem kimse olmaz. Karanlık. iyi dedim.

    Çıktık dışarı. Hava zehir gibi tabii. Nisan ayı gibi ama ne tam bahar gelmiş, ne de kış gitmiş. Kapının orada durdum. Biraz uzaklaştı. Bir sigara yaktı. Sonra diğerini yaktı. Öyle bekledim. Yanıma geldi. Hadi sınıfa çıkalım dedi. Çıktık. Sonra çantasını toplayıp eve gitti. Hiçbir şey söylemedi. Kapıdan çıkarken de lambayı kapattı.

    Hiçbir zaman tam olamamış, hep yarım kalmıştım. Tüm duygular ve kişiler birer yanılsamaydı hayatımda. Ya da ben onların hayatında öyleydim. Emin olamadım. Moralim çok bozulmuştu.

    Karanlık sınıfta dışarıdan sızan ve duvarda dans eden ışıkları izlerken yalnızlığı düşündüm. Geçmişi. Pilli bebeğin bir şarkısının cızırtılarına taraklı sesimle eşlik ettim. Sonra de kalktım. Sınıfın köşesindeki çöpe kulağımdaki kulaklığı atıp, dershaneden çıktım. Eve kadar uzun bir yol vardı, belki rahatlarım diye şarkı söyleye söyleye eve döndüm.

    Hava iyiden iyiye kararmıştı. Soğuktu da. Sonra bir de yağmur başladı. Mutlu oldum. Ağladığım belli olmayacaktı. içimdeki yalnızlıktan mı, yaşadığım üzüntülerden mi, yoksa üzerime yapışan ıslak soğutan mı titrediğimi düşündüm bir ara.

    Eve girerken, alnıma yapışan saçlarımı geri attım. Burnumu çekip en güzel gülümsememi taktım yüzüme. Büyük babam, halam falan evdeydi. Ben kendimi kötü hissetmeyeyim diye gelmişler.

    Yemeği geç yiyorlardı. iki gündür bir şey yemediği halde tokum dedim. Güleç bir yüzle onlarla çay içtim. Sonra da kendimi yatak odasına kilitleyip sabaha kadar tavanı izledim.

    Galiba ben orada kaldım sözlük. Hala o kadar yalnız hissediyorum kendimi. Bir yerlerde çok büyük bir hata yaptım. Belki de hiç doğmamalıydım.
    2 ...
  22. 9186.
  23. yalnızlık çekilmez bir şey.
    kulak asmayın o yalnızlık güzel şey yeğenim diyenlere.
    o diyenlerin hepsi ortamdan ortama koşturan tipler
    mesaj kutuları her saat başı dolup taşan tipler.
    yalnızlığın ne tür dehşet bir psikolojik zarara neden olacağını bilmeden konuşur.
    ömründe hiç yalnız kalmamış , her gün en az 7 tane arkadaşıyla irtibatta bulunmuş tiplerdir.
    kendileri 5 gün yalnız kalsa hiç bir kişiyle irtibatta kalmazsa kendisini asar.
    kayda almayın yalnızlığı lütuf sayan iradeden yoksun şahsiyetleri.
    2 ...
  24. 9187.
  25. Güzeldir. Kendini dinlemek kendinle kalabilmek iyi gelir insana. Ama bazen karnın aç olsa da bir başına öyle oturup yemek bile yiyemiyorsun. Atıştırmalıklara asıl yalnız kaldıkça alışıyorsun. Sonra çamaşır makinesi dolmuyor. Sallama çay içmeyi bir ilke haline getiriyorsun çünkü demlik çay bitmiyor. Yalnızsın ve mutlusun, buna ben karar verdim diyorsun. Ama öte yandan da bişeyler eksik. insan dengeyi tutturamıyor.
    1 ...
  26. 9188.
  27. "Yalnızlığa alış ki Büyük Yalnız'a dost olasın."

