Bır Cem Adrıan sarkısıdır. Klasıklesmıstır, ne zaman yagmur yagsa her paylasım sıtesınde kesınlıkle paylasılabılesı yuksek olan sarkıdır. Duyguludur, nettır.
an itibariyle şişli semalarından yere düşen su. her sabah olduğu gibi bu sabah ta cengaver gibi şemsiyesiz yürüyen ben, yağmur damlasının ensemden sırtıma inmesiyle irkildim. hayatın amacını sorgulayarak vücut sıcaklığının önemini anladım. saçlarımdan yüzüme süzülen suya inat, abdestimi aldım. kuytu bir yere çöreklendim. sigaramı yaktım ve entry kasıyorum.
(bkz: kahvaltı yapmak).
(bkz: simit sarayı).
Yağmur, her şekilde yağışı hoşma giden gündüz veya gece ruhuma melankoli yükleyen ıslatmasından hiç rahatsız olmadığım ve en çok arabamın içinde sakin sakin kendisine kulak vermeyi ve izlemeyi sevdiğim bir doğa olayı
huzurdur yağmur. bazısı sevmez. hatta hava durumu haberlerinde kötü hava koşulları olarak adlandırılanlardan bir tanesidir. yazın bedeni kavuran kızgın güneş çok iyi hava koşuluymuş gibi.
yağmur yağarken sobası olan sıcacık bir evde karanfilli çay içmek nasıl güzel duygudur bilmez bazısı. hele de yanında tarçınlı kek olduğunda.. severim ben yağmuru. hüzünle mutluluk bir arada oluyor yağmur yağarken. sakinlik getiriyor insana. yağmur dindikten bir süre sonra gelen toprak kokusu başka bir lezzet, ruhum besleniyor. gündüz yağan yağmurla gece yağan yağmurun duygusu bile başka.
hem tertemiz oluyor caddeler, sokaklar.. nasıl ki toz havada uçuşurken yağmurla aşağı iniyor ve temizliyorsa ortalığı, kötülüğü ve gerginliği de toprağa katıyor. ve sonra kendini temizliyor. bu yüzden yağmurun hemen sonrasında daha aydınlık oluyor gökyüzü ve insanlar. buna inanırım ben. o kısa zaman dilimi içinde özümüze dönüyoruz. özellikle şehirlerde, betonlarla kuşatılmışlığın içinde gene de huzuru görebiliyoruz.
ben bir bardak daha alayım karanfilli çayımdan. siz de şu şarkıyı dinleyin*
hepsi bir damla öğrendiklerim,
oysa sen ne çok bilmek isterdin.
damlalar, eski yüzlerin,
tanıdık, hüzünlü, kendinden emin.
her damla nasıl da tutmuş elinden zamanın,
nasıl süslüyor küçük tik-takların,
yıkandı yağan yağmurda tutkun düşlerin.
bilirim: hiç yağmur yağmasın, derdin .
yalnızlık yağmur olmuş akıyor, damlarına kentin,
ve sen böyle bir ölüm düşünmedin.
sevdiğimle ayrılmadan önce ki bir cem adrian şarkısının adıdır yağmur.
ayrıldıktan sonra bir takım popüler şarkılarla kendimi avutmuştum tam beni anlatıyor diye.
fakat yaklaşık 3 ay önce yine yağmur isimli bir başka cem adrian parçasının 2011 re-make versiyonu bire bir hayatımı anlattığını ve bu benim hayatımın film müziğidir dedirttiği parçadır yağmur. (bkz: yağmur rmx)
eyleme geçmiş halde insanı hüzünlendirebilir.
hele de kişi sevdiği kadını terk etmek zorunda kalmışsa.
hele sarhoşsa.
hele suaviden hasret türküsü nü dinliyorsa.
hele hiç umudu kalmamışsa.
hele din diye bir dayanağı yoksa.
hele içkisi bitmiş ve tüm tekel bayileri kapanmışsa...
(bkz: biri beni vursun lutfen.)
yalnızca yağmur yağdığında
seviyorum bu şehrin insanlarını
herkesin yüzü gözü ıslak,
başları eğik omuzlarının arasında
yağmur yağdığında
herkes benim hep olduğum gibi.