kesinlikle çok gülümseten ama asla bir iki yer haricinde anlamsız kahkahalar atamayacağınız, ince, naif, nükteli ve kesinlike yahşi bir film.
sinamada herkes daha önce gülmemek için kavilleşip gelmiş sanki. hele ki ergen gerisi çoluk çocuklar onlar neden gelmiş anlamadım. bu film kesinlikle çocukların anlayacağı bir film değil. belli bir evrensel bilgi kültür ve sonra da bunları harmanlayabilecek ince bir zeka gerektiriyor...ya diğer büyükler. ne bekliyordunuz? iğrenç bel altı esprilerle apış arası muhabbeti yapan recep ivedik gibi göttenbacaklı espriler mi?
bu filmi izlerken öncelikle kahkaha atmıyorsunuz ama kesinlikle gülümsüyorsunuz. hele de benim gibi vestern kuşağını seven biri için eğlenceli bir türk komedi vesterni olmuş. bir de şunu farkkettim ki cem yılmaz türk kültürünü öyle harmanlamış ve öyle güzel yansıtmış ki, gerçektende o topraklardan yani vahşi batıdan anadolu çok sempatik ve güçlü görünmüş. umarım türkiye dışında yeterince ilgi görür.
- ne kadar bu çizmenin günahı? (kaç paraya satıyorsun)
+ 20000.
- 20000 ne?
+ 20000 afyon dinarı!!!
afyon dinarı esprisi de beni koparan ender kahkalardandı. teşekkürler cem yılmaz.
asla zevkler ve renkler tartışılır cümlesinin içine girmeyen bir film ve çok önemli bir husus ki; kesinlikle kişilerin tarih, ince espri, zeka ve kültür seviyesini ölçen bir film.
cem yılmaz var diye hep komedi beklemekte olmaz.adam macera-komedi tarzı bir tür yapmış güzelde olmuş kanımca.istanbulda tam bir amerika havası yaşatmıştır kendileri.
cem yılmaz ne çekerse çeksin izlerim .otuz bir çekse bile izlerim. ama bu film harbiden berbattı. ben, cem'in zeka dolu esprilerine hayran bir bünye olarak bu filmi "beğenmedim".
ikini yarının yarısında çıktım hatta filmden. son duyduğum cümle avize taşı falandı.hani şu elmas yerine vermek istediği. oraya kadar sabredebildim.
belki de çok şey beklediğimizden beğenmedik.
belki de bu filmi cem yılmaz çekmese de başkası çekse osura osura gülerdik.
belki de bunu cem değil de başkası çekse siktirboktan bir filmdi dememek için bu kadar uğraşmaz.. siktirboktan bir filmdi..
derdik..
tanım olaraktan: cem yılmaz'ın en boktan filmidir.
Filmden zevk almak için belli bir Amerikan kültürüne ve temel ingilizce bilgisine sahip olunması gerektiğini düşündüğüm film.Yoksa espriler inceydi ya !?
bir çok kişiden duyulan olumsuz eleştirilerle ilk başta gitmekten vazgeçilen film. fakat izleyerek en iyisini yaptığım filmdir, şahsi kanaatime göre cem yılmazın en iyi filmi.
beklentilerimizin ne kadar yükseldiğinin belirtisidir. bu güne kadar 30 m2'de ve sadece lafbazanlık, küfürbazlık ve azıcık şive ile kotarılan türk sinemasında insanların artık daha farklı temalar istediğinin ve çıtanın yükseldiğini ifade eder. film bazında bence oldukça iyi bir çalışma olmasına rağmen sinemaseverlerin bu kadar eleştirmesi de bu beklentinin karşılanamamasıdır. evet cem yılmaz günümüzün en iyi mizah yapan sanatçısı olabilir ama bunun yanında senaryo dışında sinema sektörüne kattıkları göz ardı edilmemelidir. gerek kurulan set olsun, gerek kostüm ve gerekse oyuncular olsun film bence görevini yapmıştır. seyircinin eleştirisi elbette çok önemlidir ancak eleştiri yukarı da okuduğumuz tarzlarda yıkıcı olmamalıdır. ben sinema sektörünün evrimini tamamladığında çok başarılı projelere imza atacağını düşünenlerdenim ve herkesin emeğine sağlık.
tek kelime ile olağanüstüydü. gitmei düşünenler bir dakikma durmasın ben kefilim. cem yılmaz'ın en iyi filmidir. en komik filmidir. gülerken karnımıza ağrılar girdi. eğer recep ivedik komedi bazında 4 milyona ulaştıysa bu filmin en az 8 milyon olması gerekiyordu. muhteşem oyunculuklar,diğer filmlere göre biraz fazlalaşan küfürler ve mimikler filmde göze çarpıyor. gidipte kötü diyenlere anlam veremedim açıkçası..