    -Nurettin Topçu-
    0 ...
  28. 9189.
  29. insanin içini kemiren durum.
    kendimi çok yalnız ve terkedilmis hissediyorum be sözlük, canım yanıyor, bu yalnızlığı gidermek için yanlış kişilere, yanlış insanlara yanasmak istemiyorum ama çok üzgünüm. bu durum beni kahrediyor, insanlar çok bencil. hep anca kendilerini düşünsünler.
    niye böyleler. birilerjne ihtiyaç duymaktan nefret ediyorum. neden son zamanlarda birilerinin varlığına ihtiyaç duyar oldum hiç bilmiyorum, doğru kişiler olsa içim yanmaz. kendimi çok ama çok kötü hissediyorum.
    3 ...
  30. 9190.
  31. Benim mesajla bile olsa konuştuğum, günaydın, iyi geceler yazan, bana değer veren veya umursayan biri olmadığı için hayatımda, ben kendimi bu sıfatla tanımlayabilirim gerçek anlamda. Size biraz kendi yaşadığım yalnız insan kavramından bahsetmek istiyorum. Bunu aslında en yüksek olarak geçen sene altı aylık sürede yaşamıştım askere gittiğimde, tüm o kalabalığa rağmen ruh ve karakter olarak hissettiğim en yüksek yalnızlık seviyesi denilebilir o döneme tam olarak. O süre boyunca hayatta hem bedensel hem de ruhsal olarak tek başına mücadele vermenin, tanımadığın değişik değişik, birçoğu kötü ruhlu kimseler arasında yakınlarını, geçmişini, eski yaşamını unutup çoğu zaman umutsuzluğa, sıkıntıya ve karamsarlığa düşmenin ne demek olduğunu o zamanlar anlamıştım. içimin ümitsizliğe kapıldığı, daraldığım zamanları fazlasıyla yaşamış ve yoğun olarak hissetmiştim o altı ay boyunca. Aslında cümlelerle anlatmak zor o duyguları.

    Terhis olup oradan ayrılışım, otogarda tek başıma koca valizlerle dört saat bekleyişim, 16 saat otobüsle yol geldikten sonra eve dönüşümdeki his, çok tuhaf bir duyguydu. O günler geçti evet şimdi evdeyim ama o dönemde hissettiğim olumsuzlukların tesiri epey fazla olmuştu üzerimde; yaşamış olduğum en yoğun yalnızlığı, uykusuzluğu, çaresizliği ve sıkıntıyı o zamanlarda hissetmiştim. düştüğüm o yerde ben nerdeyim burada napıyorum diye düşünürken ilk günler hissettiğim o büyük çöküntü hissine rağmen kendimi alıştırmaya çalıştım bir erkek olarak kendini koyvermek bana yakışmazdı, dik durmam gerekti; içimde fırtınalar koptuğu halde dışarıya hiç renk vermemiştim, hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalıştım hep, en kötü hissettiğim en zorlayıcı zamanlarda bile psikolojimi sağlam tutmak için içimde büyük bir mücadele verdim. dapdar ve on kişilik bir koğuşta tanımadığım o tuhaf insanların içindeyken ve deliler topluluğunu andıran bir bölük ortamında birçoğu bozuk karakterli tuhaf kişiler arasında günlerin nasıl geçeceğini düşünürken yalnızlığı çok ağır ve yoğun biçimde hissetmiş ve dibe vurmuş gibiydim o zamanlar. usta birliğine gittiğimde o hissi ikince kez ve daha yoğun biçimde yaşamıştım, ilk zamanlar gürültüden uyuyamıyordum bile daha çok fazla ayrıntı var ama bunlara değinirsem sayfalar sürecek bir roman olur o nedenle binde bir oranında bahsediyorum. altı ay boyunca birçok defa mobbing türü saygısızlığa denk geldiğim halde isyan etmemek, sinirlenip güç kullanmamak için çok zor tuttum kendimi ama yine de dışarıya hemen hemen hiçbir şey yansıtmadım içimdeki tüm o gerilmelere ve sabrımın sınırını zorlayan şeylere rağmen, daima alttan almaya çalıştım insaniyetimi bozmamak kendime yakışanı yapmak için, bazıları canının yakılmasını gerçekten hak ediyordu buna rağmen ben tüm sabrımı ve tahammül sınırlarımı zorlayarak dayandım kimseye bir şey yapmak istemedim bu yüzden oradaki herkesle mümkün olduğunca mesafeli olmaya ve arayı soğuk tutmaya çalıştım, ciddiye almadım umursamadım ve altı ay sonunda kurtuldum o tımarhane gibi ortamdan. Askerde kötü olanların dışında kendini bilen saygılı, uysal, düzgün ve iyi niyetli kişiler de vardı evet, hepsini aynı kefeye koymuyorum ama karakteri bozuk olan ve insanlıktan çıkmış kişiler çoğunluktaydı.

