yalnızlıktan sinemaya gidecek arkadaş bulamamak, oturup iki duble birşey içip dertleşecek tek bir dostunuzun olmaması, telefonunuzun iş görüşmesi dışında hiç çalmaması, arayanınızın soranınızın olmaması, çıktığınız her kızın size "tam evlenilecek adamsın" demesi (evden işe işten eve), cumartesi günleri can sıkıntısından işe gitmek, tek tatil gününüz olan pazar gününü yalnızlıktan evde geçirmek, hergün uyanınca akşam olmasını beklemek, akşam olunca da gece olmasını beklemek, gece olunca da ertesi gün sabah olmasını beklemek.
karsı masada tek başına oturan biri varsa ve aklınız onda kalıyorsa.. sürekli onun neden yalnız olduğunu düşünüyorsanız.. evet doğru tahmin yalnızsınız.. o an yanınızda onlarca arkadaş olsa bile.. siz o tek oturana değil kendinize üzülüyorsunuz..
biryerden bir yere tek başıma gidiyor olduğum her zaman yanlız olduğum hissine kapılıyorum *ve her seferinde elime telefonu alıp yalnızlığımın en büyük ilacı olan sevdiğim ile konuşma fırsatı arıyorum, sevdiğimi arıyorum.
müsaitse konuşuyoruz yalnızlık kalmıyor, müsait değilse yalnızlıktan başka birşey kalmıyor.
telefona bakıp ekran koruyucu modda kimsenin aramadığını görmenin ardından emin olamayıp bir tuşla ekranın ışığını yakarak mesaj ya da arama olmadığından emin olunca telefonu bırakıp evin başka odasına geçerkenki histir.
boş buzdolabı. çok kötü lan, en çok hüzün verendir bu. lan ne yemek yapacaksın ki? zaten evde yalnızsın, git burger king'e, ara dominos'u. sonra anlarsın yanlız olduğunu. halbuki sevdiceğin evde olaydı dolap dolu olacak, o pis şeyleri de yememiş olacaktın...
yatağında tek başına yatarken bir tarafa kayma zorunluluğunun olmamasıdır.
odanda şarabını alıp tek başına camdan dışarı baktığın soğuk kış geceleridir..
dışarı çıktığında el ele yürüyen sevgilileri gördüğünde sağ elinin boş olduğu farketmektir...