kişisel olarak filmi beğenmedim. çekim teknikleri veya dekor çok fazla ilgilendirmez. sonuçta avatar a milyon dolarlar harcansa ''banane lan o kadar şeyleri patlatılar bana mı patladılar'' şeklinde bir tepki vermek aşikardır. film eğer bir komedi filmi ise ki öyle o zaman yetersizdir. filmlere gönderme ve ince esprileri anlama kapasitesi konusunda herkes aynı geçmişe sahip olamaz. türkiye gibi bir ülkede seyircinin ilgisinin bu kadar kötü olması bu olaydan kaynaklanıyor. türk insanı neden recep ivedik filmini seviyor. çünkü esprileri anlayabiliyor. şimdi çoğu insan ilkokul esprileri diye kızabilir. fakat biz kemal sunal filmleri ile büyüyen bir millet olduğumuz için doğaldır. senelerce ''ana mahmut hoca, hoca mahmut eşşoğeşşek'' repliklerine gülen insanlarız. insanlar komedi filmine gittiği zaman gülmek istiyor. o kadar konuyu anlayayım espriyi kavrayayım diye düşünmüyor. filmleri daha çok skeç tadında istiyor. mesela recep ivediğin denizdeki sahnesi bir parodi gibiydi. yine ikinci filmde yoga sahnesi skeç tadındaydı. küfürle güldürme olayı kesinlikle kocaman bir yalandır. destere filmi bunu göstermiştir. ilk söylendiği zaman gülünse bile belli bir süre sonra tekrar bayıyor. yerinde kullanıldığı zaman gerçekten güldürüyor.
yahşi batı ile ilgili zafer algöz ün canlandırdığı karakter gerçekten güzeldi. ozan güven yine vasat bir performans sergiledi. genelde filmde küfürler güldürmüştür. bir kaç ince espri güzeldi. mesela ''bir apaçi ağlıyor'' olayı güzeldi. yine ''vericem ben senin eline'' espri belaltı olsa bile yerindeydi. bazı tutmuş şeyleri filmde tekrar etti. mesela kaptan logar esprisini yine sattı. yine ''bir cisim yaklaşıyor'' şeklinde dolaşan abimiz yerine ''daha bu başlangıç daha neler olacak'' modunda dolaşan bir abimiz ilave edilmiştir.
hokkabaz'ı ayri tutarsak cem yılmazın en iyi ve en komik filmidir yahşi batı.gerek çekim kalitesi, gerek kostüm ve mekan başarısı, gerek barindirdiğı detaylar, ince espriler ve gondermelerle diğer ikilinin önüne gecmeyi başarmiştir.gora ve arog gibi, yahşi batı'da da tek seferde izlenip yakalanamayacak ince espriler var.olumsuz eleştri sahiplerine en az bir kere daha izlemelerini oneririm.ayrica filmdeki esprilerin bi kısmı konu hakkinda* biraz bilgi sahibi olan izleyicilerin yakalayabilecekleri esprilerdi.o yuzden bu adamin her filminde oldugu gibi peşin konuşmak yersiz.çünku karşinizda recep ivedik benzeri bi film yok.veya izlediginiz bi stand-up show değil.
beğenmeyen kişileri zan altında bırakmak gibi olmasın ama beğenmeyen insanların bir çok espriyi anlamayarak, bay geçmek zorunda kaldığı için beğenilmeyen filmdir.
filmi izleyip ve beğenmeyen arkadaşlara filmin bazı yerlerini tekrar anlattığımda gülme krizlerine girdiler. bu filme gidip daha "at tarağında kelebek" sözünü bilmeyen kişiler var ki filmde geçen bu sahnede full çeken sinema salonunda gülen sadece 3-4 kişi vardı.
arog'da da benzer bir durum söz konusuydu maymunların arasına düşen kara lahitli sahnede sinema salonu tepki vermemişti. aslında o sahnede 2001 a Space Odyssey filminde geçen bir sahneye atıf yapılmıştı ve bence çok komikti.
özetle "cem yılmaz artık bitmiştir, güldüremiyor ancak küfür ediyor" fikrine katılmıyorum. cem yılmaz filmlerinin üzerine koya koya ilerliyor. istediği şeyde izleyicilerinde bu ilerlemeye ayak uydurmaları. kendilerini geliştirmeleri.
bence harikulade bir filmdi yahşi batı, devam filmide büyük ihtimalle gelecektir. filmin sonunu izleyen arkadaşlar bunu algılayabilmiştir inşallah.