    Her neyse çok fazla uzun yazmışım şimdi fark ettim. Şimdiyse geri dönüp baktığımda gerçekten de o süreç başka bir dünya gibiydi, o zamanlar iyi niyet, insanlara tahammül ve sabır sınırlarını en üst limitine kadar zorlamışım bu yüzden kendime şaşıyorum şimdi bunları düşününce. 'Yalnız insan' kavramını en kapsamlı yaşadığım o dönemdeki hislerimi size anlatmak istedim özetleyerek. Belki sizin bundan daha büyük ve daha uzun 'yalnızlık' hikayeniz olmuştur fakat benim hayatımda yaşadığım en büyük yalnızlık, sıkıntı ve bunalım o altı aydı, gerçek mahiyette hayattan soğumak, ümitsizliğe saplanmak, çaresizlik ve sıkıntı ne demek o zaman anlamıştım. Bunları anlatmanın sebebi kimseye bahsedemediğim için buraya yazılı olarak içimi dökmek kendimi anlatmak istedim şimdiye kadar kimseye bundan bahsetmemiştim ama buraya yazmak geldi içimden, askerlik süresince hissettiklerimi çok kısa biçimde özetlemeye çalıştım fakat bu platform için uzun bir yazı oldu farkındayım, vaktinizi aldım kusura bakmayın, eğer sonuna kadar okuduysanız sizlere teşekkür ederim. iyi geceler hoşçakalın...
    4 ...
  32. 9191.
  33. 9192.
  34. önemli olan kendi içinde yalnızlaşmamak.
    yoksa dışarda insandan bol ne var di mi?
    3 ...
  35. 9193.
  36. Yalnız kalmak istemiyorsanız birilerini sevmeyi denemek yerine kimseyi sevmemeyi deneyin. Severseniz yalnız bırakılırsınız. Kumarbazlar , kumarda kazanma şansı olduğu için değil kaybetme riski olduğu için kumara bağımlı olurlar. Vazgeçilmez olmak istiyorsanız kolay vazgeçen olun. Yalnız kalmak istemiyorsanız da karşınızdakileri yalnızlığa terk edin.

    Yalnızlık beni hep üzdü. Hayatımın neredeyse tamamı boyunca yalnızdım.
    Ama yalnız olmaktan daha çok üzen bir şey olduysa da, o da yalnız bırakılmak oldu.
    Sevdiğim kişi tarafından veya dostum sandığım tarafından.
    Yalnız bırakılmaktan daha çok üzen şey ise, beni yalnız bırakacak kadar ki sevgiyi boş insanlara karşılıksız vermek oldu.

    Yalnızlık iyidir, alışırsanız kimseye ihtiyacınız kalmaz.
    Siktirip gitmek isteyene siktir çekme gücünü verir size .
    Hata yapanı hayatınızdan atma gücü katar .
    Sizi yavaşlatanlardan kurtulma imkanı tanır.

    Yalnız olmaktan daha kötü şeyler var hayatta,
    Yalnız kalmaktan korkup istemediğiniz yerde veya istenmediğiniz erde bulunmanız gibi.
    Yada çevrenizdekilerin sizi anlamaması gibi.
    0 ...
  37. 9194.
  38. her seyde oldugu gibi yalnizligin da avantajlari dezavantajlari vardir.
    fakat günümüzde artik ekonomik sistem olmustur yalnizlik. artik anasoylu sistemde bir küme icerisinde yasamiyor insanlar, orta cag icati olan aile kurumunda da yasa(ya)miyor insan, cünkü bir aileyi ayakta tutacak istihdam saglamadigi gibi kapitalizm (artik 4.0 a giden yol), artik kadin erkek iliskilerindenki hukuksal, sosyolojik ve ekonomik dengesizlikler de aile kurumunu yok ediyor. Kaldi ki yalnizlik rahatliktir, sakinlestiricidir, huzurdur, hostur ve bilgi paylasimi icin artk fiziksel iliskilere ihtiyacimiz yok cünkü internet var artik.
    yasasin yalnizlik...
    0 ...
  39. 9195.
  40. Kaçınılması gerekendir. insan için bu böyledir. insanlar sürüler halinde yaşarlar ve sosyaldirler. Yalnızlık insanlar için tehlike demektir. Yalnızken de hayatta kalabilme adaptasyonu insanın sahip olduğu bir kabiliyet ise de, insanın fizyolojik özellikleri sosyal memelilere özgü ve naziktir, yani dayanıksızdır. iyi koşullarda yalnız birey güçlü birey iken, kötü koşullarda yalnız birey ölü yada sakat birey demektir.
    1 ...
  41. 9196.
  42. olum şaka maka ben bayağı yalnizim lan aslinda.
    1 ...
  43. 9197.
  44. 9198.
  45. 9199.
  46. yalnızlık her zaman boş kalabalıktan iyidir bence.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük