yalan gercekler arasindaki su veya bu sebepten dolayi olusmus boslugun, sadece lafta üretilmis, ama aslen varolmayan bir seyle doldurulmasi eylemidir. gercek´le yalan arasindaki fark "karsilik" konusudur. gercegin bir karsiligi vardir. yalanin yoktur, yalan karsiliksiz cek gibi birseydir. yalniz, karsiliksiz cek kadar somut bir durumu yoktur.
yalan söylememek icin gercekler arasinda bosluklar olmamasina dikkat etmek gerekir. ancak her ne kadar dikkat edilse de bu bosluklar olacaktir. ve insan, genellikle "digerlerinin hosuna gitmek, onlar tarafindan kücümsenmemek" amaciyla yalan söyler. demek ki burada bir tespit yapalim, ve diyelim ki, yalan "diger insanlar" i olmayan birseye inandirmak icin söylenir. hicbir insan tutupda kedisine yalan söylemez. ya da köpegine. ya da insan tek basina bir adada yasiyor olsa, ortada yalan yoktur. yalan demek ki, komunikasyonel bir seydir. mutlaka önyargilarla, birtakim politik duruslarla, sahsi cikarlarla da ilintisi vardir. ancak konunun o boyutu böyle basit bir entry´le gecistirilemeyecek kadar karmasiktir.
demek ki özetleyelim. mesela duvarda bir delik acilmistir, duvari örten duvar kagidini oraya delik görünmesin diye elimizden geldigince güzel bir sekilde yapistirir, deligi örteriz. aslinda delik aynen durur, ve birisi kazara elini o deligin oldugu yere koysa, haliyle duvar kagidi yirtilir. ama oraya kimse elini koymazsa duvarda delik oldugu farkedilmeyecek, "görünüs" kurtarilmis olacaktir.
diğer insanları bilmem ama bir yazara hiç yakışmayacak eylem. yazarlar yalan söylemez efendim, sadece yanlışlık yapar yahut yanlış hatırlarlar. bilginize.
bünye meselesidir.
bazıları en pembe yalanda bile uykusunu kaçırıcak kadar vicdan yapar. geceleri uyuyamaz, söylemesi ayrı bir derttir yüzü kızarır, gözü seyirir, sallanmaya başlar bi o ayak bi bu ayak. karşıdaki de saf değilse "gözlerime bak bakıyım sen benim" gibi küçük bi blöf yapar ve yalanı söylemeye zaten niyeti olmayan dürüst gencimize itirafı için zemin hazırlar.
bana gelirsek, benim tasarımım yalan söylemeye elverişli. kızarmam, blöfe gelmem, mantıklı yalanlar uydururum * ah bi de ne söylemiştim diye unutmasam söyledikten sonra..
abartılınca kötü bir şeydir, kişiliksizliktir falan ama ciddi anlamda zeki olmayı gerektiren durumdur. eğer yeteri kadar zeki değilseniz ve karşıdaki de oldukça akıllıysa enselenmeniz kaçınılmazdır. üzerine rezilliğiniz de bonustur. o yüzden canlarım yalana hayır!
Zor durumda büyük kurtarıcıdır.yalnız ne söylediğini unutmamaman gerekir. Dürüst olmayanların ve bu konuda gerçekten becerikli olan kişilerin yaptığı eylemdir.
karaktersizlik belirtisi olan,insanı kendinden utandıran, her söylendiğinde vicdanda büyük bir yara açan eylemdir.
fıtrata terstir, dil yalan söyler, mizaç ,fıtrat yalan söylemez, bu yüzden yalan makineleri yalanı yakalar, sadece dilde biten bir olay değildir yalan.son derece çirkin bir şeydir.
söylemediğini iddia eden yalancının en alasıdır. herkes yalan söyler. az veya çok, büyük veya küçük ama herkes yalan söyler. aslında hayatın idame ettirilmesindeki ince ayrıntı bu bile olabilir.. misal; babanıza geçen gece sevgilizde kaldığınızı söyleyin, sevgilinize onu aldattığınızı/bir başkasına aşık olduğunuzu/gelirken yolda gördüğünüz hatunu çatır çatır götürmeyi hayal ettiğinizi veya sevişirken başkasını düşündüğünüzü söyleyin, arkadaşınıza geç kalmanızın nette oyalandığınızdan ya da uyumaya devam ettiğinizden kaynaklandığını söyleyin, sizinle buluşmak isteyen birine aslında onu görmek istemediğinizi söyleyin.. gerçek hayat böyle işlemiyor ne yazık ki. babamıza 'ayşede kalacağım' diyoruz, sevgilimize onu sevdiğimizi söylüyoruz, arkadaşımıza trafikten dert yanıyoruz, buluşmak istemediğimiz kişiye toplantımızın olduğunu söylüyoruz. hayat böyle devam edip gidiyor. kendi kolpalığımızın içinde boğulduğumuzun farkında bile olmadan gün tüketiyoruz. nahoş.
insanın zeka kalitesini kanıtlar gerçekten. mesela bazılarının(ben dahil) herşeye bir mazereti vardır. düşünerekte yalan söyleyebilir, hiç düşünmden her sıkıştığında saniyeler içinde 10 tane yalan söyleyebilir. ama zeka seviyesi bunlada belli olmaz birde o yalanın inandırıcılığı önemlidir. eğer bir insan saniyeler içinde inandırıcı bir yalan buluyorsa zekidir. tabi bence.
ama birde kimleri vardır ki iki harfi yanyana getirip cümle kuramaz.
var olanı güveni sarsmaktır..
eh tabii amaç zaten karşındakine karşı kendini kötü göstermek, kendine olan güveni sarsmaksa, yalan söylemekten başka bir şey yapılamaz zaten.
insanları incitiyormuş, itiraf etsen bile. yalan söyledim deyince insanlar inciniyormuş yani. oysa ben yalan söylemeyi çok severim, ama yalanlarım nasıl desem ki hayallerimdir aslında. gerçek olmadıkları için yalandırlar, ama hayallerim gerçek değil diye ben niye suçluyum ki? niye incinir insanlar? ama yalan söylemeyeyim; biri bana yalan söylediğinde ben de incinirim. "Gelene geçene çok sordum Yoluna pusu kurdum Çok aradım dengimi alemde Sonunda ben kayboldum Vay benim dertli başım vay Böyle göze böyle kaşım Ellere cennet göründü vay Ben buralarda kalmışım..Uzak yoldan geldim ben içip serhoş oldum ben Kandili söndür görmesinler Aaaah... öldüm ben.." hükümsüzdür vesselam.
--spoiler--
kendi uydurduğun bir yalanı söylemek, başka bir ağızdan işitilip tekrarlanmış bir gerçeği söylemekten hemen hemen daha iyidir. birinci ihtimalde sen bir insansın, ikincisinde ise bir papağandan hiçbir farkın yoktur.*
--spoiler--