çoğu insanın beğendiği, benim ise pek beğenemediğim film.
hayır cins falan değilim, çok şey de beklemedim, yer yer gülümsedim de ama bu film olamamış geldi bana.
teknik açıdan iyiydi, senaryo desen kopuk. zafer algöz ali şen rolünde..
artılar:uçan çalı,kfc, zafer algöz, barış çubuğu, temsili düşman, bir apaçi ağlıyor şiiri
eksiler:zorlama romantizm, on kere tekrarlayan çak/chuck esprisi, şerifin şapsal oğlu, çok sayıda bel altı espri (pompa mesela)
küfre karşı değilim ama yerli yersiz kullanılmamalı diyorum.
bilmiyorum sevemedim. gerçi önce avatar a gitmem etkili olmuş olabilir.
edit:bir de anlayamadığım nokta bu filmdeki esprileri anlayanların kendini einstein sanması. gayet basit esprilerdi bence özel bir zeka gerektirmiyor, hiç havaya girmeyin. ikinci nokta da beğenmeyen recep ivedik e gitsin yorumları üzerine. ya kardeşim arog kötüydü de bu çok mu iyiydi? sanki hable con ella seyrediyorsun, içinde "pompa" esprisi barındıran bir film. daha ne diyeyim.
kötü bir filmdi demek ne kadar haksızlık olacaksa da böyle ağız dolusu güldüğüm bir sahne olmadi filmde. ee cem yılmaz sözkonusu olunca insan beklentisini yükseltiyor. ama gora dan sonra bu kaçıncı film be cem yarılma ümidiyle izlediğimiz?
niye bu kadar eleştirildiğini anlamadığım film. gayet de gittim, yarıldım.
hayır bu bir gösteri değil ki, niye her saniyesinde gülmeyi bekliyor insanlar? arog ve gora'daki kadar gülmedim ama, yakındı gerçekten. konu olarak bakınca da çok çok güzel olmuş, ufak ayrıntılar falan.
cem yılmaz'ın arog ve gora'ya kıyasla çok kötü gişe yapmış filmi. ben henüz izlemedim. kişisel bir yorum katmak istemiyorum o yüzden rakamlara gecelim.
gora üçüncü haftasında 3.085.561 yapmış.
arog üçüncü haftasında 3.123.541 yapmış.
yahşi batı ise üçüncü haftasında 1.901.612 yapmış.
bu demek ki dogru olmayan bisey var sevgili cem. rakamlar yalan söylemez.
bugün seyrettiğim berbat, sıkıcı, komik olmaya kasan ama olamayan cem yılmaz filmi. teknik açıdan süperdi. çekimler şunlar bunlar, evler, kostümler.. oscar ödülleri türkiye'de verilse teknik dalların hepsini alır kimseye bırakmazdı. ama sadece o. teknik açıdan yani. duygusu, senaryosu, esprileri berbat. komedi filmi gibi ama değil gibi. gülmedim arkadaş tebessüm bile edemedim. zafer algöz de olmasa, bitmeden çıkacaktım. sıkıcı çünkü. gülmek için gittim halbuki hem de ön yargısız.
şimdi herkes atlayacak, zaten atlamışlar da atladıkları kadar, yok ince espriler var salon onlara gülmüyor sonra çıkınca kötü diyor falan. e ben yakaladım o esprileri? ama espri ince diye komik olmuyor ki? brokbeck'li berry buck, kentucky fried chicken, johnny walker, cannon ball, at sikindeki kelebek.. komik değil bunlar. uçak serisi vardı bi dönem, çok gülerdik. absürd esprilerle doluydu çünkü. ama o dönem 15 yaşındayken bitti. e filmde zaten +13 sınırı var. kim gülecek bu filme? hiç kimse.
cem yılmaz sinemada böyle devam ederse anca türkiye'nin leslie nielsen'i olur. başka da bi skim olamaz. hayır abi bu filmi yazan da cem yılmaz, her şey çok güzel olacak'ı yazan da cem yılmaz. ne oldu bu adama? stand-up şovlarındaki üstün zeka nerde abi? götüne mızıka sokan adam değil ki bizim bildiğimiz cem yılmaz?
bu filme gülmek istiyorsanız grup olarak gidin. ince(!) espri yakaladığınızda yanınızdakini dürtüp yakaladığınızı belli eder onun gururuyla biraz gülersiniz. belki.
ha bu arada, ilk gördüğüm yerde yakandayım cem. bilet paramı geri istiyorum. hadi paradan da geçtim bu filme harcadığım zamanı geri istiyorum. uyusam daha fazla faydası olurdu.
çok yüksek samimiyetimle söylüyorum geniş aile'nin her hangi bir bölümünde daha çok gülüyorum. gönderme diyorsan yine eline su dökemez. yine de güldüm yani o kadar emek harcanmış, gerek yokmuş yani o kadar emeğe. buna güldüm.
